Ülkemizde öğrenme güçlükleri bir özel eğitim kategorisi olarak yasa ve yönetmeliklerde yer almaktadır. Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler de genel eğitim sınıflarında eğitim ve öğretimini sürdürmektedir. Bu öğrencilerin sınıfta, akademik başarısızlıklarından ve sosyal uyum becerilerindeki zayıflıklarından dolayı dışlanma riskleri vardır. Tanılama araçlarının yetersizliği ve tanılama kriterlerinin belirgin olmayışı öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin hafif düzeyde zihinsel yetersizlik tanısı almalarına yol açmaktadır. Bu öğrencilerin büyük bir kısmı normal zeka puan aralığında olmalarına rağmen özel eğitim sınıflarına yerleştirilmektedir.
Peki bu öğrenciler nasıl tanılanır?
Öğrenme güçlüğü tanılaması zor olan bir engel grubudur. Bu grupta bulunan öğrenciler farklı özellikler sergiler. Bu nedenle tek bir değerlendirme yöntemine bağlı kalarak tanılama yapılmamalıdır. Formal değerlendirme sonuçları sınıfta yapılan değerlendirmeler yolu ile desteklenmelidir.
Nedir bu formal değerlendirmeler?
Formal değerlendirmelerde norm bağımlı testler kullanılır. Öğrenme güçlüğünün tanılanmasında kullanılan norm bağlı testler, yetenekler ve başarı testleridir. Zeka düzeyi(yetenek testi) ile başarı puanı(başarı testi) arasındaki fark öğrenme güçlüğünün tanılanmasında birinci faktördür. Ancak sadece formal değerlendirme araçlarının sonuçlarına göre karara varılmamalıdır. Sınıf değerlendirmeleri ile sonuçlar desteklenmelidir.
Sınıf değerlendirmeleri nasıl olmalıdır?
Öğrencinin görsel algı, işitsel algı, hafıza, akademik değerlendirme, sınıf oyun alanı gözlemleri, verilen görev için ne kadar zaman ayrıldığının değerlendirilmesi, dil değerlendirilmesi, sağlık değerlendirilmesi, davranışsal değerlendirme, konuşma dili becerilerinin değerlendirilmesi, okuma performansının değerlendirilmesi, informal okuma envanterleri, işlevsel öğretim, bireysel ilerlemesinin değerlendirilmesi, okuma programı değerlendirilmesi, müfredat temelli değerlendirme, yazma(el yazısı) performansının değerlendirilmesi, el yazısı öğretiminin planlanması, yazmadaki ilerlemenin değerlendirilmesi, yazım kurallarının değerlendirilmesi, kompozisyon performansının değerlendirilmesi, matematik becerilerinin değerlendirilmesi olarak sınıflandırılır. Çocuğun her alanındaki performansına bakılmalıdır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrenci performansının sınıftaki diğer öğrencilere göre düşük olması ve öğrencinin sınıftaki öğretime tepki vermemesi durumunda bireyselleştirilmiş öğretim planlarında belirlenen amaçlar doğrultusunda daha yoğun sağaltım süreçlerine yer verilir veya öğrenci özel eğitime yönlendirilebilir.
Tabi öğretmenler kadar ailelere de büyük sorumluluklar düşmektedir. Malum Türkiye şartlarında okullardaki sınıflar oldukça kalabalık olmasından dolayı sınıf öğretmenlerinin her çocukla birebir ilgilenmesi oldukça güç bir hal alabiliyor. Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler gözden kaçabiliyor. Erken müdahale doğru eğitim için çocuklarınızda gördüğünüz farklılıkları göz ardı etmeyin. Mutlaka gördüğünüz farklılıkları bir uzmana aktararak yardım alın. Çocuklarınızın doğru eğitimle ilerlemesini sağlayın.
Haftaya farklı bir konu, yeni bir bakış açısı ile sizlerle olacağım. Hepinize iyi haftalar diliyorum.