Okula uyum sürecinde öğretmenin etkisi

ÖĞRETMEN, çocuğun okula isteyerek gelmesi, sınıf içinde mutlu olabilmesi ve sınıf ortamına katılımının sağlanmasında en önemli unsurlardan biridir. Çocuğun dersi sevmesi ve çalışma alışkanlığı kazanmasının yanı sıra, benimseyeceği...

ÖĞRETMEN

, çocuğun okula isteyerek gelmesi, sınıf içinde mutlu olabilmesi ve sınıf ortamına katılımının sağlanmasında en önemli unsurlardan biridir. Çocuğun dersi sevmesi ve çalışma alışkanlığı kazanmasının yanı sıra, benimseyeceği değer yargıları, tutumları açısından gelişimini genellikle ailelerin birincil sırada üstlendiğini görüyoruz. Ancak ailenin yanısıra, çocuğun bu anlamdaki gelişiminde öğretmenin rolü büyüktür.
Özellikle, ilkokula başlayan çocuk için artık anne baba modeli yerine öğretmenini koyar ve onunla kendini özdeş tutmaya başlar, öğrenci ile ilgili beklentilerinin iyi bir örneği olmasını bekler çocuk öğretmeninin. Çocuğun yaşamını doğrudan etkileyen bir birey olması nedeniyle, öğretmenin sahip olduğu özelliklerin önemi büyüktür.
Öğretmen, sınıfı ele alırken, ders konusunun yanısıra öğrencilerin ilgi, yetenek ve kişilik özellikleriyle ayrı ayrı tanıyabilmeli, öğrettiklerini elden geldiğince bireysel olarak düzenleyebilmelidir. En önemlisi sınıf olumlu bir sınıf ortamı yaratılabilmesidir. Bunun oluşumundaki en önemli faktör de öğretmen – öğrenci arasında kuralın ilişkilerin niteliğine bağlıdır. Öğrencinin, bilgiyi özümseyerek öğrenmesi ancak karşılıklı saygı ve bilgi akışının olduğu bir ortamda mümkün olur. Karşılıklı saygı; öğrencinin öğretmeni yetkin bir birey olarak görmesiyle, öğretmenin etkili dersler programlayıp gerçekleştirmesiyle, öğrencinin gelişimiyle ilgilenildiğinin fark etmesiyle oluşur.
Öğretmenin, öncelikle çocukları ve mesleğini seven kişiler onması önemlidir. Öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve özendirici bir ortam yaratmasının yanı sıra iletişim alanında belli bir yeterlilik düzeyinde olmasının faydası büyüktür. Öğrencinin eksik ve yetersiz yönlerini vurgulamak yerine, başarılarını kendine hareket noktası yapmalı, kıyaslama yapmamaya ve aşağılayıcı sözler kullanmamaya özen göstermelidir. Öğrenci üzerindeki denetim, onun gelişim özellikleriyle dengeli olmalıdır. Örneğin uyum problemi gösteren çocukların, bu sorunlarının gerisindeki nedenleri birbirinden farklılık göstermektedir ve öğretmen bu bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak durumları değerlendirmelidir.