Komedinin böylesi

TÜRKİYE'DE ne yapılmak isteniyor? Çelişkilerle dolu bir süreci yaşıyoruz. Bu ülkede, bir tarafta, örneğin Kastamonu'da, Mustafa Kemal Atatürk'ün 23 Ağustos 1925 tarihinde kıyafet ve şapka devrimi kutlamaları yapılırken, diğer...

TÜRKİYE'DE

ne yapılmak isteniyor?
Çelişkilerle dolu bir süreci yaşıyoruz.
Bu ülkede, bir tarafta, örneğin Kastamonu’da, Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Ağustos 1925 tarihinde kıyafet ve şapka devrimi kutlamaları yapılırken, diğer taraftan da, ülkenin genelinde camilerde imamların başlarına taktıkları sarıklarla gezen erkeklerle, kara çarşafa bürünmüş kadınlar meydanlarda, cadde ve sokaklarda volta atıyorlar.
Çok daha ilginci ise, Cumhurbaşkanının 2013 yılında demokratikleşme paketiyle açıkladığı ve kamuda başörtüsüne serbestlik getiren düzenlemenin kapsamı genişletildi.
Özgürlük adına, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, kadın polislerin başörtüsü kullanması artık serbest.
Aslında, hepimizin, anasının, bacısının taktığı başörtüsüne kimse karşı değil.
Bu başörtüsü değil türban.
Tüm bu serbestlikler, demokrasi ve özgürlük adına yapılmakta.
Tabii ki şekilciliği tasvip edip onaylamak mümkün değil.
Özgürlüklerin de kısıtlanmasından yana değiliz.
Hatta giyim kuşamla devrimlerin bir ilgisi de olamaz.
Ama laik bir ülkede, ideolojik bir yapılanmaya dönüşen hatta terör örgütü haline gelip, dini inançlar istismar edilerek, ülkeyi ele geçirmeye çalışan, 15 Temmuz rezilliğinde olduğu gibi kendi insanına bomba yağdıran oluşumlar, kimi simgeleri kullanıyorsa ve bu simgeler giderek modaya dönüşüp, toplumu kutuplaşmaya ve çatışmaya sürüklüyorsa, bu tür oluşumlara müsaade edilmemesi, özgürlüklerin sınırlandırılması anlamına gelmez.
İşin en ilginç ve de yanlış yanı ise, laiklikten söz eden bir ülkede, devletin, yasalarla bu tür giyim kuşamı destekler hale gelmesi.
En azından devlet yani hükümet bu tür işlere direkt müdahil olup teşvik etmemeli.
Tıpkı, laik Türkiye diye bas bas bağırmamıza karşın, Diyanet'in bütçesinin birçok bakanlıktan daha fazla olması ve İmam Hatip Liselerinin sürekli teşvik edilmesi gibi.
İnançlı nesil yetiştirmekten söz edile edile FETÖ gerçeği ile yüz yüze gelmemize karşın, hala akıllanmış değiliz!