Lozan Konferansı ve kazanımlarımız

Lozan Konferansı, Kurtuluş Savaşı'mızın son aşaması, varlığımızın kabulüdür. Savaştan muzaffer çıkmış olan Türk ulusunun tarihte tekrar varolmasının son noktasıdır. Lozan Konferansının ilk görüşmeleri için temaslar 11 Kasım'da...

Lozan Konferansı, Kurtuluş Savaşı’mızın son aşaması, varlığımızın kabulüdür. Savaştan muzaffer çıkmış olan Türk ulusunun tarihte tekrar varolmasının son noktasıdır.Lozan Konferansının ilk görüşmeleri için temaslar 11 Kasım’da kurulmuşsa da 20 Kasım 1920’de başlamış ve kesintilerle birlikte 8 ay sürmüştür. Emperyalist devletlerin istediklerini kabul etmeyen İsmet Paşa, Atatürk’e danışmasıyla görüşmelerden çekilmiştir. İkinci görüşme 23 Nisan’da tekrar başlamıştır. 24 Temmuz 1923’de Türk delegesinin istekleri kabul edilerek antlaşma imzalanmıştır. Her şeyden önce bu heyetin başında bulunan İsmet İnönü’nün büyük başarısıdır. Masadan istediklerini alarak kalkmıştır. Cumhuriyete giden yolda büyük bir engel kalkmış oldu. Sevr anlaşması çöplüğe atıldı. Hala günümüzde Sevr yanlısı olan ikinci cumhuriyetçiler ile AB yardakçıları bilmeliler ki, verilen hak geri alınmaz. Lozan bizim için en büyük kazanımdır. Bu antlaşmayla Kurtuluş Savaşı’nda kazanımlarımız tescillenmiş. Bağımsızlığımız ilan edilmiştir.Lozan, bazılarına göre yok bile sayılmaktadır. Ben o tür düşünenlere Sayın İsmet İnönü’nün de çok kullandığı ‘hadi canım sen de’ sözünü söylüyorum. Çünkü o tür söz söyleyenler çılgın Türkleri bilmeyen zavallılar olarak görülenlerdir. Onlara göre Çanakkale hiç olmamış. Anzaklar. Avusturyalılar, Hintliler, Afrikalılar, İngilizlerin askerleri olarak hiç gelmemişler. Ya da gelip savaşmamışlar. İyi ki onların tarihleri var ki Çanakkale’ye geldiklerini yazıyorlar. Bizdeki aklıevveller buna da bir kılıf uydurmuşlar. “Türk ordusu (O tarihlerde Osmanlı ordusu diye geçiyor.) savaş kazanmamış; ak sakallı dervişler, ulemalar savaşı kazanmışlar.” Ne diyelim, varsın öyle sansınlar. Mustafa Kemal yeter bize. Mehmet Akif’i yalanlaya bilseler işlerine çok şey gelecek de, olmuyor işte.Lozan’dan nereye uzandık. O aklı bir karış havada olanlar Kurtuluş Savaşını da bizim yapmadığımızı, bir tek silah atmadığımızı, yabancıların kendiliğinden terk ettiğini söyleye dursunlar. Bir tek Mustafa Kemal yeter bize. Osmanlıyı, hilafeti yıktığımızı da söylüyorlar. Ağızları torba değil ki büzesin. Hala bazıları Mustafa Kemal’i Vahdettin ve İngilizlerin Anadolu’ya gönderdiğini anlatıyorlar. Nasıl oluyor da İngilizlere danıştığını söylüyorlar, bilmiyorum. Oysa aynı Mustafa Kemal’i İngilizler Samsun’a çıktıktan sonra padişaha emir verdirtip geri çağırtıyorlar. Şaşkınlık, ama gel de buna inanan şaşkınlara anlat.Son zamanlarda İnönü üzerinden cumhuriyete dil uzatmalar çoğalmaya başladı. Hatta İnönü Savaşları hiç yapılmamış denmeye başlandı. Utanmasalar İnönü diye birisinin hiç yaşamadığını söyleyecekler, ama tarih engel oluyor işte! Büyük Atatürk, İsmet Paşayı bilerek Lozan’a göndermiştir. Bir başkasını da heyetin başında gönderebilirdi ama İsmet Paşa’nın neler yapabileceğini biliyordu. Masaya yumruğunu vurarak isteklerini yapmayan Emperyalist devletlere restini çekerek masadan kalkmasını bildi. Eğer kalkmasaydı Kurtuluş Savaşı’nı kazanan biz olmamıza rağmen kaybetmiş gibi olacaktık, görüşmeler devam etmiş olsaydı.İsmet İnönü iyi bir diplomatik sınav vermiştir Lozan’da. Lozan görüşmeleri ki bağımsız bir devlet olmamızın noter tasdiki gibi onayıdır. İkinci toplantı sonrası istekleri kabul edilmiş bir devlet olarak çıktık konferanstan. Bağımsız bir devlet olduğumuzu tüm dünya kabul etmek zorunda kaldı. Ne yazık ki Amerika Birleşik Devletleri hala bu anlaşmayı kabul etmemiş tek devlettir. Üzüntü verici ki müttefik durumundayız.İyi ki varsınız İsmet Paşa. Nur içinde yatınız, rahat uyuyunuz. 24 Temmuz, bağımsızlık onay günümüz kutlu olsun.