Sayenizde daha neler göreceğiz?

Rezaleti yandaş medyanın tüm gizleme ve görmezden gelme çabalarına rağmen kamuoyu olaydan 12 gün sonra duyabildi. Bir devlet kuruluşu olan Şırnak Belediyesi her gün belediye yemekhanesinden düzenli olarak 'Yurtdışına çıktığı” iddia...

Rezaleti yandaş medyanın tüm gizleme ve görmezden gelme çabalarına rağmen kamuoyu olaydan 12 gün sonra duyabildi. Bir devlet kuruluşu olan Şırnak Belediyesi her gün belediye yemekhanesinden düzenli olarak “Yurtdışına çıktığı” iddia edilen terörist PKK eşkıya kamplarının sınırlarımız içerisinde bulunan Cudi Dağı’ndaki kamplarına sıcak yemek götürür imiş. Ancak şu Allah’ın işine bakınız ki 4 Kasım günü BDP’ li Şırnak Belediyesi’ne ait kamyon 200 metrelik uçuruma yuvarlanıyor, 2 belediye çalışanı ve 2 tane de PKK’lı eşkıya ölüyor. Olayın fotoğrafı 12 gün sonra basına servis ediliyor. Ancak esas bizi üzen nokta ise, bu olaya sanki normal bir kaza imiş gibi işlem yapılması. Sakın yanlış anlaşılmasın, ordumuz göz bebeğimizdir. O tutanağı tutanlar değil, tutturulmasını sağlayanlaradır bizim sitem ve eleştirimiz. Dahası bize bunları yaşatanlaradır. Soruyorum ey Şırnak Valisi, Cumhuriyet Başsavcısı neredesiniz? Dahası ey içişleri Bakanı nerelerdesiniz? Allah rızası için çıkın da bir şey söyleyin. Daha da önemlisi neredesiniz ey Başbakanımız? Ne olur bir şeyler söyleyiniz. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak eğer müsaadeleriniz olursa lütfen sorayım, bu olay hakkında bizleri aydınlatacak bir bilgiyi lütfen kamuoyundan esirgemeyiniz.
Başbakanımız her Güneydoğu seyahatinde BDP’li Belediyeleri kastederek “Bu caddelerin hali ne, gönderdiğimiz paraları ne yapıyorsunuz?” türünden sorular soruyor. Paraların nerelere gittiği herkesin malumu da, bunu gayet iyi bilen Başbakan ve hükümetimizin ne işlem yaptığı hiç belli değil. Zira MHP ve CHP’li belediyelere sürekli soruşturma açılırken, BDP’li belediyeler bu konuda gayet rahatlar. Acaba İçişleri Bakanlığı müfettişleri o BDP’li belediyelerin kapısından içeri girebilirler mi? Orasını da bilemiyorum.
Yukarıda bahsettiğimiz olay sadece devede kulak misali dahi değildir. BDP’li belediyelerin pek çoğu gırtlaklarına kadar suçludurlar. Asıl suçlular ise kanunları uygulamayanlardır. Yukarıda anlattığımız olay dahi ne günlere kaldığımızı anlatmaya yeter de artar bile. Daha lafa gerek yok. İşin en üzücü yönü ise bu utancın malum medya tarafından verilmeyişidir. Gerek yazılı, gerekse görsel medyayı günlerdir izliyorum, bu olayı haber dahi yapmadılar. Acaba yaparlar mı diye günlerce bekledim. Kısa da olsa verirler mi diye ancak vermediler. Ama aynı günler de “Uzaylı sanatçı” Mustafa Topaloğlu daha önce Bülent Ersoy için “Önünü kesmeselerdi dünya starı olacaktı” dediği için Bülent Ersoy tarafından mahkemeye verilerek 17 bin Türk Lirası tazminat ödemeye mahkum edilmiş, bunu yazmakla ve haber yapmakla meşgullerdi. Hem de “Uzaylının” bu para içine oturmuş olacak ki Bülent Ersoy hakkındaki zehir zemberek açıklamalarını anlatarak. Ey ahali artık uyanın da, şu yandaş medyanın ve efendilerinin efsunundan kendinizi kurtarınız. İstediğiniz kadar çırpınınız beyim, artık mızrak çuvala sığmıyor. Zira tablo şekil A’da görülmektedir. Hem de her alanda.