Bahse konu olan kent, sözde ülke turizminin başkenti, en çok turizm geliri sağlayan, yanında meyve sebze üretim rekoltesini en üst düzeye çıkaran, artık yeni yasa ile de eyalet statüsüne geçecek Antalya.
Ana cadde ve battı çıktılarında en ufak yağmurda araçların kaldığı, araç ve raylı sistem ulaşımlarında yeşil dalga ışık sinyalizasyonlarının dahi ayarlanamadığı, trafiği keşmekeş olmuş bir Antalya.
Kaleiçi’nin bakımsız parke taşlarında turistlerin ayakkabı topuklarını kırdığı, bileklerini burktuğu, çarşı içindeki hanutçu çekiştirmesi ile elbise kolçaklarının yırtıldığı kent Antalya.
Vilayet koordinasyon birimlerinin, belediye meclislerinin, ticaret ve esnaf odalarının, Kent Konseyi'nin, sivil toplum örgütlerinin yüzlerce toplantılarında dertlerine çare aranıp çözüm üretilemeyen, kaderine terk edilmiş Antalya.
Kışın ki kirli havası yüzünden solunum yolları hastalığı ve kanserli sayısında artış gösteren, turizmin kış döneminde off olması ile işsizlik sayısı artan zavallı konumundaki Antalya.
Satışa çıkartılan 2B hazine arsaları, turizm tahsisli arazileri, işgallerden gelen ecri-misil cezai gelirler ve daha birçok turizm döviz gelirleri elinden alınarak yolunmuş kaz misali ortaya bırakılarak hiçbir yatırıma layık görülmeyen kadersiz kent Antalya.
Nerede, Akdeniz'de gezen 1 milyonu aşan yabancı bayraklı yatın yüzde 10'unu dahi barındıracak marina yatırımları?
Hani nerede doğu, batı, güney, kuzey hızlı raylı ulaşım treni?
Yılda 2 bine yaklaşık yabancı futbol takımı ağırlayan Antalya’ya stadyumlar?
Antalya’da stadyum yok iken siz Kayseri’ye, Konya’ya, Trabzon’a, Bursa’ya ikişer üçer stadyum ve hipodrom yapmaya devam edin bakalım.
Siz, ülkede en fazla turisti ağırlayan, en fazla uçak inen Antalya Havalimanı'na THY direkt tarifeli uçak seferlerini hala daha koymayın. Zengin turisti kış döneminde golf oynamaya nasıl getirmeyi düşüneceksiniz?
Siz hala daha oy deposu olarak gördüğünüz İstanbul’a, kanal İstanbul, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı gibi fantezi projeler üretin.
Anadolu’dan toplayın gelirleri, İstanbul’a yapın yatırımları.
Yarın yeni yasa ile Büyükşehir Belediye sınırları il sınırlarına genişlediği zaman göreceğiz ayrılacak hizmet ve yatırım paylarını.
Lav edilecek İl Özel İdare bütçeleri ne olacak, o zaman göreceğiz.
Diyeceğimiz o dur ki, Antalya bu seçim atmosferini ve seçim politikalarını çok daha iyi izleyecek.
Projeler üreten, vaatlerini uygulayabilecek, kalkınma hamlelerini kent gelirlerine göre hakkaniyet içerisinde yatırıma dönüştürecek, sözünün eri, borç ödüyorum edebiyatı yapmayarak, gerektiği zaman kenti ve halkı için yabancı kredi kullanacak siyasilere yönelecektir.