SON
zamanlarda artan terör, asayiş ve yüz kızartıcı suçlardaki artış, sadece istatistiksel verilerde değil, herkesin gözleriyle görecek hale gelmiştir.
Bu durumun birçok nedeni var ama acil olarak gündeme gelmesi gereken iki konuya değinmek istiyorum.
Öncelikle; ceza sistemimizde köklü ve radikal değişiklikler yapılmasının zaruri hale geldiği her kesimin ortak fikridir.
Verilen cezaların kamuoyunun vicdanını rahatlatması gerekirken ve suça teşvik olmamasını sağlayacak şekilde uygulanacağı yerde, ne yazık ki, ciddi anlamda eksiklikler olduğu, hatta suçu ve suçluyu övme derecesine gelebilecek olaylara sebebiyet vermektedir.
Geçtiğimiz günlerde Alanya kamuoyunun yakından takip ettiği bir hadise yaşanmış, e vatandaşların ciddi anlamda tepkisine neden olmuştu.
Uyuşturucu kullanmak ve temin etmek, yani uyuşturucu satıcılığından hüküm giyen Alanya kökenli bir kadın şarkıcının hapishaneden çıkışında yaşanan olaylar, milletimizin vicdanını yaralamıştır.
Ülke tarafından tanınıp bilinen bir şarkıcının cezaevinden çıkması haber niteliği taşıyabilir, anlarım.
Ama yüz kızartıcı suçlar kategorisine giren uyuşturucu satmak suçundan hüküm giymiş birini "sevgi pıtırcığı" gibi göstermek nasıl bir yayın anlayışıdır.
Ceza kanunundaki radikal bir değişiklik, bu ve buna benzer olayların önüne geçecektir.
Net, kesin ve tavizsiz ceza kanunu olması gerek.
Suçu ve suçluyu öven ve özendiren davranışları bile kapsayacak bu radikal değişiklikler kamu vicdanını yaralayan olaylara mani olacaktır.
Diğer bir husus ise; daha gündemde yerini koruyan, Ceylin, Özgecan ve nice canımızı derinden yakan, gözlerimizi yaşartan, boğazımızı düğümleyen canlarımızın faillerine verilen cezaların toplum gözünde yok hükmünde olmasıdır.
Böylesine adi suçlara 10 kere 100 kere müebbet versen neye yarar.
Vatanımı bölmeye kalkan, askerime ve polisime kurşun sıkan hainlere bin defa müebbet versen ne fayda.
Cezaların amacı caydırıcı olmasıdır.
Böylesine kahpece suç işleyecek olanlara verilecek cezanın adı “İdam" olmalıdır.
Türk milleti idamı istemektedir.
Terör ve nefret suçlarına, çocuk istismarcılarına net ve kesin bir şekilde idam cezası ivedi bir şekilde çıkarılmalıdır.
15 Temmuz sonrası meydanlarda idam isteyen vatandaşa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Meclis önüme koysun onaylarım” demişti.
AKP grubu bugüne kadar kanunu meclise getirmedi.
Referandum sonrası değişen sisteme göre partisinin Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı idam arzusunda samimi ise kanun teklifi bir an önce meclise gelmelidir.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de idam konusunda AKP’ye seslenmiş, “Hainler idamdan korkmuyor ve milletimiz idam istiyorsa bize düşen bunu Meclis'ten çıkarmaktır. AKP top çevirmesin, zamana oynamasın. İdamda samimiyse MHP'nin sözü söz buna kayıtsız şartsız destek verecektir” sözleri ile açık destek vereceğini ifade etmiştir.
Kamuoyunun sabrı sınırı zorlanmaktadır.
Acil önlem alınmadığı takdirde cezalar vicdanları rahatlatmadığı takdirde önüne geçemeyeceğimiz olayların yaşaması kaçınılmaz olacaktır.
Milletin çağrısına artık kulak verilmeli, ceza kanunu radikal değişiklikler, ivedilikle artık yerine getirilmelidir.