FARKINA varamadığımız bazı biyolojik rahatsızlıklarımız kendisini, fiziksel şikayetlerle göstermese de psikolojimizi biz farkına varmadan bozabilir. Bir sabah uyandığımızda kendimizi mutsuz, halsiz, güçsüz hissederiz. Ortada belirgin bir hastalığımız da olmayınca, bunun nedeninin psikolojik olduğunu düşünebiliriz. Bu şikayetlerimizle sağlık kuruluşuna başvurduğumuzda, bazen olayın psikolojik olduğu düşünülebilir. Psikolojisini düzeltmek için uygulanan tedavi sonucu değiştiremez. Fiziksel sağlığımız bozulduğunda psikolojik sağlığımız da bozulur. Hafif bir soğuk algınlığında bile, tadımız kaçar, kendimizi gergin, sinirli, bıkkın hissederiz, Etrafımızdakilere karşı tahammülümüz düşük olur. Birkaç gün sonra hastalığımız geçince, psikolojimiz de eski haline döner, keyfimiz, neşemiz yerine gelir. Öyleyse, kendinizi kötü hissettiğinizde psikoloğa gitmeden önce, yaşadığınız sıkıntıların kaynağının fiziksel olup olmadığını anlamak için genel bir sağlık kontrolü yaptırmak en doğru yaklaşımdır. Çünkü psikolojik sıkıntılarınıza yola açan biyolojik nedenlerimiz varsa, buna yol açan gerçek nedeni ortadan kaldırmadığınız sürece psikoterapi de hiçbir işe yaramaz.
Psikolojimizi bozan Biyolojik nedenler ne olabilir
* Şeker hastalığı (diyabet); Toplumda yaygın görülen ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek bir hastalıktır. Kan şekerinde aşırı düşüklük veya aşırı yükseklik kişinin ruh durumunda önemli değişiklilere neden olur. Sinirlilik, gerginlik, cinsel istekte azalma, erkeklerde sertleşme problemi gibi sorunlara neden olabilir
* Hipoglisemi, hipertiroidi veya tirotoksikoz (vücutta tiroid hormonunun aşırı miktarda bulunması) ve bazı nadir hastalıklarda (Cushing sendromu, Karsinoid sendrom, feokromositoma) sinirlilik görülebilir.
* Baş ağrısı ; Psikolojik nedene en çok yorumlanan şikayettir.; Hipoglisemi veya nadiren hipofiz bezindeki bir tümöre bağlı olabilir. Baş ağrısı kriz halinde (çok hızlı) yükselen kan basıncı artışına eşlik ediyorsa böbrek üstü bezinden aşırı hormon salgılayan tümör (feokromositoma) akla gelmelidir.
* Dışarıdan aldığımız maddeler; Alkol, sigara ,uyuşturucu veya bazı ilaçların yan etkileri psikolojimizi bozabilir
* Enfeksiyonların neden olduğu hastalıklar; Üst solunum yolu enfeksiyonları, herpes virüs enf., idrar yolları enfeksiyonları, HIV, bronşit,zatürre vb.
* Büyüme hormonu eksikliği olan çocuk ve erişkinlerde de yaşam kalitesinde bozulma (enerji düşüklüğü, konsantrasyonda yetersizlik vb.) görülebilir.
* Niasin eksikliği çok nadirdir, bununla beraber hafıza kaybı, psikoz yapabilir.
* C vitamini eksikliği depresyon yapabilir.
* B12 eksikliği hafızada, algılamada bozukluklara neden olabilir
* D vitamini eksikliği, Ülkemizde örtülü giyinen kadınlarda daha belirgin olmak üzere sık olduğunu biliniyor. Kalsiyum, fosfor ve kemik metabolizması için önemli bir vitamin. Yetersizliğinde oluşabilecek kas / kemik ağrıları, kas güçsüzlüğü, kırığa bağlı sıkıntılar, yatağa bağımlılık, sosyal izolasyon vb. ruhsal sorunlar yaratıp yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.
* Çalıştığımız işyerinin ortamının (Kimyasal maddeler, havalandırma eksikliği) olumsuz koşulları baş ağrısı, huzursuzluk sebebidir.