Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü, bin kişiden fazla kolon kanserine yakalanmış hastanın beslenme hikâyelerini değerlendirdiklerinde aşırı nişastalı yiyeceklerle beslenmelerinin çarpıcı bir ortak nokta olarak değerlendirmiştir.
Nişastalı besinler ile saflaştırılmış şeker içeren yiyeceklerin aşırı tüketimi farklı kanser türlerinde tümörün hızla büyümesine olanak sağlayabilmektedir. Bu nedenle zayıflama diyetlerinde veya sağlıklı beslenme modellerinde her zaman denge denilen önemli bir uyarıdan biz beslenme uzmanları bahsederiz. Çeşitli yiyecekleri belirli oranlarda yeme kuralı bozulduğunda vücudun içinde sinsice duran hastalıklar birden açığa çıkabilme riskini doğurabilmektedir.
Kolon kanseri ile ilgili en önemli hastalık etmeninin aşırı şeker ve nişastalı yiyeceklerin yenmesine bağlı olarak pankreastan salgılanan insülin miktarının için tetikleyici bir unsur olduğu düşünülmektedir. Özellikle kolon kanserine neden olan insülin düzeyinin kanda sürekli yüksek düzeyde kalmasının yüksek miktarda et yeme, saflaştırılmış tahıl ürünlerinden sık ve fazla miktarlarda tüketme, şekerli tatlıların sürekli yenmesi ile kanser hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasını ve büyümelerini sağlaması olarak değerlendirilmektedir.
Araştırmalar, kolon kanserine yakalanmış kişilerin ameliyat sonrası beslenmelerinde glisemik indeksi ve yükü düşük olan sağlıklı bir beslenme planını yaşamlarına geçirdiklerinde iyileşme süreçlerinin de gözle görünür bir şekilde kısaldığını göstermektedir.
Kanser konusunda uzmanlaşmış hekimlerin yaptığı bilimsek araştırmaların sonuçlarına baktığımızda; kanda insülin düzeyindeki yüksekliğin kanser hücrelerindeki anormal büyümesine öncülük sağladığını hatta kanserli hücre etrafındaki normal hücrelerin ölümüne neden olabileceği ve hastalığın hızla yayılmasını sağlayabileceğini raporlanmaktadır.
Kolon kanserinden korunmak için düzenli olarak günde 2 su bardağı az yağlı süt içmek, iyi yıkanmış farklı çeşitlerde meyvelerden günde 2 porsiyonu aşmamak, çiğ iyi yıkanmış sebzelerden bol salata yemek, kuru baklagiller ve tam taneli tahıllardan bulgur, buğday, kuskus ve erişte gibi besinleri az miktarlarda öğünde bulundurmak, şeker içeren tatlı, içecek ve hazır ürünlerden uzak durmak gerekmektedir.
Bazı araştırmalar düzenli yürüyüşün vücut kimyasında yarattığı olumlu değişimler nedeniyle kanserden koruyucu önemli faktör olarak değerlendirmektedir. Düzenli yürüyüş kolon kanserine karşı da hastalığın gelişmesini önleyici bir faktör olarak unutmamak gerekir.
Kanser hastalarında bol su içmek, aşırı stres ve kimyasala maruz kalmamak, sakin bir yaşam içerisinde hayatına devam etmek hastalığın yükünü azaltarak kaliteli bir yaşama adapte olmayı da hızlandırmaktadır.