Mayami Çiğköftecisi

BİRiki gün önce, akşamüzeri, aralarında değerli büyüklerimizin de olduğu bir arkadaş grubuyla minibüse doluşmuşuz, şehir dışında kafa dinlemeye, stres atmaya gidiyoruz. Varacağımız yerde zaten sohbetin dibini bulacağımızdan olsa gerek,...

BİR

iki gün önce, akşamüzeri, aralarında değerli büyüklerimizin de olduğu bir arkadaş grubuyla minibüse doluşmuşuz, şehir dışında kafa dinlemeye, stres atmaya gidiyoruz.

Varacağımız yerde zaten sohbetin dibini bulacağımızdan olsa gerek, kimse mermisini boşa harcamıyor.


Herkes sus pus!

Kimi pencereden dışarıyı seyrediyor, kimi elinde akıllı telefon, sanal takılıyor.

Malum, seçim süreci olduğundan bizim telefon susmak bilmiyor.

Mesai dışında iş konuşmayı haz etmem ama seçim süreci diye 7 Haziran’a kadar idare ediyoruz, her arayan kıymetli dosta veya okuyucuya mümkün mertebe cevap veriyoruz, o anda cevap veremediklerimize de en makul sürede dönüş yapıyoruz.

Sizin anlayacağınız, elimizden telefon düşmüyor.


***

Bi ara boşluk oldu, baktım, arayan soran yok.

Nicedir sizlerle paylaşmak istediğim bir mevzu hakkında Twitter’da şu mesajı paylaştım: “Al sana Alanya modeli sosyoekonomik analiz konusu: 90'lar deri, kuyum, butik. 2 binler emlak, inşaat. 2 bin 15'ler çiğköfte, simit, döner, börek!”


***

Kimi takipçim, “İşte tespitin kralı” diye egoma tavan yaptırdı, kimi, “Alanya’nın geldiği son nokta” deyip analizime destek verdi, kimi de, “Bence bu mevzu üniversitede tez konusu bile olabilir” deyip benim mesaja akademik bir boyut kazandırma girişiminde bulundu.


***

“Yerleşik Antepli” bir kardeşiniz olarak, dünyaya geldiğim 1974’ten beri ailecek tatile geldiğimiz Alanya’da 1990’dan bu yana yerleşik yaşıyorum.

90’lı yıllarda Alanya’da olanlar bilir.

Allah uzun ömür versin, benim de lise sonrası iki sene patronluğumu yapan Doğan Leder’in sahibi Selçuk Doğan, kardeşleri (merhum) Uğur Doğan ve Adnan Doğan’ın yanı sıra günümüzde Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı olarak ülkeye ve Alanya’ya en kral hizmeti yapmaya devam eden Emin Müftüoğlu gibi Alanya’nın ileri gelenleri dericilik ve kuyumculuk yapar, butik açana ise “Bu bi senede milyarder olur” gözüyle bakılırdı.


***

90’larda orta halli kuyumcular ile dericiler bile, beş yıldızlı otel sahibi forsundaydı.

Sonra gün oldu, devran döndü, kuyum ve derici işi imaj ve ekonomik gelir bakımından düşüşe geçti, yerlerini, sağ olsunlar, 30 Mart’ta kapanan bazı beldelerin belediye başkanlarının da desteğiyle pıtrak gibi çoğalan inşaatlar yüzünden çoğalan müteahhitler aldı, e “her hastaneye bi eczane lazım” misali, bi dükkan kiralayıp içine iki masa, dört koltuk, bir de büyükçe eyçdi televizyon koyanlar da emlakçı oluverdi.


***

2 binleri böyle geçirdi Alanya.

Sonra emlak satışları durdu, müteahhitler cepten yemeye, emlakçılar ise dükkanı kapatıp işi evden idare etmeye başladı.


***


Gelelim günümüze…

2015’te çiğköfteci, börekçi, dönerci ve simitçi patlaması yaşanıyor.

Şehirde adeta “dört apartmana bir çiğköfteci” kampanyası var gibi.


***

Gerçi şimdilerde kabuğuna çekildi ama kulakları çınlasın, Alanya’ya geldiği ilk günlerde “Alanya’yı Miami yapacağım” diyen Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven eğer telif ücreti istemezse, bugünden sonra Alanya’daki herhangi bir apartmanın altına çiğköfteci açmaya niyetlenen esnaf abilerime “dükkan ismi” önermek istiyorum.

Açın dükkanı, tabelasına da “Mayami Çiğköftecisi” yazdırın, yemin ediyorum bi sene geçmeden ufak oğlana yan mahallede, ortancaya arka mahallede, kızın ve torunların istikbalini düşünmek lazım, damada ise ana caddede şube açarsınız.


***


İşin şakası bi yana…

Urfa’da bile bu kadar çiğköfteci yokken, bizim “Minyatür Mayami” Alanya’da çiğköfteye olan bu aşırı ilginin sebebi nedir, topu, konuyu araştırması için Akdeniz Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı İbrahim Güngör Hoca’ma atıp şimdilik müsaade istiyorum.