ŞİMDİ
bugünkü konumuz, sanat eğitimi ile Konservatuar ve Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) başta olmak üzere bu sınavlar nasıldır, nasıl girilir?
Cevap basit, yetenek sınavı ile…
Bu yüzden sevgili dostlar veya aday öğrenciler, bu konuda temel yeteneklere sahip olup olmadığınız konusunda bir bilene danışmanız gerekiyor.
Müzik kulağı, hareket ve ritim duygunuz doğuştan yoksa bu alanda eğitim almanız pek mümkün değil.
Fakat hatırda tutulmalıdır ki “sanat eğitimi” aslında sanatçı yetiştirmeye yönelik bir eğitim olmanın dışında, kişinin sanat yoluyla kendini geliştirip yüceltmesi anlamı da taşır.
Sanat, sizi geliştirir, daha bilgili ve yüksek bir insan yapar.
Alanya Kültür Merkezinde karşılaştığım bir çok izleyici ve öğrenci velilerinden gelen ortak bir soru, çocuğuma sanat eğitimi aldırmak istiyorum, ya da çocuğum nasıl bir enstrüman çalmalı veya herhangi bir sanat konusunda kendini nasıl geliştireceğini soran birçok kişi ile karşılaşıyorum.
Bu konuları konuştuğum kişilerin bir ortak noktası var.
Hepsi, kendilerinin ya da çocuklarının hayatının daha “zengin” olmasını düşlüyorlar içten içe…
Konuya gerçekçi yaklaşmak gerekiyor. Çocukken ben çok iyi taklit yapardım veya çocuğum çok komik, televizyonda gördüğü sanatçıların aynısını bize oynuyor gibi yaklaşımlar maalesef gerçekçi değil.
Daha önce amatör bir tiyatro grubunda sahneye çıkmış olmak ve genellikle tanıdığınız insanlardan oluşan seyircinin sizleri alkışlamış olmasında, maalesef iş profesyonel eğitime geldiğinde, sizin için gerçekten bir anlam taşımamalı.
Çünkü bu tür bölümlerin sınavları gerçekten ciddi bir çalışma süreci gerektiriyor. Aksi takdirde kendinizi avutursunuz.
Öncelikle, lisans düzeyinde bir eğitim programı olduğu için ÖSS sınavına girerek taban puanı almak gerekiyor.
Tiyatro bölümü için, girmek istediğiniz bölümün ön koşullarına bağlı olarak en az iki tirat ezberlemek ve oynamak gerekiyor. Başkaca bir ön şart varsa bunu girmek istediğiniz bölümün internet sayfasından öğrenmeniz ve gereğini yerine getirmeniz gerekiyor.
Bu sürecin öncesinde, en az bir yıllık bir hazırlık sürecini ciddi anlamda gerçekleştirmediğiniz taktirde bu sınavlara girmek nafile bir çaba olacaktır.
Ankara devlet konservatuvarında çalıştığım süre boyunca Tiyatro bölümü sınavına her yıl ortalama dört yüz öğrencinin girdiğini söyleyebilirim ve kontenjan sadece on iki kişi…
Zor bir sınav, yetenek ve hazırlık şart.
Tabi bu durum konservatuvarın diğer bölümleri için daha farklı. Örneğin müzikle ilgili bir bölümün sınavına girmek istiyorsanız, bu hakkınız var, fakat unutmamanız gereken konu, ortaöğretim süresi boyunca nota, solfej, enstrüman gibi temel dersleri gören kişilerle yarışacaksınız.
Bu yüzden, eğer yaşınız ve bilgi düzeyiniz buna uygun değilse hayal kurmamanızı öneririm, çünkü en az onlar kadar enstrüman çalmanız gerekecek. Tabi ki bu lisans düzeyinde eğitim alabilmek için gereken koşullar. Orta öğretim konusunda temel yeteneklere sahip olmanız aday öğrenci olmak için yeterli.
Konu ile ilgili olan detaylar bu yazı ile anlatılamayacak kadar uzun ama genel olarak konunun özünü ifade edebildiğimi düşünüyorum.
Yetenek ve çalışma şart! Hem de ciddi anlamda bir çalışma.
Günümüzde sanatçı kavramı maalesef çok ucuza satılır bir hale geldiğinden, genel kalabalığın bu konu ile ilgili düşüncelerini de çok ciddiye almamanız gerektiğini söylemek zorundayım.
Sanat eğitimi sizi daha nitelikli bir insan yapar, yaşamın renklerini daha fazla farkında olan bir insan haline gelirsiniz neticede, sanat eğitimin, hangi düzeyde ve konuda olursa olsun, sizinle ilgili fark yaratacağı konusunda şüpheniz olmasın.
Fakat bu işi profesyonel olarak icra etmek istiyorsanız eğer, eğitim ve destek şart, aksi takdirde boşa kürek çekersiniz.
Konu ile ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenler, beni Alanya kültür merkezinde her zaman bulabilir ve konu ile ilgili detaylı bilgi alabilirler.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk konservatuvarından mezun olan bir kişi olarak, bu konuda talep eden herkese yol göstermek boynumuzun borcu…
Alanya Kültür Merkezi’ne her zaman beklerim.
Sevgiyle kalın…