Sevgili okurlarım, bugün bir duayeni yazma fırsatı buluyorum. Alanyaspor denilince ilk aklıma gelecek kişilerdendir. Sevgili Nazmi Reisoğlu, Alanyaspor için özel biridir. Kendisini daha önce yazmıştım. Şimdi başkanları görevleri sırasına göre yazdığım için tekrar yazıyorum. Ayrıca yazılmayı hak eden bir şahsiyettir. Nazmi Reisoğlu, Alanyaspor’da birçok dönemde ve zor dönemlerde görev yapmıştır. Birinci dönem 1976 yılında başlar ve 5 yıl sürer. 1988–1992 yılları arasında asbaşkanlık yapmıştır. 1996 yılında yoğun baskılar neticesinde tekrar başkanlık koltuğuna oturdu. Çocuklarının tahsil durumu nedeniyle İstanbul’a gitmesinden dolayı başkanlığı bırakmıştır. Bu dönemde de Alanyaspor ile bağlarını hiç koparmamıştır. Benle yaptığı her telefon görüşmesinde ilk sorusu Alanyaspor olurdu. Böyle bir sevdalıdır sevgili Nazmi Reisoğlu. 88–89 sezonunda ligin bitimine son 5 maç kala durum çok vahimdi. Alanya’nın ileri gelenlerinin baskısı ile Reisoğlu’na görev verildi. Amaç 5 maç kala takımı ligde bırakmaktı. Nazmi Reisoğlu bir ekip kurarak çalışmaya başladı. Ben ve arkadaşlarım da taraftarları organize ediyorduk. Bu ekip Nazmi Reisoğlu başkanlığında takımı ligde bırakarak büyük bir başarı sağlamıştır. Nazmi Reisoğlu, resmi olarak bu dönemden sonra hiç görev almadı. Fakat Alanya’da bugüne kadar her maça giden, Alanyaspor’u yakından takip eden tek eski başkandır. Tabiri caizse artık duayendir. Ben zaten daha önce de sevgili Nazmi abiye lakap takmıştım; “Futbolun Google’ı” diye. Gerçekten Türkiye liglerinde hangi futbolcu nerede görev yapmış, tüm şeceresi, hatta ayakkabı numarasını ezbere bilir. Hatta ben sevgili Cengiz Aydoğan’ı yazarken birçok bilgiyi Nazmi abinin notlarından buldum. Bunlar arama motorunda olmayan bilgilerdir.Başkanımız Nazmi Reisoğlu bu saydığım dönemlerde görev yaparken tabi birçok ilklere de imza atmıştır. Bu dönemlerde takımın tüm yükünü tek başına üstlenmiştir. Maçlar Antalya’da oynandığı için bu dönem çok zor geçmiştir ama buna rağmen başarılı olmuştur. O dönemde Türk futbolundaki önemli isimleri Alanya’ya getirerek maç yaptırmıştır. Bu da futbolun yayılmasına yardımcı olmuştur. Bu dönemde genç takım kuruldu, ilk kez gazete çıkarıldı, futbol okulları kuruldu ve Alanya’da spora ilgi artmaya başladı. Bir takımın hem futbolcusu, hem hocası, hem başkanı, üstüne üstlük bir de maçları Antalya’da oynamak ve bu yükü kaldırmak her yiğidin harcı değildir. Geçenlerde bir gazeteci dostum sohbet anında “Alanyaspor denilince akla Nazmi Reisoğlu ve Veysel Okşar gelir” dedi. Ben de arkadaşıma “Beni bırak ama Nazmi Reisoğlu gerçekten gelir” dedim. Servetini Alanyaspor’a veren bir insanı omuzlarda taşımalıyız ve ismini kesinlikle yaşatmalıyız. Her zaman savunduğum bir konu vardır. Alanyaspor’a üstün hizmet gösterenler bu dünyada iken isimleri yaşatılmalı ve bunu o insanlar görmelidir. Bu benim görevim değil ama önermek görevimdir. Fakat şu da bir gerçek ki ismi bir yere verilmese bile ben ve benim gibi gerçek sporseverlerin gönlünde hep yaşayacaktır. Allah sizi başımızdan eksik etmesin sevgili Nazmi Reisoğlu.NOT: Haftaya başkanlara ara vererek sezon değerlendirmesi yapacağım. Okuyucularımdan gelen istekler doğrultusunda fikirlerimi aktaracağım.
Soru ve önerileriniz için: ugur_veysel_oksar@hotmail.com