CHP
Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzdeki 7 Haziran genel seçimi 1946 yılında yapılan çok partili seçimlerden bu yana en önemli seçimdir. CHP Genel Başkanı olarak zatıalinize ve partinizin yetkili organlarına çok ama çok önemli tarihi görevler düşmektedir. Zira bu seçimler ülkemizin bütünlüğüne, milletimizin birlik ve dirliğine göz dikenler ile bu oyunları bozacak olanların arasında yapılacak tarihi bir seçimdir.
Hatırlayınız, CHP’ye genel başkan olduğunuzda yüzde 40 gibi bir hedef koymuştunuz. Her türlü olanak mevcutken hiç değilse yüzde 35 veya yakınları bir oy oranına ulaşılmalıydı. Bu tespiti yaparken de, asla zatıalinizi veya partinizin yetkili organlarını suçlamak amacıyla yapmadığımı bilmenizi istirham ediyorum. Bu seçimler çok önemli olduğu için duyarlı bir vatandaş olarak acizane görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim. “Acaba nerede hata veya ihmal yaptık?” sorusuna cevap aramak ve bulmak zorunluluğumuz vardır. CHP’nin olması gereken ve layık olduğu yer kesinlikle burası değildir. O zaman “Acaba ne yapar da CHP’yi yukarılara taşırız?” sorusunu kendimize sorup, çözüm yolları aramamız gerekir.
CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir partidir. İlkeleri yani prensipleri bellidir. Ancak bu ilkelerin bir tanesi ile bile olsa ters düşenlerin bu partide olmaması gerekir. Bugün milli kurtarıcımızın kurduğu partide, bir emekli general veya amiralin, hatta asker kökenli bir milletvekilinin olmaması çok acıdır.
Söylediklerini buraya yazmaktan hicap duyuyorum, üniversitede Yrd. Doç. iken Atatürk’e hakaret eden bir şahsın, son kongrede tepeden inme bir şekilde has köşeye oturtulması eşyanın tabiatına aykırıdır. İnanılmaz ama eğer doğruysa bu zatı muhterem Nazlı Ilıcak’a partinizin adına milletvekilliği teklif etmiş. Eğer bu gerçekten doğru ise diyorum ki, Hüseyin Üzmez hakkın rahmetine kavuştu, bari Müslüm Gündüz, Adnan Oktar, Abdurrahman Dilipak’a da teklif götürülseydi. Tövbe tövbe daha neler. Nazlı Ilıcak ne alaka?
Lütfen sorarım, “Ermeni soykırımını tanıyın” yazan iftira pankartının altında HDP’li “Vekiller” ile yürüyen iki yardımcınızın orada işleri nedir, neyin peşindedirler? Acaba bu sorumsuzlar CHP’yi kuranın ve ilk genel başkanının Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu bilmiyorlar mı? CHP’nin altı ilkesinin ne anlama geldiğinden bihaberler mi? Daha neler neler. Eğer disiplin işletilecekse öncelikle bu tür sorumsuzlara işletilmelidir.
Geçmişten ders çıkarılıp, oyun kuralı ile oynanmaz ise başarı hayal olur. Son mahalli seçimlerde “Mevcut belediye başkanı Deniz Baykal’a yakındır, nasıl olsa orayı yine CHP kazanır, o halde oraya bize yakın birisini aday gösterelim, öncekini harcayalım” mantığı ile o kadar belediye başkanlıkları altın tepsi içerisinde AKP’ye hediye edilmiştir. Doğru isimlendirme ile Eskişehir ve hele Aydın büyükşehir belediye başkanlığının seçim sisteminin değişmesine rağmen kazanılması güzel bir örnektir. O halde neler yapmalıyız?
Öncelikle genel merkezin belirleyeceği sınırlı kontenjanın dışında adaylar delegeler tarafından belirlenmelidir. Yani hakim gözetiminde önseçim yapılmalıdır. Adaylar demokratik yöntemlerle belirlenmelidir. Asla kıskançlıklara ve hazımsızlıklara meydan verilmemelidir. Gelenler tepeden inme değil önseçimle aday yapılmalıdır. Haksızlık yapılmamalıdır. “Falan kişi karizmatik, donanımlı, parti tabanınca da seviliyor, o halde derhal ayak oyunları ile önünü kesmeliyiz” mantığı doğru değildir. Bu ve benzeri davranışlar CHP’ye yarar sağlamaz, AKP’ye hizmet eder, AKP’nin ekmeğine yağ sürer.
-DEVAM EDECEK –