Saçı usturaya vurmayla kel kalınmaz

2013'ÜN Haziran ayında, uzun ve yorucu bir seçim sürecinin ardından ALTSO Başkanı seçilen Mehmet Şahin, geçtiğimiz Cuma, Alanya'daki basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle yaklaşık 3,5 saat süren bir canlı yayına imza attı....

2013'ÜN

Haziran ayında, uzun ve yorucu bir seçim sürecinin ardından ALTSO Başkanı seçilen Mehmet Şahin, geçtiğimiz Cuma, Alanya'daki basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle yaklaşık 3,5 saat süren bir canlı yayına imza attı.

Görev dönemindeki geride kalan süreçte yaptıklarını ve yapacaklarını program süresine yettiğince anlatan Şahin, 15 Temmuz'da yaşanan silahlı darbe girişimi sonrası yaşadığı talihsiz süreci, kumpas sonucu mağdur edilip cezaevine girişini ve ardından tahliye olduktan sonra Alanya halkının kendisine nasıl sahip çıktığını anlattı.

15 Temmuz akşamı, henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bile ekranlardan milleti sokağa çıkmaya davet etmediği dakikalarda sosyal medyada "Yaşasın Demokrasi" mesajı atan, demokrasiye sahip çıkılması için üyelerini ve personelini Atatürk Anıtı önüne davet eden Şahin, kendisine kumpas kuran kişilerle olan mücadelesinin de hukuk kuralları çerçevesinde devam edeceğini kaydetti.

Yargı dosyasında gizlilik olduğu için çok fazla detaya giremediğini belirten Şahin, tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi dijital ortamda yazılan bir dilekçe sonrası evinin arandığını, peşi sıra nezarethaneye ve cezaevine girdiğini belirtti.

Kendisine kurulmak istenen ikinci kumpas vakasının dosyasında gizlilik olmadığı için bu sürecin tüm açıklığı ile basına yansıdığını ifade eden ALTSO Başkanı Mehmet Şahin, "Felaket üzerine saltanat kurulmaz. Alanya'da birileri Ticaret Odası'nı kazanmak istiyorsa çıkar arenaya, projelerini anlatır, kazanır veya kaybeder. Koltuk sevdalısı olup birilerinin ayağını kaydırmaya çalışırsanız, kaybeden hep siz olursunuz. Alanya'daki bu kişilerle önümüzdeki süreçte hukuk çerçevesi içerisinde hesaplaşacağım. Gölgede durup bu işleri organize edenleri de Allah'a havale ediyorum" açıklaması yaptı.

Hatta öyle bir cümle kurdu ki, sanırım ilerleyen süreçte Şahin'in bu kişilerle olan mücadelesinin anahtar cümlesi bu olacaktır diye düşünüyorum.

Uzun süre Alanya'da mesai yapan, daha sonra atandığı Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde görevli iken 15 Temmuz sonrası Şahin'e kurduğu kumpastan dolayı görevden alınan üst düzey bir emniyet görevlisinin Alanya'daki bir otelde tatil yaptığını belirten Şahin, bu kumpasçı polis amiri ile konakladığı otel sahibinin işbirliği içerisinde olduğunu ima etti, ancak basın mensuplarının "Hangi otel?" sorusuna, dosyadaki gizlilik nedeniyle yanıt vermeyeceğini ifade etti.

Ve kritik soru...

Şahin'e, iftiraya uğrayıp cezaevine girmesine sebep olan kumpasın şahsını mı, yoksa kendisi üzerinden, yakın dost olduğu Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun mu hedef alındığını sordum.

Şahin bu soruya şu yanıtı verdi...

"Devlet büyüklerimizin bizden şüphesi olsaydı bize destek vermezlerdi. Tıpkı Alanya kamuoyu gibi bize sahip çıktılar. Cezaevine girmemden dolayı devletime hakkımı helal ediyorum. Ben liberal demokrat biriyim. Bu süreçte Alanya'ya borçlandım. Aktif siyaseti bırakmayı düşünüyordum ama yaşadığım kumpas sürecinden sonra devam kararı aldım. dosta düşmana ilan ettim. Artık Alanya için elimi taşın altına sokmaktan asla geri durmayacağım."

Sonuç olarak...

Şahin'in ve basın mensuplarının katıldığı programdan benim çıkardığım analiz şudur.

Şahin'in ifadesine göre, Alanya'da iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda, maddi durumları iyi, üstelik otelleri olan, Şahin'i o koltukta istemeyen, bunun için de dijital ortamda dilekçe yazıp kumpas kuracak kadar işi ileri seviyeye taşımış, sözde itirafçı olmayı kabul etmiş bir grup var.

Ve Şahin, önümüzdeki dönemde, dosyadaki gizlilik kararı kalktığı zaman bu isimleri kamuoyu ile paylaşacak ve bu grupla hukuk çerçevesi içerisinde hesaplaşacak.

Bakalım Alanya ondan sonra nasıl şekillenecek.

Merak ve ilgiyle bekliyoruz.

***

TÜREL ÖVDÜ MÜ DÖVDÜ MÜ?

Türkler Mahallesi'nde yapımına başlanan yeni Alanya Toptancı Hali Kompleksi'nin Cumartesi günkü temel atma töreni tek kelimeyle muhteşemdi.

Her detay en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü.

Programda ALTSO Başkanı Mehmet Şahin, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ve Kaymakam Hasan Tanrıseven'in ardından son konuşmayı, "Hal'den anlarız" sloganıyla yola çıkan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel yaptı.

Konuşmasının ilk bölümlerinde Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e övgüler yağdıran Türel, "Adem Başkan Alanya'ya 2014'te 11 milyon TL'lik, 2015'te 36 milyon TL'lik, 2016'nın 11 ayında ise 44 milyon TL'lik yatırım yapmış. Yatırım bütçesini giderek artırmış, tebrik ediyorum" dedi.

Dedi ama, her Alanya programında yaptığı bu övgü dolu konuşmaların ardından cümlesine "Ama..." diye devam edip şunları söyledi...

"Alanya Belediyesi'nin tüm yatırımlarına ve projelerine 2016'da harcadığı para 44 milyon TL iken, bizim sadece Türkler Hali'ne harcadığımız para 100 milyon TL. Diğerlerini saymıyorum bile..."

Sayın Türel başarılı bir siyasetçi, "konuşma metnini ekrana yansıtan promptır cihazı desteği ile" iyi bir hatip ve en önemlisi üst düzey bir demagog.

Hangi cümleyi nerede sarf edeceğini, hangi mesajın nerelere gideceğini hesap ederek konuşan Türel, tüm Alanya programlarında yaptığı gibi, Adem Başkan'ı önce övüyor, sonra amiyane tabirle bilinçaltı mesajlarıyla dövüyor, tıpkı Cumartesi günü yaptığı gibi...

Özet olarak...

"Kıymetli Menderes Başkan, vatandaş her şeyin farkında. Saçı usturaya vurmayla kel kalınmaz. Adem Başkan'a her ustura vurma girişiminizde halk nazarındaki puanı daha da gürleşiyor" diyor, saygılar sunuyorum...