BİLADER
esgiden tomati, büber, badılcan toomunu bi çapıdın aanda ısladır, ııcıg fitiregledimidi ekiverirdin. Dibine varısa ııcıg davar gövresi gordun. Çiirdig gibi masül alırdın. Hindi gediyon bazar yerine, köken kakılı. Envayi çeşid köken var. Köken deyi fidana derim, beliki bilmeyeniniz vardır. Alıyon endee fidanlardan, ekiyon baccaya, gel gelelim eseldeceen deyi ömrün özeen üzülüyoru. Daban kimyasını ayrı veriyon. İlacını ayrı veriyon. Fidan böyümeden gara böcü çöküveriyoru. Fidanın pürü külleme oluveriyoru. Gediyon ilaccıya, biseel para veriyon, fidanları fışgırıılan ilaclayon. Bi hafda ilaclamasan fidanlar cavır harpoçdasına dönüyoru. Öndüün bagdım tomatinin pürleri gırışı gırışıvermiş. Bi pür gopardım zıraadcıya götürdüm. "Endeenin gövdesini gurd yeyoru. Ondan gırışıyoru" dedi. "Naabıcaaz" dedim. Hööle güccücüg şişede bi ilac var. "Bunuulan fışgırıg edicen" dedi. Ufacıg şişe 60 lira bilader. Ben 60 liralık tomati alsam, bana bi sene yeter. "Geç boba geç" dedim. Ha bacca yeşersin deyi eker dikerdim evel, bu işin de yakasını salıvericem gaari.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.