Kulunç nedir ve nasıl tedavi edilir?

Kulunç kelimesini günlük hayatta çok sık duyarız. Ancak kulunç olması veya yel girmesi gibi halk arasında çok kullanılan bu terimler aslında neyi ifade eder? Latincesi fibrositis olan kulunç, oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Birisi ‘Kulunçlarım ağrıyor’ dediği zaman en çok anlaşılan bölge, her iki kürek kemiği ile omuz başları arasındaki bölge yani sırtın üst kısmıdır. Sıklıkla boyun ve sırt ağrısı olarak karşımıza çıkar. Fakat adalenin bulunduğu her yerde bulunabilir. Yaşam kalitemizi ciddi şekilde bozar ve bizi mutsuz yapar.Kuluncun ağrı dışında hiçbir tehlikesi ve zararı yoktur. Hatta ciddi romatizmal şikâyetlerle gelen hastaların yüzde 11 kadarını kulunçlu hastalar oluşturur. Kulunç ağrısı, tetik nokta denen bazı bölgelerde daha fazla duyulur. Tetik noktaya basmakla ağrı artar. Hareketsizlikle de ağrı artar. Hafif egzersizle ağrı azalır, ağır egzersizle artar.
Alanya’da özellikle yazın gelmesi ile artan klima kullanımı kulunç ağrılarının başlamasında çok etkilidir. Klimanın yüksek derecede soğuk hava üflemesi, bilhassa bu havanın direk olarak kişinin terli vücudu üzerine gelmesi kulunç tutulmalarına davetiye çıkarmaktadır. Ya da her iki camı açıp, ortada oturup soğuk hava ya da cereyana maruz kalmak da kas ağrılarının meydana gelmesine neden olabilir.

KULUNÇ AĞRISI NASIL TESPİT EDİLİR?

Genel olarak kas hastalıklarının tespiti çok kolaydır. Hastaların şikâyetleri dinlenir, iyi bir değerlendirme yapıldıktan sonra durum netleşir. Kaslardaki gergin bantlar, düğüm düğüm olan fibrosit denilen yapılar ortaya konulabilir. Belli noktalara basıldığı zaman hastada sıçrama belirtisi kulunç ağrısı tespitinde önemlidir.

KULUNÇ AĞRISI KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Kulunç ağrısı her yaşta görülebilen bir problemdir. Çünkü sırtın üst bölgesindeki kaslarda görülen problem olduğu için yaşa ve cinsiyete bağlı olmadan bu kasları aşırı ve kötü kullanan herkeste kulunç ağrısı görülebilmektedir. Bunlardan en sık karşılaşılanlar; bilgisayar başında çalışanlar, hemşireler, öğretmenler, kameramanlar ve sekreterlerdir.

NEDENLERİ:

* Çalışmayan kasların hareket yeteneğinin azalması,
* Bölgedeki kaslara aşırı yüklenme,
* Soğuk algınlığı,
* Kötü duruş alışkanlıkları,
* Boyun fıtığı.

PSİKOLOJİK NEDENLERİ VAR MIDIR?

Kulunçların aşırı kasılmasındaki bir diğer neden ise psikolojik neden olabilir. Psikolojik gerilimler bu kasların aşırı kasılmasına ve spazm içine girmesine neden olur. Kulunç ağrılarının 3-6 ay kadar uzun sürmesi durumunda ağrı kronikleşir ve psikolojik problemler işin içine katılabilir.Sonuç olarak psikolojik eğilimler hastalığı başlatabilir, sonradan eklenip hastalığın devam etmesine neden olabilir.

HANGİ HASTALIKLARIN BELİRTİSİ OLABİLİR?

Kulunç sırtın üst bölgesinde görülen kas ağrılarıdır. Çoğu zaman ise kasın kötü kullanma, aşırı kullanma gibi kendine özgü problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle kas ağrılarının altında ciddi bir neden yatmaz. Fakat çok nadiren de olsa olsa bazı ciddi hastalıkların habercisi olabilmektedir. Bunlar arasında;
- Boyun fıtığı belirtisi,
- Akciğer kanserinin habercisi,
- Karaciğer ve safra kesesi probleminin bir başlangıcı olabilmektedir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Tedaviye öncelikle tetikleyici sebepleri ortadan kaldırmayla başlanmalıdır. Az önce yukarıda saydığımız uykusuzluk, stres, aşırı yorgunluk, ortopedik olmayan yastık ve yataklar gibi tetikleyici faktörleri ya en aza indirmek ya da yok etmek gerekmektedir. Bu faktörleri ortadan kaldıramazsak tedavide kullandığımız yöntemler çok da etkili olmayacaktır. Bu aynı havuz problemi gibidir. Fizik tedavi yöntemleri ile biz havuzu doldurmaya çalışırız, az önceki olumsuz etkenler de havuzun altındaki çatlak gibi doldurduğumuz suyu boşaltır. Bu şartları yerine getirdikten sonra germe egzersizleri kullanarak sırttaki tetik noktaları kısmen gevşetebiliriz. Yine daha önceki yazılarımda bahsettiğim mobilizasyon, manipulatif tedavi ve bantlama yöntemlerini kullanarak ağrıları tedavi edebiliriz. Bölgeyi mümkünse sıcak su torbasıyla 20-30 dakika sıcak tutmak da sertleşmiş kasların yumuşamasına yardımcı olur. TENS gibi diğer elektroterapi cihazları da tedaviye eklenebilmektedir.
Hastaların yapabileceği en etkin yol egzersizdir. Egzersiz hem tedavi için hem de ileride oluşabilecek problemleri önlemek için birebirdir. En önemli egzersiz germe egzersizidir. Yani kasın boyunu uzatan egzersizler yapmamız gerekir. Egzersizde elastik bantları, egzersiz toplarını ve postür egzersizlerini kullanabilirsiniz. Ancak bunları ezbere değil muhakkak fizyoterapistinizin tavsiye edip göstereceği şekilde yapmalısınız. Yanlış egzersiz de yanlış ilaç kullanmak gibidir. Fayda yerine zarar verebilir.