Biliyorum, siz analar iki ateş arasında kalan ve derdini kimseye anlatamayan zavallılarsınız. PKK denilen zalim ve insafsız, gözünü kırpmadan insanları öldüren örgüt, sizin elinizden zorla çocuklarınızı dağa kaldırıp, ölümüne eylem yaptırıyor. Bu örgüte giren kim olursa olsun geri dönmesi mümkün değil. Dün böyle idi ama şimdi şartlar değişti, PKK'nın foyası meydana çıktı. PKK'nın dağlardaki militanlarının barındığı mağaralar TSK'ce alt-üst edildi, malzemelerine, silahlarına el konuldu. Bu kış, kıyamette dağdakiler TSK'lerine sığınmak için büyük çaba gösteriyorlar ama bu iş büyük risk taşımakta olup yakalandıklarında önce işkence ile her tarafı kırıldıktan sonra infaz ediliyorlar. Geçen sene kasım ayında Şiran Uğur, Leyla İkincisoy, Hazine Şeker, Leyla Gündoğdu ve Müyesser Marangoz adlı 5 militan kız örgütten kaçmaya çalışırken yakalanıyorlar. Örgütün öteden beri militanlarına uyguladığı o kahredici işkenceyi bu 5 kıza da tatbik ediyorlar, uzun işkencelerden sonra beşi de öldürülüyor. Kandil'deki bir eli yağda, bir eli balda ve müreffeh bir yaşantı içinde olan örgütün başları bu ölüm vakıasının jeneratörden sızan gaz zehrinden meydana geldiğini bildiriyor. Ölümün gaz zehrinden olmayıp, örgütten kaçarken yakalanıp işkence ile öldürüldükleri, Jiyan kod adlı başka bir teröristin itirafından anlaşılmıştır.Bir diğer olay ise şöyledir; 4 Mart Pazar günü, Diyarbakır, Hakkari, Batman ve Van doğumlu Zeynep Ulaş, Hülya Gök, Rozenin Bilici, Someyi Sofizade, Şehdiye Zeyrik, Nuran Beller Sümeye Polat ve Fatma Çete adlı 24 yaşlarındaki 8 terörist kız kaçmaya teşebbüs etmişler ama yakalanmışlar. Bunlar da şiddetli ve kahredici işkence ile öldürülüyorlar. Olay bir hafta gizlendikten sonra Kuzey Irak’taki ana karargah Kandil bölgesinde meydana gelen çığın altında kalarak ölmüşlerdir diye ilan ediyorlar.Ey Kürt çocuklarının anaları, 30 yıldan beri PKK terör örgütü 40 bin örgüt üyesini örgüt içi infaz uygulaması ile öldürmüştür. Bu öldürenlerin sizin kardeşiniz, oğlunuz, kızınız hatta babanız olduğu gerçeğini artık biliniz.Bu güne kadar sustunuz, BDP milletvekili bayanların etrafında pervane oldunuz ama onların hiç biri sizden yana olmadığı gibi aksine sizi örgütün içine sokmaya çalıştılar. KCK terör örgütü ise çocuklarınızı, birer terörist olarak polise, askere, evlere, iş yerlerine, otobüslere Molotof kokteyli atması için sokaklara sürüyor. Siz analar buna da sessiz ve tepkisiz kalıyorsunuz. Artık, sesinizi yükseltiniz ve tepkinizi gösteriniz. Zira, son pişmanlık fayda vermez. Türk Devleti her zaman yanınızdadır ve sizin refah ve huzurunuz için her türlü desteği sağlamaktadır. Bingöl'de teröristin üzerine atılan Hatice Hanımın bu cesareti size ilham vermelidir. Evlatlarınızın terörist olması mı yoksa okuyup sizlerin iftihar edeceğiniz birer beyefendi olması mı daha hayırlıdır. Kararınızı verme zamanı gelmiştir, haydi analar yüreğinizin sesini dinleyiniz ve çocuklarınıza ana şefkati ile sarılınız ve onları terör belasından koruyunuz. Terörün bitmesi sizin bu cesaretinize bağlıdır. Doğusuyla, batısıyla, kuzeyi, güneyi ile bu vatan da hep beraber kardeşane yaşadık. Oğullarımız asker ocağında aynı kazandan yemek yediler, aynı koğuşta ranzalarda karşılık uyudular, cephede aynı düşmana kurşun sıktılar aynı iş yerinde beraber kazma salladılar yani bu topraklarda en az 1000 yıldır yaşamaktayız. Bu birlik ve kardeşliğimizi bozmak isteyenlere artık kesin tavrınızı koyunuz ve bu kötü oyunu bozunuz. Göreceksiniz, bu kesin ve kararlı duruşunuz karşısında her kötü girişimler bozulacak ve eski güzel ve huzurlu günler geri gelecektir. Ben yürekten inanıyorum, sizde inanınız ki düşmanlarımız önünüz de diz çöksünler.