Kim bu fitneciler?

ALANYALI Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz Cuma günü, ilk kez bir ilçenin

ALANYALI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçtiğimiz Cuma günü, ilk kez bir ilçenin "yerel" televizyon kanalında yayınlanan bir programına "canlı" olarak katılıp gündemdeki konuları değerlendirdi.

Alanya'nın yeni nesil kanalı Dim Web TV, yayın hayatına başladığı günden bu yana gerek haber bültenleri gerekse 7/24 devam eden haber/belgesel programları ile izlenme rekorları kırmayı sürdürüyor.

"Yerel" kelimesi, internet çağında artık sadece "klişe" bir kelime haline geldi, çünkü web televizyonları sadece Alanya'nın, Antalya'nın veya Türkiye'nin değil, dünyanın en ücra köşesinde bile izlenebiliyor, tıpkı Dim Web TV gibi.

Geçtiğimiz Cuma, Dim Web TV'de, (bundan böyle her Cuma saat 19.00'da ekrana gelecek olan), benim hazırlayıp sunacağım Politika Kulisi adlı haber/tartışma programına bizi kırmayarak, büyük bir hatırşinaslık örneği sergileyerek, üstelik "canlı" yayına katılan Sayın Çavuşoğlu, devam eden ve başlayacak projelerin yanı sıra yerele özgü önemli mesajlar da verdi.

Örneğin, Ak Parti'nin bugüne dek neden hiç Alanya Belediye Başkanlığı'nı kazanamadığını, Alanya Belediye Başkanı MHP'li Adem Murat Yücel'e neden bu kadar yakın davrandığını, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile ilgili düşüncelerini, ayrıca önümüzdeki günlerde yeni başkanı belirlenecek olan Ak Parti Alanya İlçe Teşkilatı'nın 2019'a doğru nasıl bir seyir izlemesi gerektiğini gayet samimi ve içten cevap ve yorumlarla anlattı.

Sayın Bakan'ın bir saatlik programda en dikkat çekici açıklaması ise "fitneci" olarak nitelendirdiği kesimlere yönelik mesajlarıydı.

"Alanya'daki belli bir grupta hizip var, fitne var. Fitneyi az bir grup yapıyor ama herkes satın alıyor. Bunlar 30-35 sene önce de böylelerdi. Bunlar Doğru Yol'a geçtiler, fitneye devam ettiler. Anavatan'a geçtiler, fitneyi bırakmadılar. Bunların işi gücü fitnedir. Hiç kimseye de faydaları olmadı" sözleri ise dikkat çekiciydi.

Sayın Bakan, Ak Parti'nin Alanya Belediyesi'ni neden kazanamadığını ise şu sözlerle özetledi: "Parti olarak nerede hata yaptık, bunu sorgularım. Genel seçimlerde sürekli açık ara öndeyiz ama neden yerelde böyle oluyor? Acaba adayda mı eksiklik oldu, iyi mi çalışamadık, adayın etrafında birleşemedik mi, aday olamayanlar hizip mi yaptı. Hatayı Alanyalılarda aramam. Alanya seçmeni iktidarla belediyeyi birleştirse daha iyi hizmet gelir. İnşallah 2019'da şeytanın bacağını kıracağız."

Programda Adem Başkan'a yakınlığına yönelik soruya ise Bakan Çavuşoğlu şu yanıtı verdi: "Şu an bir transfer durumu yok. Hasan Sipahioğlu 2009'da Ak Parti'ye geldi, birlikte çalıştık. Kötü mü oldu, çok iyi oldu. Gazipaşa Havalimanı'nın açılmasında büyük emekleri oldu. Bir insan güzel şeyler yapıyorsa takdir etmek lazım. Başka partide diye kıskanmamak lazım. Adem Başkan'ı MHP'den seçildi diye dışlayalım mı? Biz ucuz hesap yapmıyoruz. Yaparsak Alanya'ya gelecek hizmetleri engelleriz. Ne zaman Ankara'ya gelse elimden gelen desteği veriyorum. Çünkü bu benim görevim. Alanyalılar bizi Ankara'ya bunun için gönderdi. Adem Başkan da bize hiç saygısızlık yapmadı."

Lütfen buraya dikkat!

Sayın Çavuşoğlu'na, Alanya'daki Ak Parti İlçe Teşkilatı'nın nasıl şekillenmesi gerektiğini de sordum.

İşte, içinde önemli mesajlar barındıran o açıklaması...

"Antalya İl Başkanı Rıza Sümer ve Antalya Koordinatörü Fuat Köktaş geçen hafta Alanya'ya gelip temayül yoklaması yaptı. Ak Parti Genel Merkezi, yapılan bu çalışmaların son aşamasında bizden ve milletvekillerinden görüş alacaktır. Teşkilatın, Alanya'nın tamamını kucaklayan bir listeyle kongreye gitmesi lazım. Alanya çok değişti, gelişti. Kapsayıcı ve kucaklayıcı bir ilçe yönetimi işbaşına gelmeli. Yok onun adamı, yok bunun adamı, olmaz. Yok o denge, yok bu denge, o da olmaz. Herkesi temsil edecek, herkesin 'İşte benim teşkilatım' diyebileceği bir yapının kurulması lazım. Tabi merkez, doğu, batı gibi coğrafi dengeler olur, olmalıdır da. Artık eski beldeler kapandı, mahalleye dönüştü. Kadınlara ve gençlere önem verilmeli. Kadın ve Gençlik Kolları iyi çalışıyor diye ana kademeye kadın ve genç almazsak olmaz. O yenilenmeyi ve değişimi böyle sağlayabiliriz. Dava adamlığı, hangi görev verilirse onu kabul etmektir. İlla bir yerde olamadım diye küsüyorsa, zaten o dava adamı değildir. Teşkilat seni dışlıyorsa küsebilirsin ama yönetimde ilk 25'in içine giremedi diye davaya küsüyorsa o dava adamı değildir. Ben 2001'den 2013'e kadar Bakan değildim. Hiçbir zaman 'Neden ben Bakan değilim' demedim. İyi ki erkenden olmamışım. Yoksa çok hata yapabilirdim."

Sayın Bakan'ın bu sözleri, eminim, teşkilatı ele geçirmek, istediği bir ismi başkanlık koltuğuna oturtup dilediği gibi güdümleyebilmek isteyenler varsa, kulaklarına küpe olacaktır.

Sayın Bakan'a yoğun programına rağmen "canlı" olarak ekranlara gelen Politika Kulisi'ne katıldığı ve sorularıma içten ve samimi olarak yanıt verdiği için bir kez daha teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Bakan Çavuşoğlu, Politika Kulisi'nin konuğu oldu.