Koca Şehir İstanbul

' Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer, Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer... ' Yahya Kemal ne güzel de yazmış şiirinde. Bayram...

“ Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer,
Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer... “ Yahya Kemal ne güzel de yazmış şiirinde.

Bayram tatilinde İstanbul’daydım. Nasıl güzel nasıl eğlenceli bol enerjili bir günler geçirdim. Ah İstanbul Ah! Seni kelimelere sığdırmak çok zor… Doyasıya gezdim kardeşim ve arkadaşlarımla. İstanbul'u seyrettim tam 7 gün sokaklarını, denizleri, martıları vs Daha farklı daha anlamlı geldiler. Yaşamak değil ama İstanbul'u gezmek harika geliyor insana. Çeşit çeşit insanlar milyonlarca yüz… Son akşam yorulduğumu anladım. Karnım aç, ayaklarım şiş… Arabaya biner binmez nefes aldım. 30 km yol boyunca İstanbul'a bakıyorum. Hayat hiç durmamacasına akıyor. Trafik kilitlenmiş. İnsanlar bir yerden bir yerlere akıyor. İstanbul hep bizden önde gidiyor… Bu şehri asla yakalayamayacağımı anlıyorum. İstanbul sen ne büyüksün! Bu şehrin trafiğine bile katlanası geliyor…

Şu koca şehrin içinde tatlı bir heyecan yaşadım… Sezen Aksu'nun şarkısı geliyor ‘İstanbul İstanbul Olalı’ Ne Aşk şehri olmuştur. Bir o kadarda hüzün dolu acı dolu olmuştur. Her şeye tanıklık etmiştir İstanbul… Beyoğlu'nda ne güzel yüründü… Kuzenimle buluşup bilim kurgu filmindeymiş son kalan canlılar gibi koyu sohbetler edildi. Zaman genişledi, genişledi öyle bir genişledi ki bir ara kendime gelip kafamı kaldırdığımda gün ışığı çoktan gitmişti. İçime yeni bir umutlar doldu bilmem belki de etraf boştu. Onlarca şampuana kreme ihtiyacım yok dedim hepsini attım. Oh rahatladım… Eminönü vapura binip Kadıköy geçtim… Hava mis deniz kokusu harikaydı.

Havası, suyu, denizi, kokusu, tarih dokusu ve enerjisi dünyada ki hiçbir şeye benzemiyor. Bebekte çayını yudumlamak, Ortaköy’den Boğazı seyretmek, Sultanahmet’te ve Ayasofya’da tarihi hissetmek, Galata’dan kuşbaşı şehri seyretmek, Üsküdar’da Kız Kulesine bakarken güneşi batırmak hepsi ayrı ayrı güzel… Vapurlara binip martılara simit atmak yüzümde ki gülümseme bu muhteşem şehirde olmanın, ne büyük ayrımcılık olduğunu bana tekrar hatırlattı. Dünyalara sığmayacak büyük bir aşk İstanbul. İster tarih, ister eğlence, ister alışveriş neyi ararsan bulursun bu şehirde… Aşkı da sevgiyi de…

İstanbul hakkında şiirler yazılış, uğruna savaşlar verilmiş, şarkılar bestelenmiş vazgeçilmez olmuş. Hayaller ve gerçekler arasında sihirli bir şehir İstanbul.

Pek çok şehirlerden gelen insanıyla, ağacıyla, kuşuyla ve umutlarıyla yine yine İstanbul… Bizi bağrına basan İstanbul iyi ki varsın. İstanbul’u sevmek ve doyasıya yaşamak! Sağlıcakla kalın.