ÖNCE
Rus krizi, ardından "Ankara ve İstanbul'da patlayan bombalar" derken, Türk turizmi bir çıkmazın içine doğru sürüklenmeye başladı.
Geçimini turizmden kazanan otelciler ve turizme paralel
çalışan tarım, inşaat ve emlak sektörleri ise çıkış kapısı aramaya başladı.
Zira, zaten kötü geçen 2015 turizm sezonundan umduğunu bulamayan tüm sektörler, peş peşe gelen olumsuz haberlerden dolayı hayli karamsar.
Alanya'da "çok şükür" henüz krizin nasıl aşılması gerektiği ile ilgili olumlu bir adım atılmadı, öneri sunulmadı.
Gazete ve televizyonlara verilen "yandık, bittik, kül olduk" minvalindeki açıklamaların dışında şöyle kayda değer, elle tutulur, gözle görülür bir girişim göze çarpmıyor.
Tabirimi lütfen mazur görün, "Saldım çayıra, Mevla'm kayıra" misali, şimdilik sadece yurtdışındaki fuar takvimi takip ediliyor, buralara katılacak isimlerin listeleri hazırlanıyor, "eğer bunca olumsuzluğa rağmen gelirlerse" turiste bu fuarlarda verilecek eşantiyonlar kolilere doldurup bavullar hazırlanıyor.
Buna mukabil, Alanya ile coğrafyası, sosyal hayatı, turizm alt ve üstyapısı adeta "ikiz kardeş" gibi olan Kemer'deki turizmciler ise dün basın yoluyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'na, dolayısıyla AKP Hükümeti'ne seslendi.
Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB) Başkanı Tayyar Gül, konaklama sektörünün 2015'i ciddi zararla kapattığını belirterek, "2016'da herhangi bir teşvik almadan, hükümetin desteği olmadan bu denli büyük bir krizi atlatmak konaklama sektörü için mümkün değil" demiş.
Antalya'nın, Alanya ile eşdeğer diyebileceğimiz oranda en fazla Rus turist ağırlayan ilçelerinden olan Kemer'deki turizmciler, 2016 yılı için destek paketinin açıklanmasını beklediklerini bildirmiş.
Asgari ücretin 1300 TL olmasıyla sektörde işsizliğin artacağını da kaydeden Kemerli turizmciler, zorlu bir yılın kendilerini beklediğini anlatmış.
Bizdeki ALTİD benzeri bir oluşum olan KETOB'un yöneticisi Tayyar Gül, yurtdışında yapılan tanıtımlarda acil bir strateji planlaması ya da değişiklikle, son zamanlarda bozulan imajı daha pozitif hale getirebilmek amacıyla çalışma yapılması gerektiğini söylemiş.
Hükümetin turizm acentelerine yönelik destek paketini hatırlatan KETOB Başkanı Gül, "Acentelere destek elbette önemli, ancak geçen yıl da bunu defalarca dile getirdik, bu sektör sadece acentelerden oluşmuyor. Konaklama sektörü de turizm sektörünün çok önemli bir ayağı" demiş.
Peki, doğru mu söylemiş?
Evet, yerden göğe haklı bir duruş sergilemiş.
Gül'ün yanı sıra Kemer'in önde gelen birkaç turistik tesisinin yöneticisi de benzer ifadelerde Ankara'ya çağrıda bulunmuş.
Yazının başında dediğim gibi, Alanya'dan henüz bir ses seda yok.
Tavır ve açıklamalarıyla yıllardır AKP'ye mesafeli olduğu iddia edilen Alanya Turistik İşletmeciler Derneği'nin (ALTİD) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Alanyalı olmasından dolayı sesini çıkaramadığı, Ankara ile papaz olmamak için "bekle-gör" politikası izlediği rivayet ediliyor.
Sahillerin bağlı olduğu Hazine/Mal Müdürlüğü'nün yanı sıra sahil büfelerinin AKP'li Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne geçmesinin de bu suskunlukta pay sahibi olduğu, kulislerde en çok konuşulan konuların başında geliyor.
ALTİD ve ALTAV'dan henüz krizden çıkış reçetesine ilişkin tatmin edici bir beyanat gelmediği bir süreçte, bence Alanya'dan dikkate şayan en önemli öneri, 90'lı yılların başından beri turizmci olan, şehir merkezindeki 3 büyük oteli ile turizmde en çok söz sahibi isimlerin başında gelen Elysee Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı, İsveç Fahri Konsolosu Hilmi Tokuş'tan geldi.
Dün telefonda konuştuğum Tokuş, ALTİD ve ALTAV'ın yine tanıtıma destek vermeyi sürdürmesini, ancak tanıtım konusunda Avrupa'daki önemli tanıtım ve reklam ajanslarından profesyonel destek alınması gerektiğini söyledi.
Yabana atılmaması gereken, uzay çağında profesyonel yardımdan gocunulmaması gerektiğine işaret eden bu öneri bence acilen gündeme alınmalı, "fuarda stant açıp turiste eşantiyon çanta, broşür, flaş bellek, kalem verme" döneminden, profesyonel tanıtım sürecine girilmesi gerektiği fikrine bakalım ALTİD ve ALTAV yöneticileri ile diğer turizmciler nasıl bir destek veya tepki verecek?
Önerisi veya eleştirisi olan varsa, beklerim...