KİLO
tedavisi çok yönlü düşünerek yapılmalı, "Kaş yaparken göz çıkarılmamalı… Her şeyden önce obezitenin bir hastalık olduğunu kabul etmek lazım. Obez hastalarda beden ve ruh sağlığı belirli oranlarda bozulmuştur. Zayıflamak için yapılan yöntemler kişinin sağlığını tehdit etmemeli, bozmamalıdır hatta ve hatta bozulan sağlığı da tedavi etmeye yönelik olmalıdır. Bu nedenle zayıflama yöntemini seçerken dikkatli olmalıyız. Kişinin fiziki ve ruhsal yapısı farklı olduğu gibi metabolizması da farklıdır. Birbirine benzemez. Hastalığın oluşması çok kolaydır. Farkına bile varmadan gelişir. Tedavisi zordur, zaman alır. Bazen de tedavi edilemez. Bu nedenle normal kiloya ulaşan kişinin bu kiloyu muhafaza etmesi önemlidir. Kilo verme tedavisi gören veya kilo vermek için diyet yapan insanların genel şikayeti çok fazla kilo almalarıdır.
O HALDE KİLO VERİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Alışkanlık yapan gıdalar: Kilo almaya neden olan gıdaları tespit etmek gerekir. Bazı gıdalar kiloya sebeptir, bir taraftan alışkanlık (tiryakilik) oluşturarak fazla yemeyi sağlar, diğer taraftan bu tip gıdalar zamanla (sigara alışkanlığı gibi) hastalık sebebi olurlar.
İntolerans gıdalar: Vücut tarafından tolere edilemezler. Tolere edilemeyen gıdalara reaksiyon olarak vücutta su tutularak cevap verirler. Dolayısı ile kilo alınır. Tolere edilemeyen gıdaları tespit etmek gerekir.
Aç kalmamak: Aç kalmadan kilo vermeliyiz, aç kalarak kilo verirsek hastalanırız. Dahası istediğimiz kiloya geldikten sonra bu kilomuzu koruyamaz, sonrasında daha fazla kilo alırız.
Kiloya neden olan gıdalar: Gıdaları tespit etmek gerekir. Vücudun bazı besinlere karşı alışkanlığı oluşur, daha çok ister. Bunlara örnek düşük değerli karbonhidratlar vs. Bu gıdalar zamanla hastalık sebebi olurlar.
Fıtrata uygun gıdalar: Bu dönemde de fıtrata uygun (dogaya uygun) gıdalarla beslenmek gereklidir. (her canlı türü hangi gıdalarda besleneceğini bilir)
Rafine gıdaları: Kesinlikle tüketmemek gereklidir. Kimyasal veya fiziksel işlem görmüş, koruyucu, tatlandırıcı, renklendirici kimyasallar katılmış besleyici değerleri olmayan, vücut için zararlı boş gıdalardır. Beyaz undan yapılan ekmek, börek-çörek, makarna, şeker ve tatlılardan kaçınmak şarttır. Bunlar hızlı bir şekilde emilerek pankreastan insülin salgılanır. Kan şekeri düşer insülin yükselir.
(Rafine edilmiş undan yapılmış unlu mamuller, pastoize ve ışıl işleminden geçmiş süt ve ürünleri, şeker ve şekerlemeler) Raf ömrü uzun olan gıdalardan uzak durmak gereklidir.
Mevsimlik gıda: Mevsimine göre vücudun iyi tolere ettiği sebzelerden bolca yemek gereklidir.
Hayvansal yağlar: Yemeklerde kullanılmalıdır.(tereyağı, iç yağ, kaz yağı, vs.) Soğuk sıkma zeytin yağı, fındık yağı gibi bitkisel yağlar kullanılmalı. Rafine edilmiş yağlar kullanılmamalı (ayçicek yağı ,mısırözü yağı) omega 6, özellikle şişmanlarda kilo vermede zorluk oluşturan ünsuin direncini artırırlar.
Omega 3kaynağı: Haftada iki üç defa deniz balığı yenmelidir. (hamsi, palamut, istavrit, somon gibi)(vücut için gerekli doymamış yağ olan omega 3 kaynağıdır.) Şişmanlığın sebebi olan ünsuin direncini kırar. Yağların vücutta enerji olarak kullanılmasını artırır dolayısı ile kilo vermeyi hızlandırır. Bitkisel omega 3 kaynağı olan algler, plaktonlar, semiz otu, keten tohumu bolca yenmelidir.
Kabızlık: Kabızlık varsa tedavi edilmelidir, kabızlık bir sendromdur, asıl hastalık sindirim sistemindedir. (Bazı kilo verme protokollerinde istenildiği kadar protein tüketilmesine izin verilmektedir. Yenecek olan protein yani et miktarı, kişinin bağırsak florasına bağlı olarak değişir. Bağırsak florasında putrifikasyon bakterileri hakim ise, o zaman mevcut olan bağırsak faaliyeti kontipasyon lehine kayacaktır. Zaten iyi olmayan sindirim faaliyetleri daha da bozulacaktır. Kabızlık tedavi edilmezse kilo vermede zorluk olacaktır. Bolca et yiyerek yapılan bazı diyetlerde başarısızlığın nedeni kabızlıktır.
Metabolik hastalığı olanlar: Diyabet hastası, hipotiroidi hastası vs. olanlar daha özel ve dikkatli bir kilo programı ile kilo vermelidir.
DEPRESYON VARSA TEDAVİ EDİLMELİ Kişinin fiziksel bedeni yanında ruhsal yapısını da iyi bilmek gerekir.
Kilolu kişilerin çoğunluğunda mutsuzluk hakimdir, (depresyon) serotonin hormonu azalmıştır. (serotonin hormonu yüzde 90 bağırsakta üretilir) Vücut kendini bu durumdan kurtarmak için devamlı bir şeyler yemek ister ve dolayısı ile kilo alır. Bu tip hastaları depresyon dan çıkmadan kilo vermesi zordur. Depresyonlu hastalar daima uyumak isterler hareket etmeyi, çalışmayı sevmezler, bu nedenle kilo vermede zorlanırlar.
Lokmaları iyi çiğnemek gerektir: Sofrada yediğimiz lokmalarımızı iyi çiğneyerek yutmalıyız. Doygunluğu sağlayan insulin hormonu uzun süre salgılanarak açlık hissi kaybolur. Diğer taraftan karaciğer de depo edilen enerji deposu (yağlar)trigliseritler enerjiye çevrilir ve kullanılır.
Günlük spor veya yürüyüş: Günlük olarak toprak yolda beş kilometre yürümek gerekir, (yürürken vücut için mutluluk kaynağı olan seratonin hormonu ve mukavemet kaynağı olan endorfin hormonu salgılanır. Mutlu ve güçlü bir beden kolay kolay kilo almaz. Yürümekle veya günlük devamlı sporla kaslar enerji olarak yağ depolarını kullanır. Bunu sağlayan böbrek üstü bezinden salgılanan stres hormonu olan adrenalinde kan şekerini yükseltir ve depo yağlarını kullanır ve vücutta bir rahatlama gevşeme uyku halı olur, böylelikle doğal bir şekilde stres ten uzak durulur.
Günlük su tüketimi: Günlük su tüketimi 2--2,5 litreden az olmamalıdır Zira bu dönemde vücut fonksiyonlarının iyi çalışması sağlanır, metabolizmanın çalışması sonucu oluşan atıkların hızla vücuttan uzaklaşması su ile sağlanır. Nasıl vücut dış temizliğinde, çamaşır temizliğinde su kullanıyorsak, metabolizma atıklarını da temizlerken su kullanmak şarttır.
- Akupunktur, bir çok hastalığı tedavi etmede kullanıldığı gibi, kilo vermede de etkili bir yöntemdir.
- Vücudun zayıflamış olan kendi kendini tedavi etme, kendi kendini onarma yeteneği, akupunkturla kolayca ortaya çıkarılır.
- Akupunktur yöntemi ile depresyon tedavisi yapılarak kilo daha kolayca verilebilir.
- Akupunktur yöntemi ile iştah azaltılır, günlük kalori miktarı azalır.
- Akupunktur yöntemi ile metabolizma hızlandırılır. Günlük alınan enerji daha kolay yakılır.