Mesleki eğitim programları

UZUN süredir işsiz olanlara ve bir işte çalışacak düzeyde mesleki vasfı bulunmayan işsizlere, mesleki vasıf kazandırmak amacıyla uygulanmakta olan mesleki eğitim programları; son derece önemli ve gerekli bir aktif istihdam politikası aracı...

UZUN

süredir işsiz olanlara ve bir işte çalışacak düzeyde mesleki vasfı bulunmayan işsizlere, mesleki vasıf kazandırmak amacıyla uygulanmakta olan mesleki eğitim programları; son derece önemli ve gerekli bir aktif istihdam politikası aracı olarak, özellikle 1980 sonrası artan teknoloji kullanımı ve artan işsizlik oranları ile önem kazanmıştır. Aynı zamanda bu programlar, işsizlerin ve işsiz kalma riski taşıyan çalışanların, beceri düzeyini yükselterek ve yeni beceriler kazanmalarına yardımcı olarak, istihdam edilebilirliğini arttırmaktadır. Nitekim bireylerin mesleki bilgi ve becerilerinin artması, genel olarak çalışma hayatı içerisinde, büyük bir verimlilik artışı sağlamakta ve üretkenliğin artmasına katkıda bulunmaktadır. Mesleki olarak daha nitelikli hale gelen bireylerin, piyasada iş bulma süreleri de kısalmakta aynı zamanda kendilerine uygun bir iş bulmaları kolaylaşmaktadır.

Günümüzde mesleki eğitim programı kapsamında en çok uygulanan eğitim uygulamalarının başında Genel Eğitim ve işyerinde/Firma odaklı eğitim gelmektedir. Genel Mesleki Eğitim; Mesleki ve teknik bilgilerin genel olarak bir okul ortamında ve sınıf düzeninde öğrencilere verilmesi yoluyla gerçekleştirilen uygulamaları ifade etmektedir. Özellikle yirmi yaş altı bireylere yönelik genel mesleki eğitim uygulamaları, işsizlikle en çok karşılaşan grup olan gençlerin, henüz çalışma hayatına atılmadan önce, niteliklerini arttırmalarına ve daha iyi çalışma koşulları ve ücret seviyelerine sahip işlerde çalışabilmelerine imkân sağlamaktadır. Bu bağlamda, genel mesleki eğitimin esas amacının; gençlerin işgücü piyasasına katılmalarını desteklemek ve iş bulmalarını sağlayıcı mesleki vasıf kazandırmak olduğunu söylemek de mümkündür. Firma odaklı mesleki eğitim olarak da adlandırılan işyerinde eğitim ise, edinilen mesleki ve teknik bilginin uygulamalı olarak da bireylere verilmesini amaçlayan uygulamalardır. Nitekim İşyerinde eğitim uygulamaları bireylerin; mesleğe dair temel bilgileri işyerinde, üretim sırasında uygulamalı olarak öğrenmesine imkân sağlamaktadır. Tabi her şeyden önce, uygulanan eğitim programlarının başarılı olması; uygulama kapsamına giren mesleğin standartlarının doğru belirlenmesi ve uygulamaların bu standartlara uygun bir şekilde düzenlenmesine bağlı olmaktadır. Ulusal Meslek Standartları Kurumu Kanununda, meslek standartları; ‘’Bir mesleğin başarı ile icra edilebilmesi için kurum tarafından kabul edilen gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren asgari normlar’’ şeklinde tanımlanmaktadır. Eğitim programlarının bu asgari normlar ile uyum içerisinde yürütülmesi ve özellikle eğitimin, bu konuda uzman ve akredite kurum ve kuruluşlar tarafından verilmesi, mesleki eğitim programları ile hedeflenen başarının elde edilmesi hususunda oldukça önemli bir anlam ifade etmektedir. Ancak ne yazık ki, mesleki standartlara ve emek piyasalarının gerekliliklerine uygun olmayan mesleki eğitimler, yalnızca zaman kaybı olacak ve işsizlikle mücadelede başarıyı yavaşlatan bir etmen olmanın ötesine geçemeyecektir.