Kilo problemi olanlarda hareketin önemi

Çağımızın hastalığı olan obezite ile mücadelede hareket ve egzersizin önemli bir yeri vardır. Obezite (şişmanlık), esas itibarıyla vücut yağ dokusunun normalden fazla olması şeklinde tanımlanmaktadır ve gelişiminde hem genetik hem de...

Çağımızın hastalığı olan obezite ile mücadelede hareket ve egzersizin önemli bir yeri vardır. Obezite (şişmanlık), esas itibarıyla vücut yağ dokusunun normalden fazla olması şeklinde tanımlanmaktadır ve gelişiminde hem genetik hem de çevresel etkenlerin rol oynadığı kabul edilmektedir. Obezite günümüzde, yol açtığı komplikasyonlar itibarı ile yaşamı kısaltan bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Basitçe enerji dengesini günlük alınan enerji=tüketilen enerji olarak gösterebiliriz. Alınan enerji besinler yoluyla olmaktadır. Obezite risk faktörlerinin başında fiziksel aktivite azlığı ve yanlış beslenme alışkanlığı gelmektedir. Nitekim çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmanın sonucu, televizyon izleme gibi hareketsiz bir eylemle obezite sıklığı arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Televizyon izlemeye ayrılan süre arttıkça hem erkek hem de kız çocuklarda obezite sıklığı da artmaktadır. Obezite açısından bir başka risk faktörü de yaşlanmadır. Özellikle yaşlanmayla birlikte fiziksel aktivitesi azalanlar arasında obezite daha büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır ve bu risk her iki cinsiyet için de geçerlidir.Kalp-damar hastalıklarının gelişimi açısından risk faktörlerine bakıldığında obezite ve hareketsizliğin benzer ve eşit oranda önemli nedenler oldukları dikkati çekmektedir. Dolayısıyla obez ve aynı zamanda hareketsiz olan bireyler kalp-damar hastalıkları açısından yüksek risk taşımaktadır. Bu nedenledir ki obezite tedavisinin temel taşlarından birini de egzersiz oluşturmaktadır. Egzersiz, tıpkı eğitim ve diyet gibi yaşam tarzı değişikliği kategorisinde yer almaktadır. Yani kişilerin egzersiz alışkanlığı edinmeleri ve bunu ömür boyu devam ettirmeleri tedavinin esasını teşkil etmektedir. Aslında tüm fiziksel aktiviteler enerji tüketimini arttırmak için gereklidir ve fiziksel aktivite için her fırsat kullanılmalıdır.

EGZERSİZİN OLUMLU ETKİLERİ

• Egzersiz sırasında ve sonrasında enerji tüketimi artar• Günlük yaşamda fiziksel aktivite artar• Bazal metabolizma hızı artar• Enerji dengesi negatif olur, kilo kaybı artar• Besinlerin termik etkisi artar• Yağ içeriği yüksek gıdaların seçimi azalır• Yağ dokusu azalırken kas kitlesi korunur• Kişi kendini iyi hisseder• Obeziteye bağlı komplikasyonların gelişme riski azalır.

Uzun donem devam edilen egzersiz kan basıncı üzerinde yararlı etkilere sahiptir. Uzun sureli egzersiz programları karın yağ depolanmasını daha belirgin azaltmakta ve bu şekilde obeziteyle ilişkili kalp-damar hastalığı riski düşmektedir. Birçok çalışmada egzersiz yapmanın damar hastalıklarını ve buna bağlı ölümleri azalttığı gösterilmiştir.Egzersiz düzenli yapıldığı takdirde yaşlanmaya bağlı gelişen kilo alımını önler. Aslında yapılan çalışmaların sonucu, sadece egzersizle büyük miktarlarda veya hızlı kilo kaybı olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla diyet olmaksızın tek başına egzersiz obezite tedavisinde arzu edilen başarıyı sağlamaz. Egzersiz kilo vermenin en etkin yöntemi değilse de kilonun korunması için önemlidir. Kilo kaybı döneminden sonra, düzenli egzersiz yapan kişiler, aktif olmayan kişilere göre kilonun korunması konusunda daha başarılıdırlar.Genel olarak egzersiz programları düşük yoğunluktan başlatılıp sıklık ve şiddeti arttırılarak kişinin durumuna göre hedeflenen en yüksek düzeye zaman içinde çıkılması şeklinde uygulanmalıdır.- Haftada en az 5 gün yürüyüş gibi 30 dakikalık orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmalıdır.- Büyük kas gruplarını kapsamalı- Olağan yükten fazlasını bindirmeli- Toplam olarak en az 700 kcal/hafta gerektirmeliGünümüzde davranışsal egzersiz kavramı da üzerinde önemle durulan bir konudur. Bu kavram, merdiven çıkma, otobüse binmek yerine birkaç blok yürüme gibi genellikle ev dışında ve içinde fiziksel olarak aktif işler yapmayı içerir. Hiçbir egzersiz uygulamayan bireyler için bile bu tip fiziksel aktivite enerji dengesi açısından önemlidir. Gün boyunca bu gibi aktivitelerle kolaylıkla 250 kcal fazladan enerji sarf edilebilir. Bunun yanında kondüsyon çalışmaları düzenli yapılırsa günlük 750 kcal üzerinde enerji sarf edilmiş olur. Bu da obezite tedavisinde önemli bir avantaj sağlamaktadır.

EGZERSİZİN RİSKLERİ

Obezite tedavisinin önemli kilometre taşlarından olan egzersizin de doğal olarak bazı riskleri var. Bunların başında egzersiz sırasında oluşabilecek kas-iskelet sistemi yaralanmaları, kalpte ritm bozuklukları ve kalp krizi gelmektedir. Bütün bu riskler, egzersiz programına başlamadan önce yapılabilecek kontrollerle ve egzersiz programını kişiye özel hale getirmek suretiyle önlenebilir.Obezite tedavisinde egzersiz, diyet gibi bir hayat tarzı değişikliği anlamına gelir. Egzersiz, obezite tedavisinde diyete alternatif değildir; tek başına kısa sürede etkin bir kilo kaybı sağlamaz. Ancak diyetle birlikte yapılan egzersiz kilo kaybını hızlandırır ve kilo kaybından sonra egzersize devam edilmesi uzun dönemde kilo alımını önler. Egzersiz programları kişiye özel olmalıdır ve fiziksel aktiviteyi arttıracak her türlü fırsat kullanılmalıdır. Bununla birlikte esas olan, büyük kas gruplarının kullanımını gerekli kılan, olağan yükten fazlasını vücuda yükleyen, her gün düzenli yapılan ve belli bir enerji harcatan aktivitelerin yapılmasıdır.