BİZLER
dağlara sevdalanan ve dağlarda sevdalananların çocuklarıyız, Yörükleriz.
Tanrı Dağları'ndan Rumeli Türkiye’sine asırlar süren büyük yürüyüşün erleriyiz.
Ve bizler, Türkçenin ve türkülerin ebedi neferleriyiz.
Ala baharlarda koyaklarına çadırlar kurduğumuz bu dağlar, şahidimizdir ki kin ve öfke bilmeyiz.
Amma velakin ala baharlı dağlarımıza ve boz koyaklarımıza göz koyanlar olursa, öfkemizin haddini hesabını bilmeyiz.
Dağlara sevdalı Yörükleriz biz.
Dağları evimiz, bütün Ademoğlunu kardeşimiz biliriz.
Bu dağlar hepimize yeter, bu koca yurt hepimizi bahtiyar eder.
Bizler, dağları kardeşimizden sakınmayız ve kardeşlerimizi dağlarda yalnız ve çaresiz bırakmayız.
Dağların yalnızlığı fenadır, biliriz.
Bu yüzden oba oba, oymak oymak göçeriz, bir dağdan bir dağa.
Bu yüzden dağlardan şehirlere inip düzü yurt tutuğumuzda da unutmayız obamızı, oymağımızı, aşiretimizi.
Dağlara sevdalı Yörükleriz biz.
Dağların adamıyız, adamın dağ gibi yüce ve mağrur olanıyız.
Gönlümüz dağlar gibi yücedir, sevgimiz boz koyaklar gibi kocaman.
Ve hor görmeyiz hiçbir şeyi, hoş görürüz her şeyi.
Ala kilimler gibi ilmik ilmik sevgi işlenmiştir yüreğimize.
Hüznümüzü ve acımızı türkülerin dizelerine, sevincimizi ve coşkumuzu heybelerin alasına nakşederiz.
Dağlara sevdalı Yörükleriz biz.
Sesimiz gür, sözümüz tesirlidir.
Namerde yüz çevirip merde boyun eğeriz.
Aslını inkar eden bizden değildir ve aslına ihanet eden bize eldir.
Asya bozkırlarından Rumeli’nin verimli ovalarına bütün illeri yurt, bütün elleri kardeş biliriz.
Ve ebedidir, samimidir kardeşliğimiz.
O yüzden ne dilini sorarız kardeşimizin, ne de hor görürüz dinini.
Dağlara sevdalı Yörükleriz biz.
Kardeşliğimize talip olanlara dağ gibi dayanak oluruz her dem, kardeşliğimize ve kardeşlerimize kast edenlerin üstüne koca dağlar gibi çökeriz hemen.