Alanyaspor çok önemli bir virajı kayıpsız atlattı. Kimine göre vasat oynadı ama benim görüşüm, Alanyaspor vasat değil sadece akıllı oynadı. Kötü oynayan takım pozisyon verir, sıkıntı yaşar. Güngören maçında takım oldukça iyi iş çıkardı. Zira teknik direktör değişikliğine gitmiş ve puan almaya başlamış bir takım karşısında, Ankaragücü gibi motivasyonu yüksek bir maçtan sonra konsantre olmak oldukça zor bir iştir. Güngörenspor, Alanyaspor’u oynatmamak için oynadı. Asıl güzel olan bu tür maçlarda favori takımlar ilk 20 dakikada gol bulamazsa, biraz panik havasına bürünür. Pazar günü Alanyaspor, golü 61’nci dakikada buldu ve bu sürece kadar kontrolü de elinden bırakmadı. Zaman zaman yüklendi ama dengeliydi. Çünkü kontrolsüzce yüklenirseniz yorulur ve açık verirsiniz, oyundan düşersiniz ve kişilerin bir hatası beraberinde mağlubiyeti de getirebilir. 9 bin seyirci önünde lig sonuncusu takımla oynarken bile takımda rehavet havası yoktu. Üstelik topu ileri taşıyabilen en önemli oyuncular Ekrem ve Burak da sahada yoktular. Üstüne bir de sol bekin vazgeçilmezi Kerem son dakikada sakatlanarak sahaya çıkamadı. Aslında herkesin gördüğü gibi Alanyaspor, çok güzel bir ortamda sahaya çıkmadı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen takım olmanın şartlarını iyi benimsemiş olan Alanyaspor, kimilerine göre 'vasat' oynadığı maçta galibiyeti aldı. Kazanmayı alışkanlık haline getirmek takım olma yolunda önemli bir hamle demektir. Eksikler önemli olmadan sahaya çıkan her futbolcunun iyi niyetle mücadele etmesidir. Ünlü futbol adamı Bobby Robson’ın bir sözü vardır. "Top bizde olduğu sürece rakibin gol atması imkansız." İşte Alanyaspor da bu felsefe ile topu ayağında tuttu ve rakibin pozisyon bulmasını engelledi. Bireysel birkaç hatadan kaynaklanan pozisyonlar vardı. Burada da kalite ortaya çıktı ve Güngörenspor, Alanyaspor’un üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Alanyaspor, son vuruşlardaki çabasını biraz daha arttırsaydı belki de alıştığımız farklı galibiyetlerden bir yenisiyle daha karşılaşacaktık. İnsanların beklentisi de oydu aslında. 5–1’lik Tepecikspor, 4–0’lık Bozüyükspor ve 3–0’lık Altay maçlarındaki gol şovuna alışan taraftarın yine böyle bir maç beklemesi de aslında normal. Ama çok hızlı gitmek zaman zaman yavaşlamayı da gerektirir. 3 maçta 12 gol atan takıma alışan taraftarın 1–0'a memnun olmaması da yadırganmaz tabiiki. Ama böyle maçlarda önemli olan 3 puandır. Bu yüzden ben Alanyaspor’u akıllı oyunu nedeniyle tebrik ediyorum. Kazanmaya başlayan takım beraberinde insanları da sürüklemeye başladı. Statta Alanya’nın önde gelen isimlerini görmek mümkündü. Ama içimden şu da geçmedi değil. ‘Bu insanlar neden lig başlarken ya da geçen yıl galibiyet serisi sürerken yoklardı?' Belki de şimdi daha başka şeyleri konuşuyor olabilirdik. Ama sonuçta ortada bir durum var ve bunun sürdürülebilir olması için Alanya’daki herkese ihtiyaç var. Bunu son zamanlardaki ivmeyle gördük. Altay maçındaki 6 bin taraftarın, Ankaragücü maçını Ankara’da nasıl kazandırdığı görüldü. Zira bu moralle giden takım 15 bin Ankaragücü taraftarının önünde adeta futbol dersi verdi.