Yıllar boyu, siyasilerin laf salatalarını dinlemekten bıkmadığımız anlaşılıyor!
Eğer bıkılmış olunsaydı, sürekli kamuoyunun nabzını tutan siyasilerimiz, en azından kara kargalar gibi şakımaya biraz olsun ara verirlerdi!
Her günü bırakın, her saat başı, birbirlerine laf yetiştirmeye çalışan liderler yetmiyormuş gibi, bir de müritleri, yardımcıları da peş peşe açıklama yapma konusunda birbirleriyle yarışıyorlar.
Başbakanımız, son günlerde freni patlamış tır gibi, bodoslama dalıyor oraya, buraya.
Hem barıştan, kardeşlikten, terörün bitmesinden söz ediyor, hem de muhataplarına verip veriştiriyor.
Sayın Erdoğan hitabet konusunda oldukça formda.
Ne de olsa, imam hatip okulunda hitabet dersi almış.
Karizmasına da kimsenin diyecek lafı olmadığına göre, önüne gelene Muhammet Ali Clay gibi verip, veriştiriyor.
Direkt yumrukları oldukça sert.
Rakipleri ara sıra kontra yumruk sallasalar da, havayı dövmekten öte gidemiyorlar.
Sayın Kılıçdaroğlu, Başbakanı oldukça zorlamaya başlamıştı ki, yardımcı antrenörlerinin birbirlerine girmesi sonucu, ringde Başbakanla uğraşma yerine kendi adamlarıyla uğraşmak zorunda kaldı!
Sayın Bahçeli'ye gelince, maşallahı var.
Cüssesinin fevkinin fevkinde öyle güçlü yumruklar çıkarıyor ki, insan şaşırıp kalıyor ama yine de bu yumruklara sayın Erdoğan bana mısın demiyor!
Şaka bir yana, Sayın Başbakan şu kritik günlerde, terörü sonlandırma konusunda hepimize umut vermişken, yeni anayasa çalışmaları da az çok rayına girmişken, biraz alttan alıp, ses tonuna da bir ayar çekip, alt perdeden konuşsa ne olur sanki.
Bana göre, konuşmalarına ve de ekranlara çıkmaya biraz ara verip dinlense çok daha iyi olur.
Hiç olmazsa, onun sayesinde diğerlerinden de kurtulmuş oluruz.
Geçmişte, Demirel-Ecevit çatışmasından Türkiye çok şey kaybetti.
Yılmaz-Çiller kavgası da, hem kendilerine, hem de ülkeye büyük zarar verdi.
Liderler arasındaki bugünkü uzlaşmaz tavrın hatta akıl almayacak boyutlara varan birbirlerine dönük suçlamaların ve hakaretlerin nerelere varacağını bugünden bilmek çok zor.
İnşallah kendi aralarındaki bu çatışmalar, ülkeye ve ülke insanına zarar vermez, kendi kendilerine verdikleri zararla, millet olarak, bu dönemi de atlatırız!