Turizm bölgelerinin kaderini, turizm kültüründen uzak politikalar yönlendirmektedir. Alanya’nın Mahmutlar Mahallesi de bunlardan birisidir. Diğer mahallelerin kaderi farklı değildir. Bölgenin geliri turizme odaklanmıştır. Tüm ekonomik beklenti turist harcamalarına yöneliktir. Sektör, ülke politikalarının kurbanı durumundadır. Her geçen gün negatif seyri, toplumsal rahatsızlığı arttırmaktadır. Günceldeki tüm geçim kaynağı esnaf statüsünde gelişim göstermiş, turizm endüstrisindeki hareketlenmeyle örtüşmüştür. Turistik geliş-gidişler, gelir dağılımındaki yükseliş ve düşüşleri aynı oranda etkendir.
Yerli halk, hızlı artan yatırım ve işletmecilikte çekingen davranmış; gayrimenkulleri üzerinde yükselen binalar, gelişmeler övünç yaratırken, geleceğin kayıpları hiç hesaba katılmamıştır. Yerli halk, ticari sahaya dalış cesareti gösterememiş; gelişen işletmecilik ve esnaflığın haşmetini seyretmiştir. Turizm işletmecileri vasıtasıyla oluşan iktisadi üretim mekanizmalarının dışında kalmıştır. Genç nesillerin girişimciliği geç de olsa umut vericidir. En azından yerleşen kesimle kurulan ortaklık, iş birliği, artan işsizliği kontrol altına almaktadır. Büyüyen her aşamada yerli-yerleşen ortak işletmeciliği artışı güven vericidir.
Köyden beldeye 1974 yılında dönüştürülmüştür. İlk imar planına sahip beldelerin başında yer almıştır. “Alanya’nın doğusu turizm merkezi” mevzuatı planlara zamanında işlenmemiştir. Yapılanma ruhsatlı olmasına rağmen mevzuata aykırı görülmüştür. Planlar üzerinde bilinçsizce uygulanan tadilat ve emsal artışları, taban yerleşim alanı ölçüsündeki kapsam, çekme mesafesi, altı kat yüksekliğin yarattığı set ve D-400 karayolu, denizle ilişiğini kesmiş, turizm endüstrisini boğmuştur. İmarda emsal uygulaması iptali ile dikilen gökdelenler, oluşmuş, oluşmakta olan ve oluşacak tüm kötülüklerin kaynağıdır.
Turizm vasıf ve özelliği kaybedilen turizm yörelerindeki turistik tesislerde yıkım ve konuta dönüşüm süreci, konuyu anlaşılır kılmaktadır. Müteahhitlik sektörü yöreye aşırı yüklenerek, emlak sektörüyle büyük sorunların nedenini teşkil etmiştir. Rant hesabıyla yükseltilen inşaatlar gölgesinde ot bitecek, bahçe yapılacak, ağaç dikecek alan; yürüyecek yol, trafik ve araç parkı, içecek su kıtlığı giderek bölgeyi yaşanmaz hale getirmektedir.
Yatırımlar, güncel politikanın kıskacı altındadır. Çevre yolu Mahmutlar geçişinde geç kalınmıştır. Trafikte Alanya – Taşkent kavşağından sahile verileceği söylentileri; tarımda, Dim Barajı sulama suyunun Gözüküçüklü, Yaylalı, Recepli, Sandalazlı, İlazımlı bölgelerine verilememiş olması; içme suyu şebekesinin yüksek kat ve artan ihtiyaca cevap verememesi, süratle büyüyen kâbusu ortaya koymaktadır. Mahmutlar Mahalle Muhtarı Sn. Ahmet Sönmez, kamu hizmetlerinde yetişmiş ve hevesli, bilinçli ve başarılı bir şahsiyettir. Mahmutlar’ı saran kâbusun farkındadır. İletişim kanallarında da güçlüdür.
Söz konusu kâbuslardan Mahmutlar halkının kurtuluşu için çevre yolu bir an önce Mahmutlar, Kargıcak’ı geçmeli, Demirtaş’ı aşmalı; içme suyu şebekesi zirvelere uygun yeniden planlanmalıdır. Sulama suyu ihtiyacı, Dim Barajı suyu Cebel-i Reis’in eteklerinden Ereşit Deresi’ne akıtılarak yukarı kesimlerde tarım desteklenmelidir. Artan sorunlar yumağı, mahallenin kâbusunu her geçen gün arttırmaktadır. Sorunların büyüğü Cumhur İttifakı, hükümetin yetki sahasındadır. Büyükşehir Belediye hizmetlerinden ASAT’ın kurumsal yetersizliği de gündemden düşmemektedir. Sorun, yörenin; kâbus, siyasetin ürünüdür.