BU
haftaki interaktif köşemizde sorduk:
"2019’da daha başarılı olmak için kentte mi kırsalda mı daha ağırlıklı çalışmaların yapılması gerekir?”
Soru kolay olmadığı gibi cevabı da hiç kolay değildir.
Yine de belli prensiplerin benimsenmesi mümkündür.
*
Farklı görüşlerden farklı cevaplar aldık elbette.
Bunların içerisinde kırsala ağırlık verilmeden bu iş olmaz diyenler oldu, kırsal nüfus mu kaldı hepsi kentlere göç ettiler, önce kent nüfusunu ikna edin diyenler oldu.
Kırsal nüfusu ikna edebilirsiniz ancak kentte yaşayan nüfus az buçuk ne yapacağını biliyor diyen oldu.
Kentte ve kırsalda farklı metodlar uygulamak lazım, çalışmaların ağırlığı doğru yöntemi seçmekte olmalıdır diyen oldu.
Cevaplar daha da çeşitlenebilir ve hepsi kendi yönlerinden doğrudur.
Peki orta noktayı nasıl bulabiliriz? İsterseniz başlayalım.
*
Siyasi partiler diğer kuruluşlardan farklı olarak sadece bir fikri benimsetmeyi değil, propaganda aracılığı ile o fikrin iktidarda olmasını isterler.
Dolayısı ile çalışmalarını iktidar olmak üzerine kurgularlar.
Zaman kısıtlıdır. Az zamanda çok ve öz iş yapmak lazımdır.
Her bir vatandaş değerlidir ancak, eldeki zamanda hangi yöntemle en çok vatandaşa ulaşılıp en çok oy alınabilir, bu iyi hesaplanmalıdır.
Ne de olsa iktidar olduktan sonra, seçim sonrası hizmetlerle vatandaşın tamamına ulaşmak mümkündür.
O zaman önce seçmen profiline bakalım.
*
Birinci grup seçmen, olgunlaşmasından beri belli bir görüşe bağlıdır. Bunların büyük çoğunluğu fikrini değiştirmese de, aralarından bazıları özel kızgınlık nedeniyle bir de bam telini doğru yerden yakaladığınızda bir kereliğine size oy verebilirler.
İkinci grup seçmen, size meyilli seçmendir. Partinize daha yakın olduğu için hareketlerinizi bolca eleştirme haklarını kendilerinde görürler. Dolayısı ile elde tutmak için çaba sarf edilmesi gerekir. (Partiler en çok bu grup seçmeni çantada keklik gördüğü için kaybeder.)
Üçüncü grup seçmen apolitiktir. Sizin takip ettiğiniz haberler yerine güncel magazini izlerler. Ya da işlerine odaklanmışlardır, profesyonel olmaya çalışmaktadırlar. Bu grubun oyunu almanız için önce genel havayı yakalamış olmak gerekir.
Dördüncü grup seçmen politikanın temel kurallarnı bilen ama size uzak olanlardır. Bu grup gerekli politik altyapıya sahip olduğu için, elinizdeki en güçlü teorisyenleri onları ikna etmek için göndermelisiniz.
*
Yöntemler buna göre seçildiğine göre, kente mi kırsala mı ağırlık verilmelidir?
Alanya özeline baktığımızda bir tespit ve cevabım olacaktır.
Artık kent ve kırsal ayrımı yapmanın çok imkanı kalmamıştır. Ekonomi bozulduğundan bu yana büyük bir sosyolojik dalgalanma olmuştur.
Kırsalda yaşayan kesimin evlatları veya büyük çoğunluğu kent merkezindedir. Ya da bir ahbapları vardır.
Yani bir kırsal çalışması hiç beklemediğiniz kent oylarını etkileyebilir. Tam tersi de mümkündür.
Ama Alanya seçimlerini belirleyen üçüncü bir etken vardır: Beldeler.
*
Son seçimlerde görülmüştür ki, kent merkezinde her parti kendisine düşen oyu almaktadır. Kent merkezinde birinci olabilmek tamamıyla o dönemki çalışmaya bağlıdır.
Kırsal da doğrudan saha çalışması gerektirmektedir. Düzenli olarak bulunan parti kim olursa olsun hakkını vermektedir.
Ancak asıl büyük kitle beldelerde durmaktadır.
Seçimlerde beldeleri elde eden parti birinciliği de göğüsleyecektir.
Ancak bu da o kadar kolay değildir.
Gerçek siyasi arena tam olarak oradadır. Kent merkezi ile kırsal arasındaki köprü olan, her birinin kendine ait derdi bulunan beldelerde eldeki tüm meziyetlerin sergilenmesi gerekmektedir.
Diğer yönüyle beldelerin de 2019 öncesi ellerinde bulunan bu gücü iyi değerlendirmeleri gerekir.
*
Genel havayı yakalayabilmek için kırsal olmazsa olmazdır. Ancak beldeler bu seçimin lider bölgesi olacaktır.
Hepinize saygılar sunuyorum.