YEREL seçimlere daha 7,5-8 ay olduğu için bu derenin altından daha çok sular akar ama biz yine de siyasi partiler ve isimleri aday olacaklar listesinde geçen aday adayları hakkında bir iki yorum yapalım.
CHP’nin Alanya Belediye Başkan Adayı zaten çoktan belli…
1996-1999 yılları arasında Alanya Belediye Başkan Yardımcılığı, 1999-2009 yılları arasında ise Oba Belediye Başkanlığı yapan Şefik Türktaş (eğer çok büyük bir sürpriz olmazsa) CHP’nin Alanya Belediye Başkan Adayı olarak ilan edilip tam manasıyla sahalara inecek.
Türktaş’ın şansı var mı, yok mu?
CHP’nin Alanya’daki oy potansiyeli ile Türktaş’ların oy potansiyeli harmanlandığında bu iş başarılır mı?
Bunları zaman gösterecek.
***
CHP’nin hem ilçe teşkilatı hem de parti tabanı tek aday üzerinde anlaştığı için şimdilik rahat görünüyorlar.
Ancak aynı durumun gerek MHP’de gerekse AKP’de olduğunu söylemek zor.
MHP, aday belirleme sürecine “bol aday adaylı” şekilde gidiyor.
Bir yanda…
Alanya’yı çok iyi bilen, bugüne dek uyguladığı yayıncılık politikası ile Alanya’ya birçok hizmetin gelmesini sağlayan, bu uğurda Ankara ile (amiyane tabirle) papaz olan, üstlendiği görevlerle Alanya’yı yurtiçi ve yurtdışında başarıyla temsil eden Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Yardımcısı ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim…
***
Diğer yanda…
Konaklı’yı Konaklı yapan alt ve üstyapı çalışmalarına imza atan, kendi seçim bölgesinin yanı sıra Alanya’nın genelinde sevilen/tanınan bir isim olan Konaklı Belediye Başkanı Abdullah Sönmez…
Beri tarafta…
2004’te seçildiğinde Türkiye’nin en genç ikinci belediye başkanı olan, Kestel’in eğitim beldesi olarak anılmasını sağlayacak hatırı sayılır çalışmalara imza atan Kestel Belediye Başkanı Adem Murat Yücel…
Ve elbette…
İşadamı, Türk Ocağı eski başkanlarından Celal Taşkın.
Anlayacağınız, hepsi birbirinden maharetli, birbirinden farklı kimliklere sahip bunca aday adayı içerisinden MHP’nin seçim yapması hayli zor gözüküyor.
***
AKP’de ise üç isimden söz ediliyor.
Birincisi…
1994’te girdiği ilk seçimi kaybedip pes etmeyen, 1999, 2004 ve 2009’da üç kez üst üste seçim kazanan eski ANAP’lı, sonradan AKP’li, mevcut Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu.
İkincisi…
2007’den beri gerek parti içinde farklı görevlerde çalışan, gerekse 2008’den beri ilçe başkanı olarak AKP’nin başarısı için dağ taş, dere tepe, yaz kış demeden koşturan Hüseyin Güney.
Üçüncüsü…
2009 yerel seçimlerinden birkaç ay önce partiye gelip aday adaylığı başvurusunda bulunan, aday olamayınca hakemliğe geri dönen ve birkaç ay öncesine dek AKP’nin kapısının önünden bile geçmemekle eleştirilen Süper Lig Hakemi, Şehir Plancısı, Finlandiya Fahri Konsolosu Kuddusi Müftüoğlu.
***
Peki, bu üç isimden sizce hangisi AKP’nin Alanya Belediye Başkan Adayı olabilir, ya da olmalıdır?
Ben kişisel fikrimi dün Twitter üzerinden söyledim.
Takipçilerim için şu mesajları yazdım:
BİR: “Alanya AKP'de aday adayları arasındaki fark: Kuddusi Müftüoğlu ile Hasan Sipahioğlu işi yukarıdan, Hüseyin Güney ise tabandan bitirmeye çalışıyor.”
İKİ: “Tabanın ve seçmenin gönlüne giremeyen aday seçimde hüsrana uğrar. Ne kadar cilalamaya ve parlatmaya çalışsan da vatandaş o sahte pırıltıyı yemez.”
ÜÇ: “Halkın arasında kim dolaşıyorsa, derdini sıkıntısını kim dinliyorsa o 1-0 öndedir. ‘İşi yukarıdan bitirip koltuğa otururum’ diyen yanılır.”
DÖRT: “Hele ki Alanya'nın belde ve köylerinde kim iyi bir etki bıraktıysa adaylık seçiminin galibi odur. Dört sene klimanın altında oturan değil!”
BEŞ: “19 senede 4 yerel seçim ve onlarca ‘Bu koltuk senin hakkın başkanım’ deyip aday adayını tırtıklamaya çalışan gazcı gördüm. O devir bitmemiş!”
ALTI: “Kral Çıplak hikâyesindeki sahte terzilere benzeyen aday adayı pohpohçuları var olduğu müddetçe bu işler ne yazık ki yıllarca bitmez!”
***
Kusura bakmasın ama, şöyle tebdili kıyafet yapıp çarşıya pazara çıkarsa kendisi de kulaklarıyla duyacaktır, seçmen, Kuddusi Hoca hakkında ilginç şeyler söylemeye çoktan başlamış bile.
Örneğin, “Kuddusi Hoca erkenden Hasan Sipahioğlu’nun gölgesine girdi”, “Sipahioğlu’nun emanetçisi olmayı şimdiden kabullendi”, “Spor camiasında tanınıyor olabilir ama Alanya’da yakın çevresi dışında pek tanıyan yok”, “İşi yukarıdan halledip tepeden inme başkan adayı olmak istiyor” deniliyor.
Kuddusi Hoca ve ona gönül verenler, “Bunu diyenler halt etmiş” yanıtı verebilirler.
***
Onlara son olarak şu öneriyi yaparak noktayı koyuyorum.
Kuddusi Hoca ve arkadaşları, Çarşamba günleri yapılan AKP’nin yönetim kurulu toplantısına katılsınlar, 30 kişilik yönetim kurulu içerisinde “açık” ya da “gizli” mini bir anket yapsınlar.
Eğer 30 kişilik teşkilattan en az 16’sı “Biz Kuddusi Hoca’yı istiyoruz” diyorsa hiç durmasınlar, çalışmaya devam etsinler, Hüseyin Güney de Kuddusi Hoca’nın arkasında dimdik dursun.
Yok eğer, 30 kişiden en az 14’ü “Kuddusi Hoca’yı değil Hüseyin Güney’i istiyoruz” derse, Kuddusi Hoca 2009’daki gibi yapmasın ve 30 Mart 2014’e kadar AKP’nin başarısı için çalışsın.
***
Bu öneriyi şunun için yapıyorum.
Partileri seçimlere teşkilatlar götürür.
Teşkilatın gönlünü alamayan seçmenin de gönlünü alamaz.
Teşkilat “Müftüoğlu” diyorsa sorun yok.
Peki ya demiyorsa!
İşte asıl sıkıntı da burada başlıyor.