PKK’nın ilk kuruluşuyla ilgili bir sürü spekülasyonlar yapılmakta.1980 öncesi iki kutuplu dünyada, SOL-SAĞ çatışması gündemdeydi.Türkiye bu çatışma yüzünden kan gölüne dönmüştü.O tarihlerde Türkiye için en büyük tehlike olarak komünizm gösteriliyor ve solun üzerine en acımasız bir biçimde gidiliyor, gençler Devrimci ve Ülkücü olarak iki kutupta birbirleriyle ölümüne çatışıyorlardı.Doğu ve Güneydoğuda, Barzani ve Talabani yanlısı Kürt oluşumları söz konusuydu.Bu oluşumlara karşı, Kürtler içinde yeni bir yapılanmaya gitmek için, günün modası olan Sol çizgide Apocular adı altında yeni bir örgütlenmeyi derin devlet dediğimiz ya da devletin bir kanadı hayata geçirdi.Bugünkü PKK’nın temellerini Türk bürokrasinin attığı bugün herkes tarafından kabul edilmesi bir yana kanıtlanmış durumda.Bunu Kürt hareketinin silahlı mücadele yani terör kanadını savunan Abdullah Öcalan’da, Kürt halkının haklarının silaha sarılmadan, demokrasi mücadelesi içinde elde edilebileceğini savunan Kemal Burkay da itiraf etmekte.ABD’nin Afganistan'da, Rusya’ya karşı örgütlediği El Kaide'nin bugün ABD karşıtlığına dönüşmesi gibi, PKK da benzer bir biçimde rotadan çıkmış, Türkiye karşıtı bir terör örgütü haline gelmiştir.PKK sıradan bir terör örgütü değil.PKK sürekli kendisini yenileyen, somut koşullara göre, yeni stratejiler ve taktikler geliştirebilen, küresel bir yapılanma içinde her tür yasadışı alanlarda top koşturarak, büyük rant alanlarından, mafya türü yapılanmalar içinde olan, tehdit ve şantaj yoluyla büyük paralar toplayan, kaçakçılığa dayalı ticaret içine girebilen, her sektörde yer alabilen, o sektörü şu ya da bu biçimde etkileyerek öne çıkabilen çok ciddi ve tehlikeli bir örgüt.Türkiye’de KCK operasyonları bu anlamda çok önemli.PKK’nın beyin takımı ve maddi kaynağı bu yapı içinde yer alıyor.Terör örgütünün eylemlerini gerçekleştiren militanlar gariban Kürt gençleri.KCK içinde yer alanlar, aydınlar, tuzu kuru aynı zamanda çok rahat ve lüks içinde yaşayan Kürtler.PKK’nın Ergenekon'la da sıkı bağlarından hatta içiçe olduğundan söz edilmekte.Bu iddiaların ne kadar doğru olup olmadığını anlayabilmek için de, her iki yapının ne kadar acımasız olduğuna ve neleri hedeflediklerine baktığımızda gerçeği rahatlıkla görmek mümkün. Ergenekon darbe peşindeyse, PKK bu darbenin gerekçelerini hazırlayabilecek toplumu yıldıracak kanlı eylemlere imza atabilecek en önemli aktörlerden birisi.Türkiye’nin PKK’dan kurtulabilmesi için, KCK ve Ergenekon operasyonu hayati önem taşımakta.Bir başka önemli sorun da, BDP’nin PKK güdümünden çıkıp çıkmaması!BDP PKK’dan kopup, demokrasi içinde parlamentoda yerini alma gerçekçiliğini göstererek, salt Kürt halkının değil Türkiye’nin bir partisi olma yolunda adımlar atmaya başlarsa, BDP’nin çok daha güçleneceğini tahmin etmek pek zor değil.BDP bu çizgiye yanaşmazsa, önümüzdeki günlerde, teröre karşı çıkan, barıştan yana olan, demokrasi içinde Kürt halkının haklarını arayan Kemal Burkay gibi çok ciddi Kürt aydınlarından oluşan bir siyasi hareketin öne çıkacağını söylemek sanırım kehanet olmaz.