GELDİĞİ
günden bu yana sakatlıklar ve cezalılar yüzünden kadro kurmakta zorlanan Sergen hoca, Başakşehir maçında da son anda sakatlanan Cisse ve kart cezalısı Ceyhun'dan yoksun olarak takımını sahaya sürdü. Beşiktaş maçıyla yükselen trendin bu maçta da devam edip etmeyeceği en çok merak edilen konular arasındaydı. Hamle yapmakta zorlanan Sergen hocaya hemen maçın başında bir darbe de Bobo'dan geldi. Sergen hoca burada sakat olduğu halde kadroya almakla hatalı da olsa, elinde forvet orijinli başka oyuncu olmadığı için Bobo'yu sahaya sürmek zorunda kaldı.
***
Müsabakanın başlama düdüğü ile birlikte taktik savaşları izledik. İlk bölümde topu rakibe bırakan temsilcimiz, rakibi oyunu orta sahada oynamak zorunda bıraktı. Her ne kadar 9. dakikadaki değişiklik hamle sayısını azaltsa da bizim için bu dakikaya şans olarak bakıyorum. İlk yarıda fazla atağımız olmasa da bu tamamen taktiksel bir durumdu. Beşiktaş ve Rize maçlarında olduğu gibi topu rakibe bırakarak, rakibe alan bırakmamak, oyunu orta sahaya yıkmayı, yardımlaşmayı, kısaca savaşmayı iyi yaptık. Lig lideri ve bu ligin en çok koşan ve pas yapan ekibi ile oynarken Sergen hocanın bu taktiği doğruydu. İlk yarının son bölümünde maçın iyilerinden NSakala'nın duruş hatası yüzünden kalemizde golü gördük. Burada söylenmesi gereken en önemli ayrıntı, birçok sorunu çözmeye başladık ama arkamıza atılan toplarda verilen pozisyonların önüne geçemiyoruz.
***
İkinci yarıda Sergen hocanın ilginç hamlesi ve rakibin bana göre en iyi oyuncusu Mahmut’un sakatlanması maçın gidişatını da değiştirdi. Beklerin de üçüncü bölgede oyuna katılmaları ile 85. dakikaya kadar neredeyse tek kale oynamaya başladık. Ne yazık ki final paslarını kullanamama yüzünden galibiyet golünü atamadık. Özellikle Lucas’ın girdiği pozisyonda şut atmak yerine Fernandes’e al da at deseydi başka şeyler konuşacaktık. Gol yine de gelecek derken kırmızı kart tekrar el freni gibi oldu. Maç içinde birçok risk alarak değişiklik yapan Sergen hoca son hamlesini de yaparak son bölümü kendi sahamızda kabul etti. Bu dakikalarda gol de yiyebilirdik ama asla bu direnişi görmemezlik edemezdik. İlk yarı kötü, ikinci yarı iyi gibi sözler kullanılabilir ama şu bir gerçek ki, Başakşehir gibi pas yapan, koşan bir takımı kendi silahı ile vurarak duruş gösteriyorsak bu değişimin adıdır.