DEE
gabbe deli dünya dee! Esgiden Alanya'da yaşayan çolug çocug, bütün herifler Cuma namazında Guylarönü Camisi'nde buluşurdug. Düggenciler, düggenlerinin ööne birer sandalye yönleşdirir, camiyi bulurlarıdı. Kapılarını bile kinidlemezleridi. Bi düşünüyoruun da, hindi olsa vay o düggencinin halına. Vallahı düggende ne varısa çalallar, o düggeni zırzıvlag gorlar.
Esgiden çarşıda varıcaam yere üç saadda varırdım. Eee, herkez tanıdıg. Ayak üsdü gaynadır, çay gayfe içe içe ancag varırdıg. Hindi kimsenin kimseyi tanıdıı yok. Zavadanag gediveriyorum çarşıda gediceem yere. Tanıyan da tanımazdan geliyoru evel zaten. Haa, bi çıkarı varısa, adamın süksününe biniyorurlar, o ayrı.
Şeerde de her şey para bilader. Öndüün sıkışdım, bildiin çatlayasoldum. Caminin helasına gediveren dedim. Hela paralıımış, 1 banguvudu bayıldıg. Taa soonası gün, torunu ıcıg gezdireen deyi çıgdıg evden. Torun 'Su içiceen' dedi. Bi likontadan bi bardag su isdedim. Bi şişe su aldı geldi bi delaanlı. "Sağol gardaşım" deep gederkene "Bi lira emmi" dedi. Parkomatik gomuşlar, yolun kenarında 15 daggayı geçen arabanın saabı parayı salıyoru. Taa neler neler.
En eyisi evin öönde, baccada baada olmag bilader. Hem birki evleg bişey ekerim, hem de para gabdırmam şeerde.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.