GAZİPAŞA
Belediye Meclisi’nde alınan “Suriyeliler plaja girmesin” kararı, bir gün sonra Gazipaşa Kaymakamı Ali Sakar tarafından “insan haklarına aykırı” olduğu gerekçesiyle veto edildi.
Ayakta alkışlıyorum.
“Gazipaşa Belediyesi’nin böyle bir yetkisi yoktur” diyen Kaymakam Sakar, Kıyı Kanunu’na göre sahillerin herkese açık olduğunu belirtti.
Dün bu konuyla ilgili kaleme aldığım yazıya hem tepki, hem de teşekkür mesajları yağdı.
Kimi, “Allah muhafaza bir gün eşini, anneni, çocuğunu taciz ederlerse asıl o zaman anlarsın bunların ne mal olduğunu” deyip kararı savundu, kimi de, “Böyle rezalet mi olur? İnsana insan gözüyle bakmamız gerek” diyerek destek verdi.
Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün geçmişte aldığı “bana göre arızalı” bir karar vardı.
Anımsayalım.
Tarih 7 Kasım 2014.
Açıklamayı yapan isim, dönemin Antalya Emniyet Müdürü Cemil Tonbul.
Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye kabul edilmesine ilişkin genelgenin Antalya’yı kapsamadığını söyleyen Müdür Tonbul, Suriyeli sığınmacıları kente kabul etmediklerini söylüyor.
Genelge Antalya'da uygulanırsa yoğun göç dalgası beklendiğini Ankara’ya aktardıklarını belirten Emniyet Müdürü Tonbul, Antalya'nın genelge dışında bırakılması talebinin kabul edildiğini ifade ediyor.
Ankara’nın o dönem tavrı da ilginç.
Cemil Tonbul, "Yasal yollarla gelenler hariç, hiçbir Suriyeliyi kente kabul etmiyoruz. Gelenler varsa 15 gün içinde şehri terk etmelerini istiyor, gitmeyenleri ya şehir dışına çıkarıyoruz ya da en yakın kampa götürüyoruz” diyor.
Açın arşivlere bakın.
Pek çok ulusal haber sitesinde bu ifadeler yer alıyor.
Dün Emniyet Müdürü Tonbul’un bu açıklaması anımsatılarak da eleştirildim.
“Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün 2014’te böyle bir kararı var, önce onu oku” diyenler de oldu.
Okudum, yorumladım, bir kez de sizin yorumlayayım.
Dönemin Emniyet Müdürü Tonbul diyor ki; “Yasal yollarla gelenler hariç, hiçbir Suriyeliyi kente kabul etmiyoruz.”
Peki, Gazipaşa Belediye Meclisi’nde alınan kararda ne deniliyor?
“Ailelerimizi rahatsız eden Suriyeliler plajlara girmesin.”
Yani “kaçak mülteciler” denilmiyor, ki, böyle bir ifade kullanmaları mümkün değil, çünkü eğer plajda Türk aileleri rahatsız eden mülteciler varsa Gazipaşa’nın kolluk kuvvetleri ülkeye kaçak giren bu kişileri alır, gereğini yapar.
Bu mesele şimdilik Devlet Baba’nın olaya el koymasıyla halledildi.
Bu arada dün Alanya’nın ilk üniversitesi olan Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi’nde mezuniyet töreni vardı.
AHEP’in kurulmasında ve bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi olan, halen de tüm desteğini vermeyi sürdüren Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı törende ilginç ve çok önemli bir ayrıntı dikkatlerden kaçmadı.
AHEP’in ilk mezunlarından olan Lübnanlı Lara, okul birincisi oldu ve diplomasını bizzat Bakan Çavuşoğlu’nun elinden aldı.
Neden “önemli bir detay” diyorum.
Şunun için.
Bir yanda, eğitim için Alanya’yı seçmiş Ortadoğulu genç bir kızımıza üstün başarısı nedeniyle Alanya’da verilen birincilik onuru, diğer yanda komşu ilçemiz Gazipaşa’da, Ortadoğu’nun bir dönem güçlü aile bağlarımızın da olduğu ülkesi Suriye’den gelmiş insanlara ilginç, ayrıştırıcı, ötekileştirici bir bakış açısı.
Lafı fazla uzatmayıp, Alanya’da tanınmış bir turizmci dostumun bu konuyla ilgili sözlerini aktararak bugünlük müsaade isteyeyim.
“Böyle rezalet olmaz” diyen turizmci dostum, aynen şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki temel sorun, Suriyelilerin gariban, parasız ve çaresiz olmaları. Mesela Alanya’daki büyük bir emlakçıya zengin bir Suriyeli gitse ve en az 150-200 bin Euro’luk bir daire satın alsa, hiçbir emlakçı buna hayır demez. Veya sahildeki popüler bir kafeterya ya da lokantaya zengin bir Suriyeli aile gidip yese içse, hesabın yanı sıra güzel de bir bahşiş bıraksa, onlara da ses eden çıkmaz. Buradaki temel sorun Suriyeliler meselesi değil, gariban Suriyelilere, 2. Dünya Savaşı’nda Alman Nazi Partisi’nin Yahudilere reva gördüğü uygulamanın hortlatılma çabasıdır.”
Birkaç münferit olay oldu diye, bir iki Suriyeli yanlış yaptı diye, tüm Suriyelileri aynı kefeye koymak yanlış.
Ne yani!
Gazipaşa Belediye Meclisi’nin kararı veto edilmeseydi, Gazipaşa sahillerinde zabıta memurlarına plaja her gelene kimlik mi sorduracaktınız?
Sevgili Gazipaşa Belediyesi, Allah aşkına, başka işiniz mi kalmadı?
Okul birincisi Lübnanlı Lara, diplomasını Bakan Çavuşoğlu'ndan aldı.