Çünkü bilmiyor!
Bilse, yapamaz!
Bilse, yanından geçemez!
Elinizde tuttuğunuz gazete içindeki çalışanların içgüdüsel hareketleriyle günlük olarak hazırlanıyor…
Anlatamam size! Biz bu sektörün, bu bölgedeki en eskileri sayılırız…
Eskilerin tabiriyle bir baltaya sap olamadık…
Sebebi, parası çok az! Bir de hükümetimiz kanunu çıkarmadan önce biz de polisler gibi erken emekli olabiliyorduk…
Bunun sebebi de adında saklı olduğu gibi ‘Yıpranma payı’…
Onlar bunun da ne demek olduğunu da bilmezler! Daktilodan kalma alışkanlık… Parmaklarımı klavyeye biraz sert vuruyorum…
Uçları, eklemlerim acıyor… Ne kadar genç olursan ol! Millet haftada tırnak keser, ben üç güne bir… Sırtım da ağrıyor! Saç keyiften tırnak sıkıntıdan uzar…
Onu da bilmez onlar…
Neyse… Tiner kokusu ve diğerlerini zaten saymıyorum. Beyni çürütür! Akıllı karar alamaz matbaacı… Bilen de bilir bunu…
Bir de… Ben bu mesleği yapıp da yatağında öleni görmedim. Kalp krizi, beyin kanaması, suikast ve benzeri…
Yapabilselerdi, bana da yapacaklardı! Ben ve benim gibiler işini yapıyor…
Bilmiyor dedim, yukarıdaki cümleleri neden söyledim? Haberlerimizde de okuduğunuz gibi işletme sahibinin izni, bilgisi olmadan sohbet ortamını şahsın kendi ağzından açıklama gibi yazıp, yaptıkları bir haberde açık açık veremediler…
Maalesef bu gazete ilçemde çıkıyor!
Bilmedikleri bir şey var!
Bu teknik olarak suç! Nasıl mı?
Basın Kanunu der ki ‘Habere konu olan bir kişinin adını haberde vermesen de duraksamaya yer vermeden o kişiyi toplumda tarif edersen, o ismini yazmış gibi kabul edilir.’
Bilselerdi haberi yaparken daha dikkatli olurlardı sanırım…
Yani burada şöyle oldu:
Bilseydiler… İsmi verir, Alanya’daki bütün haber sitelerini zan altında bırakmazlardı…
Ayrıca bu parayı kim istedi? Onu da bilen yok… Bari onun adını verseydiniz de millet Google’a sarılmasaydı…
Milyonluk yatırımı olan adamı savunayım derken mesleğin içine nasıl edileceğinin örneklerini de sergilemiş oldunuz…
Yahu… Bana da iftira atıp, elinde sahte belgeyle dolaşan biri vardı… İsmini hatırlayamadım… Ama onlar kendisini bilirler.
Onun cümlesini de yayınlamışlardı.
Yoksa danışmanlık işine girip fiyat mı kırıyorsunuz? İşin latifesi bir kenara diyeceğim ama durum oldukça ciddi… Olmayan işletmelerin reklam anlaşmasını yapıp bu meslekte yer alan kim varsa başkalarının hakaretleriyle satır doldurmanın adı gazetecilik değildir!
Eğer gazetecilik yapacaksanız gidin o birilerinin açıklaması gibi yazdığınız iddiaya konu olan muhabiri bulun ve cevap hakkını karşılayın!
Bunu daha önce yapmadınız, kendimden biliyorum.
Bir de dalga geçmek gibi olmasın da…
Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp!
Eskiler de öyle der zaten…