BU
satırları gözyaşları dökerek yazıyorum. Geçen hafta Ege Üniversitesi’nde fidan gibi bir ana kuzusu, devlet düşmanı alçaklar tarafından kahpece şehit edildi. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu bu gencin ailesini arayarak başsağlığı dilediler. Ama Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’dan benzer bir davranış gelmedi. Bugüne kadar yazmayışımın nedeni acaba bir sükûnet çağrısı veya sağduyulu olun türünden konuşurlar mı acaba dedim ama olmadı. Yandaş, sindirilmiş veya az sayıda kalmış karşıt medya da yer almadığına göre demek ki Cumhurbaşkanı böyle bir davranışı düşünmemişler.
Oysa zatı alileri pekala tansiyonu azaltacak bir konuşma yapıp aileye de başsağlığı dileyebilirlerdi. Sanırım Sayın Cumhurbaşkanı şehit edilen bu genç “ayakları altına aldığı” Türk Milliyetçiliği görüşünü benimsediğinden veya “Zor zapt ettiği yüzde elliye” ait olmadığından mı olsa gerek, yoksa “Açılım” masalı zarar görür düşüncesi ile mi acaba böyle bir tutum sergilediler, bilemiyorum ama ben sağduyu sahibi bir vatandaş olarak kendilerine soruyorum.
Nerelerdesiniz Cumhurbaşkanım?
Fırat Yılmaz Çakıroğlu bir şehittir. Çünkü anasının, babasının tarla davası için ya da kendi şahsi bir davası için değil Allah için, din için, vatan-bayrak için öldürülmüştür. İşte bu nedenle şehittir. Allah’a ve adıma ne kadar inanıyorsam Çakıroğlu’nun şehit olduğuna da o kadar inanıyorum. Fırat Yılmaz Çakıroğlu, devletimizi yıkmak isteyen bölücülerin hedef aldığı ve ölüm listesine aldığı Ülkücü ve Türk Milliyetçisi, üniversitede lider bir öğrencidir. Kahpece saldırıya uğrayıp yaralanması, 45 dakika ambulans beklendiği iddiası ve arkadaşlarının “Hastaneye götürmemiz engellendi” şeklindeki iddiaları eğer doğruysa, tüm bunlar ne anlama geliyor? Acaba Ege Üniversitesi’nin Rektörü, Fen-Edebiyat Fakültesi’nin Dekanı istifa etmeyi düşünüyorlar mı? Ya da yetkili organ YÖK veya Cumhurbaşkanı ise, rektör ve dekanı görevden almayı düşünüyorlar mı? O gün ihmali olan görevliler hakkında işlem yapılacak mı? O’nu şehit eden katillerin Türk adaletine teslim edilmesini istiyoruz.
Devlet üniversitelerinde devleti yıkmak isteyen alçakların işi ne acaba, önce bunu sormak gerekir. Bunları oralarda kimler barındırıyor, kanunları kimler uygulamıyor, kanun “Üniversite ile ilişiği kesilir” diyor. Yıkmak istediği devletin üniversitelerinde ne arıyorlar? Gereğini yapmayanlar, yapamayanlar o devlet düşmanı alçaklar kadar sorumlular. Devlet ve hükümet ciddiyeti istiyoruz. Düşünebiliyor musunuz, devletin üniversitelerinde eğitim gören bu çapulcular devletin bayrağına ve devletin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tahammülleri yok. Bebek katili eşkıyanın posterleri ise boy boy asılıyor. İşte kavganın aslı budur. Fırat Yılmaz Çakıroğlu, bayrak ve Atatürk yürüyüşlerine liderlik ettiği için şehit edilmiştir. Bayrağımıza ve milli kahramanımıza sahip çıktığı için kahpeliğe maruz kalmıştır. Olayın asıl nedeni budur.
Evet, günlerdir gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Fidan gibi bir gencimiz, hem de kalbi, gönlü vatan-millet sevgisi ile dopdolu, bu gencecik yaşında bizlere dahi örnek olacak bir evladımız kahpece şehit edildi. Kendisi Merhum Alparslan Türkeş’in koltuğuna oturacak ve o koltuğu rahatlıkla dolduracak yapıda bir Alperen’di. İşte bu nedenle şehit edildi. Şehit edilmesinde en az katiller kadar üniversitelerde onların yuvalanmalarına göz yumanlar da sorumludur. Zira bugünlere boşuna gelinmedi.
Fırat Yılmaz Çakıroğlu, şimdi sevgili peygamberimiz ve Alparslan, Osman Gazi, Murat Hüdavendigar, Ulubatlı Hasan, Nene Hatun, Milli mücadele kahramanlarımız, Ali İzzet Begoviç, Cevher Dudayev, Osman Batur, İsa Yusuf Alptekin, Sadık Ahmet, Elçibey, Rauf Denktaş, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu ve dahası binlerce Ülkücü şehit ağabeyinle ve daha niceleriyle cennette birliktesin. Ruhun şad olsun, rahat uyu şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu. Geride bıraktığın emanetlerin bizim başımızın tacıdır.