Örgütlenme ve Toplantı Özgürlüğü

Merhaba hepimize iyi haftalar, bugün sizlere evrensel haklarımızdan olan ve uluslararası sözleşmelerle korunmuş haklarımızdan olan Örgütlenme ve Toplantı Özgürlüğü bahsedeceğim...

Anayasa genel bir örgütlenme özgürlüğü tanımlamaktan ziyade farklı maddelerinde çeşitli örgütlenme biçimlerini tanımlayan ve güvenceye bağlayan hükümler içermektedir. Dernek ve vakıflar 33. maddede, sendika kurma hakkı53 ve siyasi partiler ise 68. ve 69. maddelerde düzenlenmektedir. Anayasa’nın 33/1. maddesinde herkesin izin almadan dernek kurabileceği, üye olabileceği veya üyelikten ayrılabileceği düzenlenmiştir. Öte yandan altıncı fıkrası “Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensupları ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurları” bakımından maddenin ilk fıkrasında düzenlenen haklara sınırlamalar getirilmesine izin vermektedir. Anayasa’nın 34. maddesinde, herkese tanıdığı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını düzenlemektedir. Bu konuda sözleşme ile Anayasa arasında fark yoktur. AİHS.’in 11. maddesinin birinci fıkrası herkese toplantı ve örgütlenme özgürlüğünü vermekte ve bu özgürlük kapsamında özel olarak sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkı güvence altına alınmaktadır. İkinci fıkrasında, bu özgürlüğün sınırlanabileceği durumlar yani meşru amaçlar düzenlenmiştir. Bunlar ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın korunması, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır

Bu özgürlüğe yapılacak müdahalelerin “hukuken öngörülmüş” olmasını, AİHM aramaktadır.

54 “Hukuken öngörülmüş” olma söz konusu müdahale veya tedbirin iç hukukta yasal alt yapısının olması, aynı zamanda ilgili hukuk kuralının kişiler için ulaşılabilinir nitelikte olması ve ilgili kurala uyulmamasının sonuçlarının öngörülebilinir durumda olması, gerekmektedir. Örgütlenme ve toplantı özgürlüğü, sayılan sınırlama sebepleri nedeniyle demokratik toplumda gereklilik koşullarına uygun olarak müdahale edildiğinde, AİHM ölçülülük ilkesini olaya uygulamaktadır. Sınırlama sebebi ile getirilen müdahale arasında ölçülülük tespiti yapılmaktadır.55 Yani takip edilen meşru amaçla getirilen kısıtlama arasında bir oran olup olmadığına bakılmaktadır. AİHM söz konusu ilkeleri uygulayarak, kişilerin ortak çıkarlarını koruyup geliştirmede araç olarak kullandıkları örgütlerin, demokratik ve gelişmiş sivil toplumun olmazsa olmaz unsurlarından olduğunu kabul etmektedir. Ayrıca örgütlenme ve toplantı özgürlüğünün Sözleşme’nin 9. maddesi ile düzenlenen düşünce, vicdan, din özgürlüğü ve 10. maddesi ile düzenlenen ifade özgürlüğü ile birlikte yorumlanması gerektiğini, çünkü bu maddelerin özü itibariyle şahsi düşüncenin korunması ortak amacına hizmet ettiği görüşündedir.

56 AİHS ile Anayasa’nın örgütlenme ve toplantı özgürlüğünde belirlediği sınırlama nedenleri, benzerlik göstermektedir. Sözleşme’nin, özel sınırlama nedenleri ile birlikte, 34/2. maddesini toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkında birlikte karşılaştırıldığında Anayasa’nın Sözleşmeye göre bu özgürlük için daha ayrıntılı ve geniş kapsamlı sınırlama nedenleri düzenlediği anlaşılmaktadır. Bireysel başvuru yolu ile Anayasa Mahkemesine başvurulduğunda; ayrıntılı geniş kapsamlı anayasal düzenlemeyi Sözleşmede teminat altına alınan hak ve özgürlüklerin korunma düzeyini azaltmayarak ve uyumlu yorumlayarak karar vermesi beklenmektedir.

Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılma hakkına sahiptir.

2. Bu hakkın kullanılması, demokratik bir toplumda gerekli tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, nizamın muhafazası ve suç işlenmenin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için yasayla sınırlanabilir. Bu madde, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir.

Mahkeme göre toplanma özgürlüğü demokratik bir toplumdaki vazgeçilmez yapı taşlarından biridir.

Toplanma özgürlüğü sadece durağan miting veya toplantıları değil yürüyüşleri de kapsar.  Söz konusu özgürlük toplantıya katılanları ve organize edenleri (tüzel-gerçek kişi olması fark etmez) kapsamaktadır.

Buna karşın, aynı cezaevinde kalan mahpusların bir arada kalma isteği bu terim altında değerlendirilemez.

Toplantıların öncesinde belirli bir izin prosedürünün mevcudiyeti olması (madde metninin 2.paragrafında belirtilen koşullara uygun olması şartıyla) bir ihlal olarak değerlendirilmez (Rassemblement Jurassien / İsviçre 1979).

 Toplanma özgürlüğüne ilişkin getirilen genel bir sınırlama (belirli bir yerde ve zamanda toplanmanın yasaklanması gibi) bazı hallerde mümkündür.

Buna karşın sınırlama/yasaklama kararının hukuka uygun bir şekilde alınmış olması ve bu tedbirin son çare olarak kullanılması gerekmektedir. Örgütlenme ve Toplantı Özgürlüğü konusunda söyleyebileceğim kısa özetimi sizlere aktarmaya çalıştım herkese iyi haftalar dilerim.