Seçilmiş bir milletvekili düşünün…
Seçimlerden önce kendi bölgesindeki “oy isteyeceği” seçmenlerine “Sizin derdiniz bizim derdimiz olacak, sorunlarınızı en kısa süre içinde çözmek için elimizden geleni yapacağız. Seçimlerden sonra da sık sık görüşeceğiz, hep aranızda olacağım, günün 24 saati ne zaman isterseniz bana ulaşabileceksiniz. Ankara’da gözünüz, kulağınız, eliniz, ayağınız olacağım” filan mealinde sözler vermiş midir…
Kalıbımı basarım ki, istisnasız her partinin her milletvekili adayı bu tür sözler vermiştir…
Seçimlerden önce “baş tacı olan” seçmenler de ister istemez inanmış, daha doğrusu “seve seve” olmasa da “öpüle öpüle” yemiştir bu zokayı…
Şimdi…
Seçilmiş bir milletvekili daha düşünün…
Yukarıda özetlediğim sözlerin üç aşağı beş yukarı benzerini, seçimlerden önce bölgesindeki seçmenlerine “adet yerini bulsun” diye vermiş olsun…
Ve…
Tamı tamına 173 gün…
Dört bin 152 saat…
99 bin 648 dakika…
Saniye hesabına hiç girmeyelim, çıkamam içinden…
Neredeyse yarım sene…
Seçim bölgesine hiç uğramamış olsun…
Tıpkı Ak Parti Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik’in yaptığı gibi…
“Babasının Alanyalı olması” dışında aday gösterildiği güne kadar Alanya ile çok fazla “ilgisi alakası” olmadığı halde Alanya kontenjanından listeye yazılıp, genç yaşında milletvekili seçilen Sena Nur Çelik’in yaptığı gibi…
Milletvekilliği görevinde “üçüncü dönemini yaşayan” Sena Nur Çelik, resmi kayıtlara göre Alanya’ya en son 29 Temmuz 2019 tarihinde gelmiş…
“O tarihte neden gelmişti, ne yedi, ne içti, kimlerle görüştü, Alanya için neler söyledi, kaç gün kaldı” gibi detayları bir gazeteci olarak hatırlamıyorum ama gelmiş…
Hakkını yemeyelim yani, “gelmiş mi, gelmiş” işte…
Ve tamı tamına “173 gün sonraya denk gelen” bir tarihte yine geldi…
“Niye geldiniz” diye hesap soracak halim yok elbette, Allah bin kere razı olsun kendisinden…
173 gün sonra “özlemiş” demek ki ve gelmiş…
Alanya halkı da kendisini özlemiş mi bilmiyorum, bu konuda herhangi bir araştırmam olmadı ancak dikkatimi çeken şu oldu…
Dışişleri Bakanlığı gibi çok çok “önemli bir görevi” oldukça uzun süredir “büyük bir başarıyla” yürüten ve “Alanya’nın her anlamda gururu” olan Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Milletvekili Sena Nur Çelik’ten çok daha fazla gelmiş Alanya’ya…
Neredeyse ayda bir kez mutlaka uğramış Alanya’ya…
Şunun için verdim bu örneği…
Başta AK Parti cenahından olmak üzere “Milletvekilimiz Sena Nur Çelik yabancı dil bildiği için çok fazla görev alıyor, bu nedenle yoğun çalışıyor, fırsatı olmuyordur” filan diyenler olacaktır…
İyi güzel de…
“Dışişleri Bakanı” diyorum, ”Mevlüt Çavuşoğlu” diyorum…
“Ortalama ayda bir kere gelmiş, Alanya’yı memleketini ihmal etmemiş” diyorum…
Sahi…
Sayın Milletvekili, Sayın Bakan’dan daha mı yoğundur sizce…
Bilemiyorum…
Ama şunu adım gibi biliyorum…
Sena Nur Çelik, ilk seçimlerde listenin en azından ilk dördünde yerini yine alır ve seçilip, gider…
Bu memlekette “seçim bölgesine aylarca uğramayan” milletvekilleri makbuldür çünkü…
Nokta…