'Örümcek Ağı' örgütlenmesi

BİLİYORSUNUZ, bir siyasi parti için birinci unsur örgütlenmedir. Kimin hangi görevlerden sorumlu olduğundan, görevlerin nasıl dağıtılacağına, olası sorun durumunda nasıl bir yol izleneceğine, parti politikasının nasıl anlatılacağına...

BİLİYORSUNUZ

, bir siyasi parti için birinci unsur örgütlenmedir.
Kimin hangi görevlerden sorumlu olduğundan, görevlerin nasıl dağıtılacağına, olası sorun durumunda nasıl bir yol izleneceğine, parti politikasının nasıl anlatılacağına kadar her işin başı örgütlenmeye dayanmaktadır.
Örneğin, halk için önemli bir proje ürettiğinizi düşünün. Sosyal medyanız yok, internet siteniz yok, medyada yer alamıyorsunuz, sokakta insanlara bunu anlatacak verimli ekipleriniz de yok ise başarıya ulaşma şansınız yoktur.
Bir partinin iktidarında, arka planda hazırlanmış bir işbirliği modeli mevcuttur.
O nedenle mevcut modeller ile fikrimizi bu haftaki yazımızda paylaşmak istedik.
***
Bir topluluğun nasıl örgütleneceği konusunda klasik olarak ikili ayrım yapılmaktadır.
İlk olarak dikey örgütlenmeden bahsedilebilir.
Bildiğimiz askeriye veya polis teşkilatında görülen yapılanma dikey yapılanmadır.
Her bir birimin kendi astı ve üstünün bulunduğu, emir komuta hiyerarşisi içerisinde ilerleyen bir örgütlenme söz konusudur.
Bu yapılanmada hızlı ve etkin karar alabilirsiniz, ancak elbette başarı, en tepede bulunan liderin vasıfları ile sınırlı kalmak zorundadır.
Üstelik, bu yapılanma içinde ihanete uğrama ihtimali daha fazladır.
Bu nedenle konuşulan ikinci sistem olan yatay örgütlenmede, keskin olan emir komuta zinciri kesinlikle reddedilir.
Tüm birimler yaptıkları işlere göre ayrılır ve hiçbirinin diğerine göre bir üstünlüğü yoktur.
Bu nedenle karar alma süreçleri oldukça uzar, diğer bir deyimle “Her kafadan bir ses çıkabilir.”
Bununla birlikte, herkesin fikri alındığı için en uzlaştırıcı karara ulaşmak mümkündür.
***
Günümüzde en küçük işletmeden, binlerce kişinin çalıştığı firmalara kadar her alanda en iyi örgütlenme nasıl olur tartışması hâlâ devam ediyor.
Ancak, söz konusu siyasi parti olduğu zaman bu yapılanmaların birebir uygulanma ihtimali hiç olmamıştır.
Çünkü günümüzde siyasi partilerin, mevcut ticari örgütlenmeye uymamasında 3 önemli fark olduğunu düşünüyorum.
Siyasi partiler tamamıyla gönüllülük üzerine çalışma temelli ve ayrıca seçim yoluyla göreve getirilen insan topluluklarından oluşur.
Birinci fark, siyasi partilerde bulunan kişilerin ilgilenmesi gereken bir ailesi ve uğraşması gereken bir işi olmasıdır. Bu da, profesyonel anlamda politikadan gelir elde etmeyen siyasetçilerin her gün aynı verimi gösteremeyecek olması anlamına gelir.
İkinci fark, siyasetçilerin göreve seçimle gelmiş olmasıdır. Sıradan bir işletme gibi çalışmayan departmanı görevden alıp hızlı bir değişim söz konusu değildir, kongreler ve uzun karar alma süreçleri gerekir.
Üçüncü fark ise, gelişen dünya düzenidir.
Artık yapılması gereken işler tek kişi yerine ekipler tarafından görülmektedir.
Örneğin, siyasi partinin sosyal medyası ile tek bir kişinin ilgilenebilmesi vakit bakımından imkansıza yakındır.
Tüm bu ihtiyaçlar doğrultusunda siyasi parti örgütlenmesinde yeni yaklaşımların yakalanması gerekmektedir.
Bu aşamada bir fikir ileri sürüyoruz: Örümcek Ağı Örgütlenmesi.
***
Bahsedilen tüm bu sıkıntıları aşmak üzere her bir birim, birinci ikinci ve üçüncü sorumluluklar şeklinde ayrılmalıdır.
Her bir birimin birincil derecede sorumlusu ilgili başkan yardımcısıdır.
Birincil sorumluya ulaşılamadığı durumda hemen ikincil sorumlu devreye girmelidir.
En kötü senaryoda üçüncül sorumlu olarak başkan sorunu çözmelidir.
Bu yapılanmada, bir yöneticinin birincil derecede sorumlu olduğu bir görevi ve ikincil derecede sorumlu olduğu iki görevi bulunacaktır.
Üstelik, yönetici 3 farklı rolü üstlenmesine karşın, dayanışma sayesinde klasik yapılanmaya göre çok daha az yorulacaktır.
Ayrıca, ortak akıla ulaşma yolunda, hiçbir konu tek bir kişinin tekeline bırakılmayacak, en doğru karara ulaşma yolunda önemli adımlar atılmış olacaktır.
Uygulanması ile şehrimize ve ülkemize faydalar getirmesi dileğiyle sizlere bu haftalık veda ediyor, saygılar sunuyorum.