Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan kararlar uygulanmaya başlandıktan sonra özellikle esnaf açısından hayat durma noktasına geldi…
Eğlence mekanları tamamen kapalı…
Lokanta, kafe gibi mekanların çoğu kapalı…
Açık olanlar da sadece sipariş yoluyla hizmet vermeye çalışıyor…
Ya da müşteri gelecek, paket yaptırıp gidecek…
İnsanların çoğu haklı ve zorunlu olarak kendilerini eve kapattı…
Zorunlu ihtiyaçlar dışında alışveriş yok denecek kadar azaldı…
Dolayısıyla olan esnafa oldu…
Siz bakmayın “bankalardan esnafa kredi verilecek” gibi açıklamalara…
Geçekten zor durumda olan, durumunu toparlamaya çalışan, kazanacağı üç-beş kuruşla hem evine ekmek götürmeye hem kirasını ve borcunu ödemeye çalışan esnafın büyük çoğunluğu bu kredilerden faydalanamayacak…
Çünkü…
Esnaf kredi kooperatiflerine kredi borcu olmayacak, bu bir…
Daha önce KOSGEB desteği kullanmamış olacak, bu iki…
Veee…
Bankalardan “kırmızı kart görmemiş” olacak…
Sicili temiz olacak yani…
Sizce kaç tane esnaf vardır böyle…
Ben söyleyeyim…
İnanmazsanız çıkın sayın, 10 esnaftan en az 8 tanesi bu şartlara uymaz…
Gerisini siz hesap edin artık…
Kalan iki esnafın da “tuzu kuru olduğu için” bu krediye gerçek manada ihtiyacı yoktur zaten…
Alsa da olur, almasa da olur…
Yukarıda yazdıklarım sadece benim değil, görüştüğüm, konuştuğum, alışveriş yaptığım tüm esnafın ortak fikri…
Gerçekten inanılmaz zor bir süreçten geçtiğimiz şu günlerde “esnafa destek” adı altında yapılan iyilik bu olmamalı…
Böyle olmamalı…
Önemli olan gerçekten sıkıntıya düşen esnafın elini tutabilmek, onu ayağa kaldırabilmek…
En azından, hani şu “sicil affı” dedikleri şeyi hiç beklemeden “şartsız şurtsuz” çıkarmanın tam da zamanı…
Öyle görünüyor ki bu süreç bir kaç ay daha devam edecek…
Destek verilmezse buna dayanabilecek esnaf sayısı çok az…
Başta ticaret odaları olmak üzere esnafın bağlı olduğu diğer oda ve dernek yönetimleri, bu konuda gerekirse masaya yumruklarını vurabilmeli…
Birkaç gündür açıklanan kredi destekleri, bu şartlarda “çok güdük kalır”…
Amacına ulaşmaz…
Birilerinin esnafın bu sesine kulak vermesi lazım…
Yoksa…
“Yaptın bir hayır, tut bacağından ayır” misali olur…
Nokta…