Sabret Alanya '13 gün' kaldı!

- NEREYE gitsem, herkes 'Bu seçim Adem'in” diyor. - İsmi lazım değil, dün Alanya'nın ileri gelenlerinden biriyle konuştum, 'AKP gelmesin”ciler bu kez oylarını Şefik Başkan'a verecekmiş. - Hasan Bey AKP'de ama...

- NEREYE gitsem, herkes “Bu seçim Adem’in” diyor.
- İsmi lazım değil, dün Alanya’nın ileri gelenlerinden biriyle konuştum, “AKP gelmesin”ciler bu kez oylarını Şefik Başkan’a verecekmiş.
- Hasan Bey AKP’de ama o bildiğimiz, alışılagelen AKP’liler gibi olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu yüzden biz ailecek oyumuzu yine Hasan Bey’e vereceğiz.
- Dün akşam MHP’nin merkez seçim ofisinin önünden geçtim, aman yarabbim, o ne kalabalık öyle. Bu iş bitmiş bilader. Adem Başkan 30 Mart’ta Alanya’nın yeni başkanı.
- Bak kardeşim. Şefik Başkan olmayacak duaya amin demez. Seçimi kazanamayacağını bilse bu yola çıkmazdı. Vardır bir bildiği. Yoksa keyfi bu kadar yerinde olmaz, böyle kendinden emin gözükmezdi.
- Bizim oda başkanı MHP’yi destekliyor ama hem yönetim kurulu üyeleri hem de aidat aldığı üyeler maraza çıkarmasın diye tarafsızmış gibi gözüküyor.
- Ha, Selami abi mi? AKP’den istediği ve beklediği çağrıyı alamadı, o yüzden gitti, MHP’yi desteklemeye başladı. Ama bana sorarsan yanlış yaptı. Neticede şimdiki forsunu AKP’ye borçlu. Biraz ahde vefa göstermesi gerekirdi.
- Ben arabama işyerime kapı gibi Şefik Başkan’ın afişini posterini asıyorum ama yıllardır CHP’de olduğu halde Şefik Başkan’a ısınamayan bir grubun ne aracında, ne evinde, ne de işyerinde CHP’nin veya Şefik Başkan’ın afişini posterini göremiyorum. Böyle rezalet mi olur kardeşim.
- AKP’nin Mahmutlar Seçim Ofisi açılışına anlı şanlı iki Bakan geldiği halde 300 kişiyi zor toparlayabildiler. Oysa Şefik Başkan’ın Oba Seçim Ofisi açılışında bile en az 8 bin kişi vardı. Taşıma maşıma diyorlar da, bence hepsi hikâye!
- Saadet Partisi, meclis üyesi adaylarından ilk 10 sıra için 50’şer bin, 10’dan sonrakilerden de 25’er bin TL almış. Seçim bütçesini meclis üyelerinden çıkarmışlar. Helal olsun valla, uyanıklık etmişler.
- İşçi Partisi Adayı Zeliha Daşıyıcı, aday olabilmek için Genel Merkez’e 500 bin, İl Başkanı’na 300 bin TL bayılmış. O parayı vermeseymiş onun yerine başka biri aday olacakmış diyorlar.
- “MHP’liler ve CHP’liler bindirilmiş kıtalarla seçim ofisi açıyor, miting yapıyor” diyen AKP’liler, Cumartesi günkü Başbakan Erdoğan’ın Antalya mitingine Alanya’dan en az 2-3 bin kişi götürmüşler. Alanya’dan Antalya’ya gidenler bindirilmiş kıta sınıfına girmiyor mu bilader?
- Büyük Birlik Partisi’nin adayı, geçenlerde Alanya Belediyesi’ne gidip memur ve işçileri tehdit etmiş. “Aklınızı başınıza devşirin. Gümbür gümbür geliyoruz. Yanlış yapan kim olursa olsun, 30 Mart’tan sonra kendisine haritadan asfalt şantiyesi veya belediye çöplüğü beğensin” demiş.
- Demokrat Parti’nin adayı, ismi lazım değil bir mekanda otururken, “Seçimi aldığımız günün sabahı belediyenin giriş kapısına sandalye atacağım. Kendime orta şekerli bir kahve söyleyeceğim. Ayak ayaküstüne atıp, tipini beğendiğim veya beğenmediğim memur ve işçilere ‘Sen gir, sen girme. Sen çöp arabasının arkasına git, sen odacım ol’ diyeceğim” demiş.
- Demokratik Sol Parti’nin adayı meğer Truva Atı imiş. “DSP seçim kaybetsin” diye partiye çok gizli bir şekilde yerleştirilmiş ama foyası erken meydana çıkmış. Geçen seçimde başka partideyken gece gündüz demeden, cadde cadde, sokak sokak çalışan eşinin, annesinin, babasının, ablasının, ağabeyinin ve bacanağının bu seçimde hiçbir seçim çalışmasına katılmamaları ve arabalarına partinin afiş ve posterini asmamaları da bunun en bariz kanıtıymış. Dün akşam kulüpte bizim ekip konuşurken duydum.
***
Ve daha neler neler, sayın seyirciler.
Yukarıdaki konular, mevzular ve olaylar “isimlerin o konuyla ilişkilendirilmesi” haricinde birebir gerçektir ama isimler ve adayların o konularla ilgisi yoktur.
Seçim döneminde herkesin siyaset uzmanı, dedikodu kazanı olup çıktığını görün diye yaptım bunu.
Aslında yadırgamamak lazım, çünkü ne yazık ki her seçim döneminde bu böyle oluyor.
Ömründe, bırakın bir siyasi partide aktif görev almayı, bir partinin kapısından içeri girmeyenler bile böyle dönemlerde siyaset uzmanı kesiliyorlar.
Ömründe hiçbir yere aday olmamış, elini taşın altına koymamış olanlar bile, bırakın elini, gövdesini Alanya için taşın altına atan, ailesini, işini ve eşini sırf Alanya’ya hizmet için bir süreliğine askıya alan adayları beğenmiyorlar.
İyi bilirim, bu dönemlerde herkes siyaset otoritesidir, herkes proje gurmesidir, herkes adayın geçmişini bildiğini, bundan sonraki geleceğini de bilebileceğini zanneder.
Bu ve benzer sebeplerle…
Bu süreci (kendi namıma) en az hasarla atlatmak, fincancı katırlarını ürkütmemek ve en masum cümleden bile, “Bak bak bak, sözüm ona çaktırmadan bizim partiyi ve adayı öfeliyor” suçlamalarına maruz kalmamak için, belki dikkatinizi çekmiştir, bir süredir köşe yazısı kaleme almıyorum.
Sabrettik, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.
Şunun şurasında 30 Mart’a çok bir şey kalmadı.
Geçmişte sizlerle paylaştığım onca rüyanın, onca kulis bilgisinin, onca köşe yazısının hatırına bana bir 13 gün daha izin verirsiniz, değil mi?
Sabret Alanya’m.
13 gün sonra hepimiz özgürüz.