Esgiden ava çog havaslııdım. Bobamın gara barıd atan dolma tüfegden çevirme bi çeşenesi varıdı. Bildiin arı gibi sokardı uzagdan. 200 meturo, 300 meturo menzili varıdı. Elledimmidi tetiğe, çapıt gibi düşürürdü guşları.
Esgiden et alması zorudu bilader. Hindiki tavıglar gibi 30 günde yetişmeyorudu tavıglar. Tavığa bi sene bakar, soona keserdig. O yüzden garatavıg, bozalag avlardıg. Sabaala yöşüle gakar ava gederdim. Bi beledan aacının dibine sinlenir, orda begler, gilig aacına gelen guşları takib ederdim. Etleri çog lezedli olurudu. Yemesine doyulmazıdı.
Öndüün, o esgi ava geddiim yellere dooru yörüdüm. Her yer lüküs lüküs ev olmuş. Birki dere kenarı var, ollar yeşil galmış hindilig, iki yakasından sel akar deyi. Orda ıcıg oturdum. Bagdım eskiki guşlar yog. Ne garatavıg sesi, ne bozalag sesi geliyoru. Serçe, delice, bogcul, linlin gibi ufag guşlar bile galmamış. Az dünyanın sonu mu geliveri bilmem.
Iramedli dedem hemene "Oğlum, bi gün geliceg, zina, bina çoğalıcag. Evde otururkana adamları bi camdan seeridecegsiniz. (Televzoona deyoru gari)" derdi. Az goca haglımımış bilmem.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.