Yeniden merhaba. Tatildeydim.“Bir hafta çok kısa” dedim, meğer çok uzunmuş.Ben buralarda değilken neler olmadı ki?Gündemden kopmama adına hepsini tabletimden anbean takip ettim.***Misal, ben buralarda yokken, Gökbel’de yine muhteşem bir şenlik yapıldı. On yıldır Kestel’in kıt imkânlarıyla zoru başaran Adem Başkan, bu kez Alanya’nın maddi ve oturmuş lojistik ekibi ve gücüyle hedefi tam on ikiden vurdu, tebrikler.***Misal, AKP’li Belediye Başkanı Adil Çelik idaresindeki Gazipaşa’da parklarda alkol tüketimi yasaklandı.Korkmayın, “Küçük Moskova” denilen Gazipaşa’ya şeriat gelmedi. Zannımca, Belediye Reisi “tıp doktoru” olduğu için, “Alkol sağlığa zararlıdır” öğretisinden yola çıkarak bu yasağı getirdi.Gazipaşa’da alkol satışı yine serbest, ama parkta içmek yasak!***Misal, MHP’li Adem Başkan, Milli Eğitim’e devredilen belde belediye hizmet binalarını Sayın Vali’den alamadı, fakat aynı dönemde Alanya’ya gelen Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olayı beş dakikada çözüp yine, yeni, yeniden kahramanımız oluverdi, bunun üzerine aynı Sayın Vali, ertesi gün Adem Başkan’la Valilik Makamı’nda protokol anlaşması yapıverdi. Sizin anlayacağınız, Bakan Çavuşoğlu tak diye rica etti, Sayın Vali şak diye imzayı çakıverdi.***Bu arada, aynı Bakan Çavuşoğlu bir müjde daha verdi. Dedi ki: “Kıymetinizi bilin, Gazipaşa Havalimanı’na Alanya ismini de ekletiyorum. Her ne kadar siz hiçbir yerel seçimde AKP’ye oy vermemiş olsanız da bu Alanya’nın hakkıdır.”Tam olarak böyle demedi tabi ama demeye getirdi.Gazipaşa ahalisi bu habere önce itiraz edecek gibi oldu, sonra Nisan ayından beri AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nden gelen devasa hizmetler akıllarına gelince, “Neyse, şimdilik öyle olsun bakalım” deyip isyan haklarını saklı tutmayı tercih etti.***Misal, memleketi Taşkent’e gidip gelirken bizim Mahmutlar’ı ve elbette Kuşyuvası yolunu kullanan, son olarak geçen sene ailesiyle geldiğinde AKP’nin Başkan Yardımcısı Necati Yıldırım ve ekibi tarafından karşılanıp ailecek birer kâse dondurma ile ağırlanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni “Yörük Başbakan”ı oluverdi.Bu sayede Alanya’da ne kadar Yörük olduğu sosyal medyadan cümle âleme gösterildi. Alanya’da yaşayan yüzlerce sosyetik genç yaşlı, kadın erkek, bir anda Yörük oluverdi, “Biz de Yörük’üz” diye twit yarışına giriverdi.***Bu arada, hazır laf “Necati Yıldırım”dan açılmışken… Alanyum Alışveriş Mağazası yanına oğlu Cem Yıldırım için açtığı oto kuaförünün ruhsatı iptal edilen Yıldırım “kaçak yapı” yapmakla itham edildi. Sipahioğlu döneminde “kaçak yapı”ları yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan AKP’lilerin unutulmaya, unutturulmaya çalışıldığı günümüzde, Necati Yıldırım’a adeta linç kampanyası yapılır gibi “kaçak”çı yaftası yapıştırılıverdi.Yıldırım, “Çocuklarıma haram lokma yedirmedim” deyip, “kaçak” denilen yapıya sadece 100 metre ötede bu kez “yasal” oto kuaförünü açıverdi.***Bu arada… Tam da 1995’teki “Kuşyuvası” faciasını toplumsal belleğimizden silmek üzereyken, acı haber Mahmutlar’dan geldi. Alman çift, iddiaya göre, sahilde tanıştıkları iki şahsın, kiraladıkları evlerine girip darp ederek boğmaları sonucu yaşamlarını yitirdi, kameraya takılan iki şahıs ise sırra kadem bastı, polis peşlerine düştü.***Ve son olarak…***AKP İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu, yeni dönemdeki son bomba projesini açıkladı. Dedi ki: “Alanya’da bir pilot bölge seçelim, kentsel dönüşüm uygulayalım. Eski binaları yıkıp yerlerine yenilerini yapalım.”***Hepsini sessizce, ne bir Twit, ne bir Facebook mesajı dahi atmadan, kimselere bulaşmadan, çok uzaklardan gördüm, duydum, izledim.Kimi zaman güldüm, kimi zaman üzüldüm, çoğu zaman şaşırdım.En çok da bıyık altından gülüp, kendi kendime, “Sen ne şanslı çocuksun evladım. Alanya’da her dönem böyle zengin malzeme oldukça ve bu köşe de sana tahsis edildiği sürece sırtın yere gelmez” dedim.***Uzun lafın kısası…Hoş bulduk.Ben sizi çok özledim.Eğer siz de özlediyseniz, yarından itibaren dükkân her zamanki gibi 7/24 açık.Beklerim efendim.