Kifayetsiz muhterisler

Değerli okurlar, genel seçim yaklaştı. Aday enflasyonu beklenmedik ölçüde tırmanışa geçti. Belli görevlere gelmeyi hak edenler olduğu gibi, hiçbir özelliği, bilgi birikimi ve deneyimi olmadan, oraya buraya aday olanlar da var. Biz bu çıkışlara...

Değerli

okurlar, genel seçim yaklaştı.

Aday enflasyonu beklenmedik ölçüde tırmanışa geçti.

Belli görevlere gelmeyi hak edenler olduğu gibi, hiçbir özelliği, bilgi birikimi ve deneyimi olmadan, oraya buraya aday olanlar da var.

Biz bu çıkışlara “Deli cesareti” diyoruz.

Aslında bu konu, bizim ahkam keseceğimiz cinsten değil.

Uzmanlık gerektirdiği için, bir uzmanın çok ilginç değerlendirmesini size olduğu gibi aktarmakla yetineceğiz.

Bir psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya atmış.

Şöyle:

“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.”

Bunun üzerine bir araştırma başlatıldı.

Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı.

-Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.

-Niteliklerini abartma eğilimindedirler.

-Gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.

-İşinde çok iyi olduğuna yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!

-Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.

-‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür. Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler…

Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler.

Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler. Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar.

"Ne olur, fazla mütevazi olmayın!...

"Siz de çevrenize şöyle bir bakın" diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti.

“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”

Değerli okurlar, tabii burada kimin akıllı olduğunu bilmemiz mümkün olmadığı için, kime “Mütevazı olmayın” dendiğini de bilmemiz mümkün değil!

Bunu da bir başka atasözüyle notalayalım.

“Dünyada akıl kalmasa bile, kimse akılsız olduğunu kabul etmez.”

Biz gene de Sokrates’in o meşhur sözünü hatırlayalım, yeter.

“Dünyanın en bilge insanı benim. Çünkü hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.”