Orantısız güç kullanmak

Son yıllarda, yaygın medyada ve televizyon kanallarında, güvenlik güçlerinin 'Orantısız güç” kullandığı şeklindeki yayınlara çok sık rastlar olduk. Aklım almıyor! Adam polise direnip yumruk atıyor. Bazı siyasi partilerin ve de...

Son yıllarda, yaygın medyada ve televizyon kanallarında, güvenlik güçlerinin “Orantısız güç” kullandığı şeklindeki yayınlara çok sık rastlar olduk.

Aklım almıyor!

Adam polise direnip yumruk atıyor.

Bazı siyasi partilerin ve de siyasilerin de öncülük yaptıkları yasadışı gösterilerde, taş ve sopalarla polise saldırılabiliyor.PKK’nın örgütlediği gençler, başta polise dönük olmak üzere, işyerlerine, otomobillere, evlere molotof kokteyli atıp ortalığı yangın alanına çevirip, vatandaşın can güvenliğini tehdit ederlerken, güvenlik güçlerinin en küçük sert müdahalesi hemen ekranlara taşınıp, polisin orantısız güç kullandığından söz etme aymazlığı sergileniyor.

Bu beylere sormak gerekir, size birisi bu şekilde saldırsa ne yaparsınız?

Önde giden aracın yol vermediği gerekçesiyle adam öldürmeye kalkan, yolda yürürken omuz attı diye karşısındakine saldıran hatta öldüren insanların yaşadığı bu toplumda, güvenlik görevlisine yani görevli devlet memurunu darp etmeye kalkanlara karşı esas duruşta bekleyip, kum torbası gibi bazı hayvanların saldırıları karşısında hangi insan durabilir?

Bu haberleri yapanlara dönük, kimi zaman vatandaşın en küçük bir tepkisini abartarak, yeri göğü inletip, basın özgürlüğünden söz edenleri düşündüğümüzde, bu beyinlerin gerçekçilikten çok uzak bir biçimde, güvenlik güçlerini yıpratıp sindirerek, eylemlerin çok daha içinden çıkılmaz bir hale gelmesini istediklerini bile düşünebiliriz.

PKK’nın örgütlediği genç beyinlere hala çocuk muamelesi yapılıp, eylemler sırasında yakalananlar, 18 yaşını doldurmadıkları için sokaklara yeniden salınmaktalar.

18 yaşını doldurmuş gençlerin milletvekili yapılmaya çalışıldığı bir ülkede, 18 yaşını doldurmasına üç beş gün ya da birkaç ay kalmış militanların serbest bırakılmaları, terör eylemlerini teşvik etmek değil de ne?

Meydanları, cadde ve sokakları yangın alanına çeviren bu tetikçi gruba dönük caydırıcı önlemler alınmaz, bu eylemlere tevessül edenlere karşı güvenlik güçleri çok daha sert müdahalelerde bulunmalarına dönük yasal düzenlemelere gidilmediği sürece, güvenlik güçlerimizin saygınlığı da, caydırıcılığı da kalmaz.

ABD’de ve Avrupa’daki polisin suçluya karşı nasıl davrandığı, yasaların ne denli caydırıcı olduğu ortada.

Bizde öyle mi ya!

Güvenlik görevlisini ciddiye alan bile yok.

Hastanelerde, devlet dairelerinde, okullarda, önüne gelen önüne gelene saldırabiliyor ve yaptıkları yanların kar olarak kalabiliyor.

Terörün bitmesi isteniyorsa, daha sert önlemler alınması ve güvenlik güçlerine dönük en küçük bir müdahale en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Siyasi partiler en azından bu konuda gerçekçi olmalılar. PKK militanlarıyla kucaklaşarak poz verenlerin konumları ne olursa olsun, yargı önüne çıkarılmaları ve bunun için tüm siyasilerin aynı duyarlılık içinde olmaları gerekirken, bizim siyasiler, yargılanmakta olan insanları bile milletvekili adayı göstererek yargılanmalarına mani olma aymazlığını bile sergilediklerine göre, PKK terör örgütü mensuplarının yani KCK’lıların da avukatlığına soyunmaya kalkabilirler!