ESTETİK kaygıların gelişmesiyle son zamanların en önemli sorunu olarak karşımıza çıkan durumların başında gelmektedir. Selülit terimi milyonlarca kadının sıkıntı çektiği bir dış görünüm kusurudur.
Derinin hemen altında yer alan ve deri ile deri altındaki dokuları gevşek bir şekilde bağlanmasını sağlayan deri altı yağ dokusu yer almaktadır. Selülit olayı işte bu deri altındaki yağ dokusunun bozulması sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Deri altı dokusu, şekli ve sayısı kişiden kişiye değişen yağ hücrelerini içerir. Selülitin en çok görüldüğü bölge uyluğun üst kısmı, kaba et ve baldırın arka yüzeyidir. Deri yüzeyinin alt tabakasının yapısındaki farklılıklar nedeniyle kadınlar erkeklere oranla selülitten 9 kat daha sık etkilenmektedir. Her 10 kadından 8’inde selülit görülmektedir. Selülittin dolaşım kanalları üzerine yaptığı baskı dolaşımın bozulmasına, bozulan dolaşımın deri altı dokularında sıvı birikimine ve dokuların yeterince beslenememesi sonucunda deride çökmelere sebep olmaktadır. Bu da klasik olarak tabir edilen portakal kabuğu görünümünü yaratmaktadır.
Selülit sadece şişman bayanlarda görülmemektedir. Normal kilolu ya da zayıf bayanlarda da görülen bir problemdir. Bunun temel nedeni ise hormonsal etkinliklerden kaynaklanmaktadır.
SELÜLİT SADECE ESTETİK BİR DURUM MUDUR?
Hayır. Selülit sadece estetik kaygılardan dolayı tedavi edilmemelidir. Çünkü selülit ile damar yetmezliği birbirine paralel seyretmektedir. Yani selülit damar yollarında oluşur ve damarları sarar, damar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Bu durum kan dolaşımını zorlaştırmakta ve varislerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Tedavi edilmeyen bu durum, damar yetmezliği, selülit, varis, daha ileri derecede damar yetmezliği olarak gittikçe ciddi boyutlara ulaşan bir sürü sorunu da beraberinde getirmektedir.
Yağ hücrelerinin aşırı yayılmasıyla deri altı bağ dokusu etkilenerek vücut normalden daha fazla su tutmaya başlar ve kan dolaşımı zayıflar. Bu durum dokuların oksijenlenme oranını azaltarak derinin elastikiyetini azaltarak cildin daha pürüzlü bir hal almasına neden olur.
SELÜLİT OLUŞUM NEDENLERİ NELERDİR?
İlk sırada çeşitli dönemlerde meydana gelen hormonsal değişimlerden kaynaklanmaktadır. Özellikle ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemlerinde artış göstermektedir. Oral kontraseptif (Doğum kontrol hapı) gibi bazı ilaçların kullanılması hormon dengesi üzerinde etkisi nedeniyle selülit oluşumuna sebep olmaktadır.
AİLESEL ÖZELLİKLER - KİŞİNİN GENETİK YAPISI
Dolaşım sistemi ve sindirim sistemi ile ilgili yaşanan sorunlar. Kabızlık, hipotiroid, doğum kontrol hapı kullanımı, karaciğer fonksiyonlarındaki bozukluklar ve sinirsel düzensizlik de selülite yol açabilecek olası durumlardandır.
Bunun yanında yüksek topuklar, yanlış yürüme hareketleri, kambur oturma gibi yanlış davranışların da selülit oluşumunu hızlandırması olasıdır. Çünkü bu saydıklarımız toplardamarlarda ve lenf damarlarında kanın geriye doğru akışını olumsuz yönde etkiler.
Yetersiz fiziksel aktivite ve hareketsiz yaşam biçimi, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturuyor olmak; kan ve lenfatik dolaşım sistemini olumsuz etkileyerek selülit oluşumunu tetiklemektedir.
SİGARA VE ALKOL KULLANIMI
Sigara, güçlü bir damar daraltıcı ajan olması sebebiyle, cildin yeterince beslenmesini engelleyerek selülit oluşumuna neden olmaktadır.
STRES
Selülit oluşum nedenlerinin altında genetik yapı ve hormonal değişiklikler önemli bir yer tutsa da yaşam tarzı ve alışkanlıklar gibi kontrol altına alınabilecek birçok etken de mevcuttur. Bu nedenle selülit tedavisinin en önemli basamaklarından biri yaşam tarzı değişikliklerinin yaratılması gerekliliğidir.