Kerkük’te bozkurtlar

IRAK'IN kuzey bölgesini babasının çayırı zanneden Barzani alçağı, coğrafyamıza sığmayan tarihin neticesinde arkasına bakamadan ağlayarak Kerkük'ten kaçtı.

IRAK'IN

kuzey bölgesini babasının çayırı zanneden Barzani alçağı, coğrafyamıza sığmayan tarihin neticesinde arkasına bakamadan ağlayarak Kerkük’ten kaçtı.
"Üst üste Kerkük hakkında yazıyorsunuz. Kerkük’le yatıyor, Kerkük’le kalkıyorsunuz. Ülkemizin başka derdi sorunu yok mu?” diye soranların eleştirilerini de anlıyoruz.
Ancak bizler bu olaya ülkücü milliyetçi müktesebattan bakıyoruz.
Vatan toprağını bizler için 783.562 metrekareden ibaret sananlar gibi değil, Viyana’dan Çin Seddi'ne uzanan bir gönül coğrafyasının tamamı olarak görürüz.
“Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir. Turan” anlayışı ile dünyaya bakar, liderimizin tek bir emri ile de bozkurtlar yayından fırlamış ok gibi hedefine saplanır.
Biz asker değiliz, polis de değiliz, ama bizler ülkücüyüz, bir yolunu bulur, gereğini yapar, gerekirse de bu ülkü uğruna şahadet şerbetini içmeye hazırız.
Kerkük’ten peşmergenin tarihte benzeri görülmemiş bir kaçışına, ardından basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülere baktığımızda Kerkük sokaklarında bozkurt yapan ellerin, 3 hilalli sancağın, gök bayrağın yükseldiğini görmek bizleri duygulandırmış, orada olabilme arzumuzu doyasıya yüreğimize doldurmuştur.
Ülkücü milliyetçi hareket geçmişinden bugünlere bedeller ödeyerek gelmiştir.
5.000 ülkü şehidini Allah için, bayrak için, vatan için, Türklük için vermiştir.
Dün terörist kamplarında cirit atan, ülkücü ağabeylerimizin kanına giren Lenin sevdalıları bunu idrak edemeyecek kadar gayri millilerdir.
Bunlara çanak uzatan, birlikte yol arkadaşlığı gayesi bulunanları ise Türk milleti affetmeyecektir.
Geçtiğimiz haftalarda Ankara’da düzenlenen “Kerkük Sevdalıları” adlı programda ülkücü milliyetçi hareketin lideri Devlet Bahçeli'nin, “Milliyetçi-Ülkücü Hareket ölüm karşısında sayısız imtihandan geçmiş, imanıyla darağaçlarını devirmiş, irfanıyla zindanları medreseye dönüştürmüştür. Bizim aklımız bize yetecektir. Mankurtlardan öğrenecek bir şeyimiz yoktur. Köksüz aydınlardan, kimliksiz ve kişilik yoksunu kalem sahiplerinden alacak bir şeyimiz de yoktur. Herkes bildiğini kendine saklasın. Herkes ayağını denk alsın, sözlerinin nereye varacağını iyi tartsın. 5 bin ülkücü hazır demişsek, karar verilmiş, söz bir defa ağızdan çıkmıştır. Dediğimizi yapar, yaptığımızı dosta da, düşmana da delileriyle gösteririz" sözlerinde delilleri dün Kerkük sokaklarında tüm dünyanın gördüğünü sanıyorum.
Ülkücüler, Kerkük Türk’ün olana kadar susmayacak, liderinden gelebilecek haber için daima hazır bekleyecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kızıl elmasını biliyor, ülküsü ülkümüz diyoruz.
“Avrupa’da, İstanbul ve Meriç’e kadar Batı Trakya, Asya’da Anadolu, Musul arazisi ve Irak’ın kuzeyi. Arkada kalan ve sırf Türk olan her yeri isteriz. Bunları kurtarmaya azmettik ve kurtaracağız.”
M. Kemal Atatürk
Ne mutlu Türk'üm diyene...