Aklına esen, medyada biraz yer alan, herhangi bir dönemde bir partiden bakan olmuş bazı isimler, kendilerini bulunmaz Hint kumaşı gibi görüp, parti kurmaya kalkıyorlar.
İnsan kendisini beğenmezse çatlarmış!
Sanırım bu kadarı da, insana pes dedirtecek cinsten.
Medyanın reyting uğruna efsaneleştirmeye kalktığı beyinler bile, uzmanlık konuları siyaset olmamasına, siyasetin “s”sini bile bilmemelerine rağmen, siyaset arenasında başrollere soyunma saçmalığı içine giriyorlar.
Mevcut 27 partiden söz ediliyor.
Allah’tan bu partilerden bazıları seçime katılmama akılcılığını ve gerçekçiliğini gösterdi!
Kamuoyu bu partilerden hangisini biliyor?
Hangi partide kim genel başkan, bilen var mı?
Siyaset ciddi, aynı zamanda sorumluluk isteyen bir uğraş.
Bir ülkenin ve o ülkede yaşayan milyonlarca insanın geleceği sizin beceri ya da beceriksizliğiniz yüzünden ya yücelecek ya da krizden krize sürüklenecek.
Bilmediğini ya da bir işi beceremeyeceğini bilmek kadar güzel bir erdem olamaz.
Bilmediği ve beceremeyeceği halde, bir maceraya yelken açanlar, belki bir biçimde, bir yerlere gelebiliyor hatta birilerince, vatan kurtaran aslan gibi halka sunularak ülkenin ve ülke insanının kaderiyle oynanabiliyor.
Türkiye yıllar boyu, koltuk kavgası yüzünden, krizden krize sürüklendi.
Ülke 70 sente muhtaç durumlara düştü, uluslar arası arenada parası pul, itibarı sıfır oldu.
Böylesine rezil bir siyaset anlayışına sahip onca siyasetçi, siyaset sahnesinde kalabildi.
Beceriksizlikleri, özellikle de yetersizlikleri ve yanlış politikaları yüzünden, bu milletin, bir sürü yanlışa imza atmış siyasi liderlerin kuyruğuna takılmalarına ve bunu inadına sürdürmeleri bir yana, onları kahraman ilan edip, hala arkalarından ağıtlar yakmalarına hep şaşarım!
Bu saçmalığa, gençliğimizde biz de imza atıp, bir siyasetçinin peşine takılıp, dağlara taşlara adını yazmıştık!
Demek ki şaşmamak gerekir.
Yanılmanın da insana mahsus olduğunu kabul etmemiz gerekir ama aynı yanılgıyı bir ömür boyu sürdürmek, hem saçmalık, hem de sorumsuzluğun dik alası!
İşin komik yanı, ne tarihçisi, ne yazarı çizeri, ne de siyaset yorumcusu, özellikle de önemli bir bölümü, bu boş varillerin şiirsel söylemlerine ve olmayacak vaatlerine dayalı gürültüsüne kendilerini kaptırıp, yığınları uyarma gereği duymamaları, bu yalan dolanlarla sarmaş dolaş olmuş şişirme balonlara halkın sarılmasına katkı verme rezilliğini sergilemeleri akıl alacak gibi değil!