Saygıdeğer okurlarım, aslında bu yazımda ‘Akil adamlar’ neden protesto ediliyor onu ele alacaktım. Ancak Reyhanlı’da meydana gelen ve her tarafında provokasyon kokan patlamanın olması bu makaleyi yazmama neden oldu.Atalar konu başlığında verdiğimiz bu sözü boşuna söylememiştir herhalde. Hala anlayabilmiş değilim. Eğer anlayanınız varsa rica ediyorum, lütfen beni bilgilendiniz. Kabinemiz Şam’da toplandı. Başbakanımızla Esat ile birlikte Halep çarşısında mırra içtiler. Dahası İstanbul’da öğle yemeği, Ankara’da Akşam yemeği birlikte yenildi. Daha da önemlisi Başbakanımız kızının düğününde Esat’a özel uçakla davetiye göndererek Esat’ı düğüne davet ettiler. Gaziantep’te halka yaptıkları bir konuşmada “Çok şükür biz kardeşim Esat’la karşılıklı olarak vizeleri kaldırdık, çok güzel gelişmeler olacak, karşılıklı menfaatlerimiz olacak” demişlerdi. Hatta Esma Esat ile Emine Erdoğan’ın kendilerini elti ilan etmelerine ramak kalmıştı. Ne oldu da birden bire tamamı bizden kaynaklanan bu kocaman, hem de devasa U dönüşü oluverdi. Bu durum Beşar Esat’a sorulunca “Olanları bende anlamadım, ben değişmedim, başbakanınız değişti” diye cevaplandırmıştır. Yine Esat bir başka zamanda “Biz Türkiye’ye ağabey gözüyle bakıyoruz, ama bize ABD projelerini getirmeleri üzüyor, Amerika’nın burada büyükelçisi var onlar söyleyebilir, Türk kardeşlerimizin bu tavrı bizi çok üzüyor” demişlerdir. Yine bir başka demecinde “ Türk Milleti asil bir millettir. Benim Türk Milleti ve Türk Ordusu ile bir sorunum yok, sorunum Türk hükümeti iledir” demesi aslında her şeyi ortaya koymaktadır. Sevgili okurlarım, vallahi Esat bir anda nasıl “Eset” oluverdi bende anlayabilmiş değilim.Suriye politikamız başından beri yanlıştır. Yanlışta ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Bu politika Müslümanlara değil Siyonizm’e ve sömürgeci Batı’ya hizmet etmektedir. Hem Müslümanların, hem de bizim milli menfaatlerimiz dahası insanlığın menfaatleri işbirlikçi çapulcuların yanında değil Esat’ın yanında yer almaktan geçmektedir. Suriye’de akan kan Müslüman kanıdır, sorumlusu da Esat değil işbirlikçi çapulculardır. Bunları söyleyenlere de ’Siz, Baasçısınız’ türünden laf cambazlığı yapılmaktadır. Esas Baas’çının kimler olduğu bellidir, hem de katışıksız demek daha doğrudur. Onlara sadece Baasçı demek az kalır, hatta Vahhabiler’le beraberdirler. Hem de İsrail ve Haçlı dünyasının çıkarları için. Başkalarını suçlamak çok kolay. Bu olayda da Suriye suçlanacaktır. İnşallah yanılırım ama böyle yapılacaktır. Tıpkı öncekiler gibi. Suriye’den getirilip çadır kentlere yerleştirilenlerin nasıl çapulculuk yaptıklarının çok az bir kısmını görüyorsunuz. ‘Akil adamları’ protesto edenlere ‘Çapulcu’ diyenler öncelikle bu ithal çapulcuları görseler daha iyi olur.Devletimiz kurulalı beri bu kadar komşularımızla kavgalı olmamıştık. Yunanistan ve Ermenistan hariç bütün komşularımızla yaşadığımız sorunların hepsi bizden kaynaklanmaktadır. Eğer bu gün Suriye ile sorun yaşıyorsak sorumlusu baştan sona biziz. Reyhanlı, bir başlangıçtır. İnşallah yanılırım, daha devamı gelecektir. Çünkü Siyonisler ve sömürgeciler Türkiye Suriye savaşı istemektedirler. Niçin isteniyor? Müslüman kanı akması ve kendi çıkarları için. Ancak buna müsaade edilmemelidir ve edilmeyecektir de. Meraklılarına duyurulur.