Müfettiş! Ne iş?

2014'ÜN Eylül ayında 'Kaymakamlar Kararnamesi” ile tayini İzmir'e 'Vali Yardımcısı” olarak çıkan… Bunun üzerine Antalya Bölge İdare Mahkemesi'ne 'yürütmeyi durdurma davası” açıp kazanan… Geçtiğimiz...

2014’ÜN

Eylül ayında “Kaymakamlar Kararnamesi” ile tayini İzmir’e “Vali Yardımcısı” olarak çıkan… Bunun üzerine Antalya Bölge İdare Mahkemesi’ne “yürütmeyi durdurma davası” açıp kazanan… Geçtiğimiz 24 Şubat Salı günü Alanya’ya dönüp görevine kaldığı yerden devam eden… “Eski” Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir’in Hamdullah Emin Paşa (HEP) Vakfı Başkanlığı döneminde yapılan bir otel arazisi satışı ile ilgili soruşturmayı devam ettirmek üzere dün sabah Alanya’ya İçişleri Bakanlığı’ndan bir “Mülkiye Baş Müfettişi” geldi.


***

Anımsayın…

2014’ün Aralık ayında… Alanya'da 1932 yılında kurulan 'Hamdullah Emin Paşa ve Haremi Hatice Tahire Hanım Vakfı'nda son dönemde görev yapan mütevelli heyeti hakkında, 'tahsil edilmeyen kira gelirleri ile bir şirkete otel ve arazi satışı protokolü'ne ilişkin soruşturma açılmıştı.


***

Alanya'nın Konaklı Mahallesi'nde, işadamı Kemal Atlı'ya yapılan otel satışı ve vakfa ait mülklerin kira gelirini soruşturan müfettişin, vakıf müdüründen satış ve kiralamalarla ilgili belge istediği ifade ediliyor.

Soruşturmanın bir hafta içerisinde tamamlanması beklenirken, dün konuyla ilgili görüşünü sorduğum Kaymakam Özdemir, “Bu aşamada konuşmam doğru olmaz. Eğer konuşursam ancak soruşturma bittikten sonra olabilir” dedi.


***

Kaymakam Özdemir’in İçişleri Bakanlığı’na dava açıp kazanmasının ve görevine başlamasının ardından kapalı kapılar ardında sıkça dillendirilen, “Göreve başladıktan sonra Alanya’dan müfettiş eksik olmaz. Bir kılıf uydurulup Alanya’dan gönderilir” söylentisi de Özdemir’in göreve başlamasından sadece bir gün sonra, öyle sıradan da değil, Mülkiye Baş Müfettişi’nin Alanya’ya gelmesi ile bir anlamda kısmen gerçek oldu.


***

Bu arada…

2014’ün Eylül ayında, Alanya’daki son görev günlerinde yine İçişleri Bakanlığı’nca görevlendirilip soruşturma yapan müfettişin, neden Özdemir’in 5 aylık İzmir döneminde bu olayı araştırmayıp da, şimdi mahkemeyi kazanıp Alanya’ya dönünce dosyayı yeniden açtığı da ayrı bir yazı mevzudur, benden hatırlatması…


***

Peki, hepi topu 5 ay görev yaptığı Alanya’dan “zorunlu” olarak Antalya Vali Yardımcılığı’na giden ve giderken “Şimdilik elveda” diyen Dr Hasan Tanrıseven’in bir dönem birlikte görev yaptığı Bakan Efkan Ala’nın başında olduğu İçişleri Bakanlığı’ndan gelen Mülkiye Baş Müfettişi, Hamdullah Emin Paşa (HEP) Vakfı’nda kimleri soruşturacak?


***

Hemen söyleyelim.

Eğer iddialar doğru ve ortada usulsüz bir satış var ise, bunda elbette en başta “HEP Vakfı Başkanı” olarak Kaymakam Özdemir’in kusuru olduğu belirtilecektir.

Ama soruşturma sonunda eğer bir suç unsuruna rastlanırsa potaya giren sadece Özdemir olmayacaktır.

Vakıf yönetiminde bulunan, misal, bir önceki Alanya Belediye Başkanı “AKP’li” Hasan Sipahioğlu, eski Milli Eğitim Müdürü İbrahim Köseoğlu gibi isimler de bu soruşturmanın kapsamına girecektir.


***

Kaymakam Özdemir’in Eylül 2014’te Alanya’dan ayrılmadan hemen önce HEP Vakfı’nın 2010- 2014 yıllarının denetlenmesi talebiyle Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne başvurduğunu, 4 Ağustos 2014 tarihli başvuru üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce görevlendirilen müfettişin, tarihi genişleterek 2005- 2014 yıllarını kapsayan dönem için de inceleme yaptığını hatırlatalım.


***

1 Eylül 2014’te başlayan inceleme kapsamında, HEP Vakfı’nın çok sayıda mülkünden 1 milyon 600 bin TL tutarındaki kira alacağının tahsil edilemediği tespit edilirken, Erhan Özdemir'in yanı sıra eski mülki amir Hulusi Doğan'dan da konuyla ilgili savunmaları istenmişti.


***

Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven ise o dönem Alanya basınına yaptığı açıklamada, göreve geldikten sonra tahsil edilmeyen 1 milyon 600 bin TL'lik kira alacakları için tüm borçlulara avukat vasıtasıyla ihtarname çektiğini, fakat sadece 230 bin TL tahsil edebildiklerini dile getirmişti.


***

Öte yandan…

Tanrıseven'in, “Vakfın bir kuruşunu dahi yedirtmem. 20 milyon Euro, yani 50 milyon TL olarak belirlenen gayrimenkul Kemal Bay Otel’in KOTİTAŞ şirketine sadece 8 milyon TL’ye satılmış” açıklamasına İzmir’deki görevi sırasında yanıt veren Özdemir, şunları söylemişti:

“İyi ki bu dünyanın öbür tarafı da var. Cenabı Hak cehennemi iyi ki yaratmış. Ben HEP Vakfı’nın bir kuruşunu ne boğazımdan geçirdim, ne de birilerine peşkeş çektim. Benim veremeyeceğim hiç bir hesabım yok. Satış bir protokol doğrultusunda, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün oluruyla yapıldı. Her ne olursa olsun biz Kemal Atlı’dan 3 milyon TL’yi aldık ve Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi’ni açtık. Eğer biz o parayı almasaydık ve o protokolü yapmasaydık üniversite açılamayacaktı. Herkes kahramanlık peşinde. Beni hırpalama, yıpratma ve karalama kampanyası başlatılmış. Benim normalde HEP Vakfı’ndan maaş almam gerekiyordu. Ben bu maaşı almadığım gibi birçok fuzuli gideri de kısıtladım. Şahsıma ait 10 yaşında bir otomobilim dışında hiçbir mal varlığım yok. Ben şerefim için yaşıyorum. 4 çocuğum var. Çocuklarıma şerefimden başka hiçbir şey bırakmayacağım. Bu yüzden şerefime leke sürdürmem. Varsa iddiaları ortaya koyup ispat etsinler. Hodri meydan.”


***

Uzun lafın kısası…

Dün bir, bugün iki, İçişleri Bakanlığı hemen müfettişi gönderdi.

Bakalım soruşturma sonunda gerçekten de kamuoyunu da tatmin edecek bir usulsüzlük ortaya çıkarılacak mı, yoksa iddia edildiği gibi Sayın Özdemir “bir kılıf uydurulup” Alanya’dan yeniden gönderilecek mi?

Misal, “Soruşturmanın selameti açısından görevden bir süre uzaklaştırılması” gibi uyduruk bir kararla…

Bekleyip göreceğiz.