ALTSO Başkanı Kerim Aydoğan'ın ALTAV başkanı Faik Kaptanoğlu'nun "Alanya zaten marka" sözü üzerine "tanınmak marka olmak değildir" demesi iki oda arasındaki tartışmayı alevlendireceğe benziyor.
Ancak bana kalırsa asıl gerçek ikisinin arasında.
Alanya tanınıyor ve bir marka olmaya yakın belki de ancak iyi bir marka mı?
Asıl soru bu olmalı bana kalırsa...
Alanya'yı dışarıdaki insanlar nasıl tanıyor?
Ne tür turistler tercih ediyor?
Biz Alanya'yı nasıl tanıtıyoruz, nasıl reklamını yapıyoruz?
Asıl sorulması gereken soru bunlar, bir marka olup olmadığı ikinci soru.
Evet, Alanya turizm anlamında on senenin en yoğun Eylül-Ekim ayını yaşıyor ancak gelen turistin niteliği nasıl?
Alanya'ya sıcak para getiren turist gelmediği sürece nicelik pek bir işe yaramaz bana kalırsa.
Alanya'nın marka olması veya tanınması gerçekten önemli değil.
Önemli olan iyi tanınması, insanların Alanya'ya kültür turizmi için de gelmesi, kum, plaj, güneş turizminin reklamını yapmak ne yazık ki iyi bir tanınma ya da marka olma şekli değil.
Ona bakarsanız pazardan aldığınız iç çamaşırlarının da bir markası var.
Ancak duyulmuş bir marka mı?
O markaya bakınca aklınıza iyi şeyler gelmiyor, hatta sizin için bir anlam ifade etmiyor, doğru değil mi?
Marka olmanın herhangi bir önemi yok, bunun üzerine tartışmaya hiç gerek yok.
Önemli olan iyi tanınmak, iyi marka olmak.
Ve Alanya'nın bu konuda daha çok ekmek yemesi gerekiyor.